Sanlorenzo Yatçılık Tarafından Kurulan ‘Sanlorenzo Evi’, F. Ferri’nin, Okyanuslardaki Kirlenmeye Dikkat Çeken “Soluk Kesen” Başlıklı Yerleştirmesiyle Kapılarını Açtı.
Yat üreticisi Sanlorenzo tarafından Venedik’te yaşama geçirilen kültür merkezi Sanlorenzo Evi (Casa Sanlorenzo), kapılarını İtalyan sanatçı ve fotoğrafçı Fabrizio Ferri’nin “Soluk Kesen” (Breathtaking) başlıklı yerleştirmesiyle açtı.
Serginin küratörlüğü Geraldina Polverelli Ferri ve Cristiano Seganfreddo tarafından üstleniliyor.
Yerleştirme, Sanlorenzo Evi’nden önce Milano’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde (Museo di Storia Naturale) 2025 yılının Nisan ayında sergilenmiş ve yalnızca dört gün içinde 40.000’den fazla kişi tarafından ziyaret edilmişti. Sergiye ev sahipliği yapan Sanlorenzo Evi, Santa Maria della Salute Bazilikası’na bakan, 1940’larda restore edilmiş bir villada yer alıyor.
Okyanuslardaki plastik kirliliğinin ve mikroplastiklerin yıkıcı etkisini yansıtan sergi, her ne kadar günlük yaşam içinde çoğu zaman doğrudan etkisine tanıklık edilmese de deniz kirliliği ile bu çevre sorununun insan yaşamı üzerindeki doğrudan ve yok edici sonuçları arasındaki bağlantıyı vurguluyor.
Bir cam tabut, demir çiviler, 13 portre
Serginin merkezinde, deniz suyu ile doldurulmuş büyük bir cam tabut ve bu merkezi öğeyi çevreleyen 13 adet portre bulunuyor. Tabut, deniz ekosistemlerinin ve yaşamın kırılganlığının simgelerken, çevresindeki portreler ise; yüzleri plastik atık ve çöp ile kaplanmış dünyaca tanınırlığı olan kişilerden oluşuyor.
El üretimi demir çivilerle siyah duvara asılan bu portrelerde; Helena Christensen, Misty Copeland, Willem Dafoe, Charlotte Gainsbourg, Gala Gonzalez, Julianne Moore, Bridget Moynahan, Carolyn Murphy, Isabella Rossellini, Susan Sarandon, ve Naomi Watts yer alıyor. Venedik’te yeniden sergilenmeye başlanan yerleştirmeye Sting’in portresi de katılıyor.
Ferri, ünlü performans sanatçısı Marina Abramoviç’in, gürültü önleyici kulaklıklar kullanılarak, okyanusun sessiz boşluğunu, sergi mekanında yeniden oluşturmaya yönelik bir öneri getirerek, yapıtın ziyaretçiler üzerinde oluşturacağı etkinin atmasına katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Serginin kuramsal alt yapısı, Katolik Üniversitesi (Università Cattolica) tarafından derlenen ‘Plascalling’ başlıklı raporunun sunduğu verilere dayandırılıyor. Plastik üretiminin çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkisini analiz eden rapor, bu konuyu ekolojik bir yaklaşım biçimin yanında etik ve toplumsal sonuçları bakımından da ele almakta ve bu yıkıcı sonucu tersine çevirmek için bilinçli ve ortak bir çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.
Ferri: Yalnızca okyanusları değil, kendimizi de yok ediyoruz
Serginin ortaya çıkış fikrinin, okyanuslarda kirliliğe neden olan plastik poşetlere takılmış olması nedeniyle boğulan bir fok ve bir yunusun görsellerle karşılaşmasının ardından oluşmaya başladığını söyleyen Ferri, “Bu görüntüleri görünce yeni bir şeyin farkına vardım: Plastik ve mikroplastiklerle sadece okyanusları öldürmekle kalmıyoruz, aynı zamanda kendimizi de öldürüyoruz” saptamasında bulunuyor.
