Gökçeada’daki Sualtı Milli Parkı İçinde Bulunan ‘Yıldız Koy’, Yapılaşmaya Açılıyor.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın çabalarıyla kurulan, Türkiye’nin ilk Sualtı Milli Parkı olarak tanımlanan Gökçeada Sualtı Milli Parkı içinde yer alan ‘Yıldız Koy’, yapılaşmaya açılıyor.
TÜDAV, tarafından yayınlanan “Türkiye’nin ilk ve tek sualtı parkının bulunduğu Gökçeada Yıldızkoy’un imara açılmasına HAYIR” başlıklı basın bildirisinde, yapılaşma kararından dönülmesi çağrısında bulunuldu.
İlk olarak 2010 yılında yapılaşma süreci başlayan Yıldız Koy için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı, 1/100.000 çevre düzeni planı 2015 yılında onaylanmıştı. 2021 yılına gelindiğinde ise; Gökçeada Belediye Meclisi’nde 4 Ekim tarihinde yapılan oylamada Yıldız Koy için 1/1000’lik plan oy çokluğuyla kabul edildi. Alınan kararın uygunluğu, Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından değerlendirilerek, planın uygun bulunması durumunda, el dokunulmamışlığı ve sualtı canlı çeşitliliğiyle Türkiye’de önemli bir yeri bulunan Yıldız Koy’da yapılaşmanın önü açılacak.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı: “Sualtı ekosistemini korumak için kıyı ekosisteminin de korunması elzemdir.”
TÜDAV tarafından yapılan basın açıklamasında, sualtı ekosisteminin korunması için kıyı ekosisteminin korunmasının önemli bir etken olduğu belirtilerek; “Konunun uzmanlarına danışılmadan, imar planlaması sonucunda ortaya çıkacak olası zararlara ilişkin hiçbir çalışma yapılmadan Yıldızkoy için alınan bu karar geri dönüşü olmayan zararlara yol açacaktır.” denildi.
Açıklamada; 8353 km kıyı uzunluğuyla bir yarımada olan Türkiye’de çeşitli ÖÇK (Özel Çevre Koruma) bölgelerinin bulunmasına karşın; Gökçeada Sualtı Parkı dışında başka bir sualtı parkının olmadığı vurgulanarak, Gökçeada’nın özellikle son yıllarda aşırı yapılaşma ve düzensiz yerleşime bağlı olarak; gerek karada, gerekse kıyıda ve denizde bozulmalara uğradığı belirtildi.
Saros Körfezi’nin ve Gökçeada’nın, Karadeniz ve Akdeniz arasındaki canlıların geçiş yolu üzerinde yer aldığı, bir deniz müzesi gibi dirimsel (biyolojik) varsıllığa sahip bu alanın, henüz bozulmayan, kirlenmeyen yerlerin başında geldiğine dikkat çekilerek: “Gökçeada kıyıları biyoçeşitlilik açısından çok zengindir. Akdeniz’e endemik bir deniz çayırı türü olan (Posidonia oceanica), 34 tür sünger, 17 tür kafadanbacaklı, 144 tür balık, 8 tür yunus ve balina, iribaş deniz kaplumbağası ve nesli tehlike altında olan Akdeniz Foku Gökçeada’da ve çevresinde yaşamaktadır.” denildi.
(Kaynaklar: kibrispostasi.com, cumhuriyet.com.tr, tudav.org)