Deniz mülteciliği insanlık tarihin eski öykülerinden biri…
Dünyanın en eski deniz uygarlıklarının kurulduğu Akdeniz ve Ege’de, tarih boyunca yıkılan uygarlıkların halkları, deniz yolunu kullanarak bir kıtadan diğerine aktılar.
Şimdi, tüm zamanlarda olduğu gibi; bir kez daha, Akdeniz ve Ege Denizi akın akın sürüp giden deniz mülteciliğine sahne oluyor. İletişim teknolojisinin artması ise bu olguyu yaşanan tüm dramları ile gözümüzün önüne seriyor. Görsel ve yazılı basında gördüğümüz ve okuduklarımız, günlük yaşamımızda, kendimizle özdeşleştirebildiğimiz oranda ve ruhlarımız yaralaması nedeniyle azımsanmayacak bir yer tutuyor.
Dünyanın İlk Sualtı Sergi Organizasyonu olan UWAW ( Underwater Art Works/Sualtı Sanat Çalışmaları) bu defa Rahmi Öğdül’ün kuratörlüğünde Akdeniz’i geçerken hayatlarını kaybeden mültecileri ele alıyor…
Ülkelerindeki savaştan, çatışmadan ve zulümden kaçan milyonlarca mültecinin daha iyi bir yaşama ulaşmaya çalışırken Akdeniz’in derin sularında yok olan yaşamlarına “Akdeniz’de Bir Yerde” adlı video çalışmayla dikkat çekiyor.
Denizin dibinde kalan insanların ağızdan çıkan hava kabarcıklarını temsil eden cam baloncuklar, Alp Çağpar, Bengiz Özdereli, İnci İyibaş, Nezir İçgören ve Saner Gülsöken’in tarafından yapılan bu videoda, Akdeniz’i geçerken ölenlerin isyanlarını temsil ediyor.
Akdeniz’de bir yerde gerçekleştirilen bu çalışma, balıkadamlığın teknik bilgisine sahip olmayanların tanıklık edemeyeceği bir sergi. Ancak, bu videoya konu olan yerleştirme, orada – denizin dibinde – bir yerde olduğunu bildiğimiz; ancak konumu hakkında kesin bilgi alamadığımız ve yalnızca sunulduğu kadar bilgi edinebileceğimiz bir sergi olmasıyla, deniz mültecilerinin görsel ve yazılı basında görünür olma biçimine çok yakın bir duygu sağlıyor.
“Akdeniz’de Bir Yerde”
(Haber Kaynakları: http://www.sanatatak.com, http://uwawworld.com/)