Venedik Uluslararası Film Festivali ve 2025 Mimarlık Bienali ile eş zamanlı olarak düzenlenen “Soluk Kesen”nin açılışında; yatçılık, mimarlık, sanat ve sinema dünyasının önde gelen adları bir araya geldi. Sanlorenzo’nun Yönetim Kurulu Başkanı Massimo Perotti, sergiye ilişkin olarak yaptığı açıklamada; “Soluk Kesen” ile sadece sanata değil, okyanuslarımızın geleceği hakkında daha derin bir fikir alışverişine da kapılarımızı açıyoruz. Bu bir yerleştirme olmanın yanında aynı zamanda bir niyet beyanıdır” ifadesinde bulundu.
“Soluk Kesen”, 23 Kasım 2025 tarihine kadar Sanlorenzo Evi’nde görülebilecek.
Kısaca Fabrizio Ferri
Fotoğrafçı, yazar ve girişimci olan Fabrizio Ferri 1952 yılında Roma’da doğdu. Kariyerine 17 yaşında foto muhabiri olarak başlayan Ferri, 1974 yılında Londra’ya, ardından New York’a taşınarak moda fotoğrafçılığı yapmaya başladı. Vogue, Harper’s Bazaar, Elle ve Vanity Fair gibi dergilerle gerçekleştirdiği çalışmalarla bu alanda tanınmış adlardan biri haline geldi. Aynı zamanda 2022 yılında ‘Kraliçe’nin Portresi’ (Portrait of the Queen) adlı belgeseli yönetmenliğini gerçekleştirdi. İlk gösterimi Roma Film Festivali’nde gerçekleşen yapım, dünya çapında 1.000’den fazla sinemada gösterildi. Girişimci yönüyle, 1983’te Milano’da ve 1991’de New York’ta, işkolunda devrim yaratan çok işlevli fotoğraf yerleşkeleri olan “Industria Superstudio”yu kurdu.
(Kaynak: sanlorenzoyachts.co.uk, museodistorianaturalemilano.it)
R. Eggers’ten Karanlık ve Gizem Dolu Bir Film: “Denizfeneri”
Yönetmen Robert Eggers’in “Denizfeneri”, bir fenerde görevli iki adamın, karşıtlıklar arasında gidip gelen duygu durumlarını ve giderek akıl sağlıklarını kaybedişlerini, siyah-beyaz psikolojik bir gerilim filmiyle anlatıyor.
19. yüzyılın başlarını konu alan yapımda Ephraim Winslow (Robert Pattinson) ve Thomas Wake (Willem Dafoe) Yeni İngiltere’deki (New England) ıssız bir adada bulunan deniz fenerinin bakım ve onarımı için adaya bir gemi ile getirilerek, dört haftalık bir süre için buraya bırakılmışlardır.
Fenerin yapısal işlerinin onarımıyla görevli olan Ephraim günlerini yıpratıcı bakım işleriyle geçirirken; gece boyunca fenerin faaliyetini sürdürmesi sorumluluğu, esrarengiz bir adam olan yaşlı bir adam olan Thomas üstlenmektedir. Denizin ortasındaki ıssız bucaksız adada yapılan işlerin yoruculuğu ve Thomas‘ın buyurgan ve baskıcı tavırları her geçen gün artarken; Ephraim, bir yandan da yaşlı adamın geceleri fenerin ışık kaynağının bulunduğu bölümde yalnız başına geçirdiği gizemli saatleri merak etmekte öte yandan denizci öykülerine konu olan düşsel varlıklar, her geçen gün kendilerini Ephraim’e daha fazla hissettirmektedir.
Jarin Blaschke tarafından çarpıcı biçimden tamamen siyah beyaz olarak görselleştirilen, Denizfeneri, Melville‘in yazınını usa (akla) getirirken; bir yandan güncel güzelduyusal (estetik) anlayışa uygun düşsel bir ortam içinde gelişen bir olay örgüsüne sahip.
