Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Çizer Behiç Ak: “Halkın Deniz Ulaşımından Soğutulması Planlı Olarak Yapıldı ve Deniz Ulaşımı Bilinçli Olarak Geriletildi”.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi  tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi” 17-18 Aralık 2019 tarihleri arasında  düzenlendi.

Ulaşıma yönelik sorunlar, “Otopark”, “Karayolu Toplu Taşıma Sistemleri” , “Deniz Yolları” “Yaya, Bisiklet ve Trafik Güvenliği” başlıkları altında değerlendirildi.

 Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş’ın yönettiği “Deniz Yolları” başlıklı oturumda Dr. İsmail Acar, “Deniz Ulaşım Payının Artırılması: Toplu Taşımacılıkta Türler arası Bütünleşme”, Tansel Timur, “Kentiçi Ulaşımda Deniz Ulaşımının Planlanması, İlkeler-Yaklaşımlar”, Doç. Dr. Yalçın Ünsan,  “İstanbul’da Geleneksel Deniz Taşımacılığının Deniz Taşıtları Ve İlgili Kıyı Yapıları Açısından Analizi” konularını ele aldılar.

Oturumda Behiç Ak, Olcay Serkan Fidan, M.Cemal Beşkardeş ve Elif İdem panelist olarak katıldı.

Oturum sonrası düzenlenen panelde çizer Behiç Ak, “Kendi vapurlarını üreten, bir okul olan, bir kültür olan Haliç Tersanesinin yerine 1980 sonrasında özelleştirme kültürü ile güvencesiz işçi çalıştırılan Tuzla Tersanesi ön plana çıktı” dedi.

12 Eylül’ün buna olanak sağlaması ile üretim sisteminin bilerek bozulduğunu belirten Ak, “İstanbul’da Haliç Tersanesi’nde yapılan ve hala kullanılabilen vapurlardan bile kurtulmak istediler, bir yerlere verdiler” diyen Ak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu süreçte halkın deniz ulaşımından soğutulması planlı olarak yapıldı ve deniz ulaşımı bilinçli olarak geriletildi. Ucuz olan deniz ulaşımı ile demiryolu ulaşımı bağlantısı kopartılarak bu çevre dostu ulaşım ağları bilinçli olarak geriletildi. Şehirler hizmet ve bankacılık sektörünün merkeziymiş gibi anlatıldı ve üretim dışlandı. Haliç Tersanesi tekrar açılmalı, teknik lise kurulmalı, sendikalı işçi burada vapur üretmelidir.”

 

(Kaynak: denizhaber.net, http://surdurulebilir.istanbul, görsel: acikradyo.com.tr)

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarafından Düzenlenen “İstanbul Senin -Deniz Çalıştayı” Sona Erdi

Haliç Tersanesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şehir Hatları A.Ş’nin ortak olarak düzenlediği “İstanbul Senin – Deniz Çalıştayı” sona erdi.

Çalıştayın üçüncü oturumunda İstanbul’da deniz kültürü değerlendirildi.

Deniz ulaşımına yönelik sorun ve çözüm önerilerinin kapsamlı olarak masaya yatırıldığı çalıştayda, akademisyenler, gazeteciler, meslek odaları, ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve deniz işkolu temsilcilerinin yer aldığı 300’ün üzerinde katılımcı bir araya geldi.

Katılımcılar, toplu ulaşımda deniz payının artırılması, deprem sonrası deniz yönetimi, iklim değişikliğinin deniz ile etkileşimi ve deniz hukuku çerçevesinde ortak akıl doğrultusunda çözüm ve proje önerilerini gündeme taşıdılar.

“İstanbul Deniz Kültürü” başlıklı üçüncü oturumda; yazar, deniz tutkunu Sunay Akın ve emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de deniz kültürü konularında değerlendirmelerini dinleyicilere sundu.

Çalıştay 3. oturum başlığı altında gerçekleştirildi.

Birinci Oturum – “İSTANBUL’DA DENİZ ULAŞIMI”

Yönlendirici – Dr. Kaptan Özkan Poyraz

Konuşmacılar:

a- İstanbul’da Kent İçi Deniz Ulaşımının Dünü, Bugünü ve Yarını – Prof. Dr. Reşat Baykal

b- Kent İçi Ulaşımında Deniz Ulaşımının Planlammas: İlkeler – Yaklaşımlar – Yük. Müh.  Tansel Timur

c- Ulaşımda Entegrasyon, Deniz&Kara Bütünleşmesi – Dr. İsmail Hakkı Acar

d- Kentsel Alanlarda Deniz Ulaştırma Teknolojileri ve Çevre Etkileri – Prof. Dr. Mustafa İnsel

İkinci Oturum – “KANAL İSTANBUL”

Yönlendirici – Prof. Dr. Haluk Gerçek

a-Türk Boğazlarının Geçiş Rejiminin Tarihsel Süreci, Montrö Sözleşmesinin Önemi ve İstanbul

Boğazlarında Meydana Gelen Deniz Kazalarının Değerlendirilmesi – Doç. Dr. Jale Nur Ece

b-Kanal İstanbul Neden Olmaz – Prof. Dr. Cemal Saydam

c-Kanal İstanbul Karşısında Yerel Halk ve Başka Bir Kent Tahayyülü – Araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal

Üçüncü Oturum – “İSTANBUL DENİZ KÜLTÜRÜ”

Yönlendirici – Prof. Dr. Haluk Gerçek

Konuşmacılar:

a- İstanbul Deniz Kültürü – Yazar Sunay Akın

b- Deniz ve Spor – Dr. Sinan Yardım

c- 21. Yüzyılda İstanbul’un Denizle Bütünleşmesi – Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz

 

(Kaynak: ibb.istanbul)

 

İBB’nin Girişimiyle “Paşabahçe Vapuru” İstanbul Kent Kültürüne Yeniden Kazandırılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul kent kültürü için önemli bir karar alınarak; Beykoz kıyısında çürümeye bırakılan hatta söküm ihalesine çıkarılan tarihi “Paşabahçe Vapuru”nun yenilenerek İstanbulluların kullanımına yeniden sunulması amaçlanıyor.

10 yıl önce dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, Şehir Hatları A.Ş’nin sembol gemilerinden biri olan Paşabahçe Yolcu Vapuru‘nu Beykoz Belediyesi’ne hibe etmişti. Beykoz kıyısına çekilen ve farklı işlevler ile değerlendirilen geminin müze olarak kullanılması ya da Boğaz’da batırılarak dalış tutkunları için rota yapılması gibi seçenekler gündeme getirilmişti. Ancak, gerekli maddi desteği bulunamaması nedeniyle projelerin hiç birisi gerçekleşmemiş ve Paşabahçe Vapuru 10 yıl boyunca Beykoz’da çürümeye bırakılmıştı.

Geçen ay sökülmek üzere ihaleye çıkarılmış olan gemi, İBB’nin Boğaziçi’ne yeniden kazandırmak üzere geri istemesi üzerine Beykoz Belediyesi, açılan ihaleyi iptal etti. Ardından Beykoz Belediye Meclisi, oy birliğiyle aldığı kararla, “Paşabahçe’nin, yolcu vapuru olarak kullanılması ve iki yıl içinde yüzer duruma getirilmesi koşuluyla İBB İştiraki Şehir Hatları AŞ’ye karşılıksız verilmesi”ni onaylandı.

Bakımsız kalan gemiyi inceleyen İBB uzmanları; vapurun bordasını kaplayan dış sacın oksijen ve deniz suyu nedeniyle paslanmaya başladığını, tümüyle yenilenmesi gerektiğini bu nedenle sefer yapabilecek durumda olmadığını ve ağır bakım maliyetleri gerektirdiğini belirledi.

Şehir Hatları AŞ Genel Müdürü Sinem Dedetaş, vapurun yeniden kullanılmasını amaçladıklarını;  “Başkanımız Ekrem İmamoğlu talimat verdi. Beykoz Belediyesi ile anlaştık ve tarihi vapurun yeniden filomuza katılmasını istedik. Destek olmak isteyenler, vapurun geri dönmesi için emek verenler var. Paşabahçe, birlikte yürütülecek bir projeyle gerekirse imece usulü Boğaz’a yeniden kavuşacak” sözleriyle belirtti.

Paşabahçe Vapuru, aralık ayında Haliç Tersanesi’ne çekilerek bakım onarım süreci başlatılacak. Gemi, restorasyonun tamamlanmasının ardından yeniden deniz ulaşımında kullanılacak.

Kısaca “Paşabahçe Vapuru”

Vapur, 1952 yılında İtalya’nın Taranto şehrinde savaş gemisi olarak yapılmasına karşın; 2. Dünya savaşı sona erince Türkiye’den gelen istem üzerine İtalya’da bir gecede şehir hatları formuna çevrildi. Güçlü motorları ve sağlam yapısıyla İtalya’dan İstanbul’a 2,5 günde gelen gemi, 73,71 metre boya, 13,17 metre ene ve 3,27 metre derinliğe sahip  saatte ve 18 deniz mili hız yapabiliyor.