Filmdeki, hipnotize edici sesler, düşsel görüntüler, izleyiciyi farkında olmadan içine çekiyor. Ancak asıl, filmdeki tüm etkileyiciliği; gür sakalları, delici gözleri, etkileyici aksanıyla Thomas‘ı oynayan Dafoe‘nun ve kendisinde belirmeyen başlayan delice davranışlarla Winslow‘u canlandıran Pattinson‘un olağanüstü oyunculuğu sağlıyor.
2019 yılında Kan (Cannes) film şenliğinde FIPRESCI ödülü kazanan Deniz Feneri, ülkemizde gösterime girmedi ancak yapım 04-13 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen Film Ekimi gösterim programı çerçevesinde izleyici ile buluştu.
Yapımın Künyesi:
Yönetmen: Robert Eggers
Oyuncular:
Willem Dafoe – Thomas Wake
Robert Pattinson – Ephraim Winslow
109 dakika
2019
(Kaynaklar: tiff.net, filmekimi.iksv.org/)
R. Eggers’ten Karanlık ve Gizem Dolu Bir Film: “Denizfeneri”
Yönetmen Robert Eggers’in “Denizfeneri”, bir fenerde görevli iki adamın, karşıtlıklar arasında gidip gelen duygu durumlarını ve giderek akıl sağlıklarını kaybedişlerini, siyah-beyaz psikolojik bir gerilim filmiyle anlatıyor.
19. yüzyılın başlarını konu alan yapımda Ephraim Winslow (Robert Pattinson) ve Thomas Wake (Willem Dafoe) Yeni İngiltere’deki (New England) ıssız bir adada bulunan deniz fenerinin bakım ve onarımı için adaya bir gemi ile getirilerek, dört haftalık bir süre için buraya bırakılmışlardır.
Fenerin yapısal işlerinin onarımıyla görevli olan Ephraim günlerini yıpratıcı bakım işleriyle geçirirken; gece boyunca fenerin faaliyetini sürdürmesi sorumluluğu, esrarengiz bir adam olan yaşlı bir adam olan Thomas üstlenmektedir. Denizin ortasındaki ıssız bucaksız adada yapılan işlerin yoruculuğu ve Thomas‘ın buyurgan ve baskıcı tavırları her geçen gün artarken; Ephraim, bir yandan da yaşlı adamın geceleri fenerin ışık kaynağının bulunduğu bölümde yalnız başına geçirdiği gizemli saatleri merak etmekte öte yandan denizci öykülerine konu olan düşsel varlıklar, her geçen gün kendilerini Ephraim’e daha fazla hissettirmektedir.
Jarin Blaschke tarafından çarpıcı biçimden tamamen siyah beyaz olarak görselleştirilen, Denizfeneri, Melville‘in yazınını usa (akla) getirirken; bir yandan güncel güzelduyusal (estetik) anlayışa uygun düşsel bir ortam içinde gelişen bir olay örgüsüne sahip.
Filmdeki, hipnotize edici sesler, düşsel görüntüler, izleyiciyi farkında olmadan içine çekiyor. Ancak asıl, filmdeki tüm etkileyiciliği; gür sakalları, delici gözleri, etkileyici aksanıyla Thomas‘ı oynayan Dafoe‘nun ve kendisinde belirmeyen başlayan delice davranışlarla Winslow‘u canlandıran Pattinson‘un olağanüstü oyunculuğu sağlıyor.
2019 yılında Kan (Cannes) film şenliğinde FIPRESCI ödülü kazanan Deniz Feneri, ülkemizde gösterime girmedi ancak yapım 04-13 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen Film Ekimi gösterim programı çerçevesinde izleyici ile buluştu.
Yapımın Künyesi:
Yönetmen: Robert Eggers
Oyuncular:
Willem Dafoe – Thomas Wake
Robert Pattinson – Ephraim Winslow
109 dakika
2019
(Kaynaklar: tiff.net, filmekimi.iksv.org/)