Vapur, hizmette kaldığı 58 yıl boyunca Boğaz’ın iki yakasında, İstanbul sularında Adalar ve Yalova hattında yolcu taşımacılığı yaptı.

 

(Kaynak: ibb.istanbul, beykozguncel.com, beykozgundem.com)

 

Moda Vapuru’nun Yeni Koltuk Rengi, İstanbullular Tarafından Verilen Oylar İle Belirlendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), Haliç Tersanesi’nde yenilenmekte olan vapurlarda kullanılacak koltukların rengi için, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden düzenlediği anket sonuçlandı.

İBB geçtiğimiz ay, Twitter’dan eskiyen vapurların Haliç Tersanesi’nde yenilendiğini duyurmuştu. Yenilenen şehir hatları vapurlardaki koltukların kaplanacağı döşeme gerecinin rengi ile ilgili olarak sunulan; turuncu, yeşil, açık kahverengi ve bordo seçenekleri arasından bordo renk yönünde oy kullandı.

İBB

1.

İBB’nin resmi Twitter hesabından 04 Ekim tarihinde yapılan açıklamada, “İstanbul kararını verdi. 33 yıl sonra bakıma gören Moda Vapuru’nun koltuklarının rengine hep birlikte karar verdik. En çok oyu bordu aldı” denildi.

 

(Kaynaklar: nationalturk.com, sputniknews.com, görsel: @istanbulbld, sehirhatlari.istanbul)

 

AECOM’un İstanbul’un İçin Hazırladığı ‘Deniz Altı Yaya Tüneli’, “World Architecture News Future Projects Transport Award” Ödülünü Kazandı.

(Alıntılanan bu yazı, arkitera.com internet sitesinde “Kabataş-Üsküdar Deniz Altı Yaya Tüneli” İçin Proje: İstanbul’un Sualtı Kubbeleri” başlığı ile yayınlanmıştır.)

AECOM’un “Kabataş-Üsküdar Yaya Tüneli” için hazırladığı proje “World Architecture News Future Projects Transport Award” kapsamında en iyi ulaşım projesi ödülünü kazandı. Proje, ödülün sitesinde “Tasarım ve Yapım İhalesi” aşamasında olarak görünüyor.

aecom01.jpg

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın geçtiğimiz sene İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne 2015 Yılı Faaliyet Raporu’nu sunarken “Kabataş-Üsküdar Yaya Tüneli Projesi”ni ustalık döneminin “müthiş ve en önemli armağanlarından biri” olarak tanımlamış ve şu sözlerle açıklamıştı:

Üsküdar bir metrolarla bağlanan düğüm noktası. Beşiktaş da aynı şekilde bir düğüm noktası. Üsküdar ile Kabataş arasında bir yaya yürüme tüneli yapacağız. Bu ne demek biliyor musunuz? Üsküdar’da metrodan çıkan bir insan yüzeye çıkmadan yürüyen bantlarla Kabataş’taki metro istasyonuna gelecek. Nasıl bir proje? Yapar mıyız? Evelallah…

Asya ve Avrupa yakasını İstanbul Boğazı’nın altından yaya yolu ile birleştirecek “Kabataş-Üsküdar Yaya Tüneli Projesi”nin sondaj çalışmaları bu sene başında başlamış, yapım ihalesi için tarih 27 Mart olarak belirlenmişti.

2019 yılında tamamlanması planlanan proje açıldığı zaman dileyen kişiler denizin altındaki yürüme bandını kullanarak iki yaka arasında gidip gelebilecekler.

aecom03.jpg

İstanbul’un Sualtı Kubbeleri

İstanbul’un silüetini büyük ölçüde belirleyen kubbeler AECOM’un projesinde ana fikir olmuş. İki kilometre uzunluğundaki tünelin üst katı yayalar ve bisikletliler, alt katı ise lastik tekerlekli araçlar için tasarlanmış.

Tünelin tam ortasında, video projeksiyon duvarıyla süslü bir sergi ve dinlenme alanı bulunuyor. Tünelin geleneksel kubbe tasarımı yeniden yorumlayan çatısı entegre yapay güneş ışığı sistemi barındırıyor.

aecom04.jpg