Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

İBB Tarafından Restorasyonu Gerçekleştirilen Moda İskelesi Ve Kütüphanesi, Düzenlenen Törenle Açıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “150 Günde 150 Proje” kapsamında yenilenen Moda İskelesi ve Kütüphanesi’nin açılış töreni gerçekleştirildi.

Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanan ve 1916-17 yıllarında yapımı gerçekleştirilen I. Ulusal Mimarlık Döneminin üslup özelliklerini taşıyan Moda İskelesi, on yıllardır bakımsızlığa terk edilmiş durumdaydı. 

Açılış töreninin düzenlendiği Moda İskelesine, Deniz Taksi ile gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, törende eşi Dilek İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı eşlik etti.

İBB Başkanı İmamoğlu konuşmasında “Göreve gelirken İstanbullulara atıl olan iskeleleri, atıl olan deniz yapılarını en doğru bir şekilde hayata geçireceğimizi ifade etmiştik. Deniz ulaşımı İstanbul’un önemli bir meselesi. Az önce ben de Deniz Taksi ile geldim. Deniz ulaşımını yüzde 3.5 seviyelerinde devraldık. Sadece Boğaz’da ettirdiğimiz seferler ile yüzde 25 arttırdık. 50 Deniz Taksi’nin 50’sini de kendi tersanemizde ürettik. Fatih Sultan Mehmet’in bize emanet ettiği tersanede ürettik. Moda İskelesi Deniz Taksi’nin yanaşma iskelesi haline geldi. Marmara kıyısında Bostancı’dan başlayan hatta Maltepe üzerinden başlaması öngörülen deniz yolculuğunun mutlaka Moda’ya da uğrayarak devam etmesi için çalışmalarımız da sürüyor” dedi.

Kısaca Moda İskelesi Tarihi

Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanan ve 1916-17 yıllarında yapımı gerçekleştirilen Moda İskelesi, I. Ulusal Mimarlık Döneminin üslup özelliklerini taşıyor. 1985’te hizmete kapanan Moda İskelesi, 2000 yılında TDİ ve Türkiye Deniz ve Ticaret Odası Başkanlığı tarafından restore edildi. 2015 yılında yeniden başlayan restorasyon çalışmaları sırasında belirlenen hatalar nedeniyle TMMOB Mimarlar Odası ve Kadıköy Belediyesi Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEP) yaptığı itirazda bulunmuş, İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanlarının yaptığı işlemler sonucunda; Moda İskelesi’nin altı ay içinde aslına uygun haline getirilmesine karar verilmişti.

İBB tarafından 2022 yılında gerçekleştirilen proje ile iskele, işlevine yeniden kavuşurken, kafe ve kütüphane bölümleriyle halkın da kullanımına açık bir duruma getirildi. Restorasyonda iskelenin alt katında bulunan vapur bekleme alanları ve çalışma alanı, kafe ve performans alanı olarak tasarlarken, üst katı da kütüphane olarak yeniden işlevlendirildi.

(Kaynaklar: 150gun150proje.ibb.istanbul, gazetekadikoy.com.tr, haberturk.com)

İBB Şehir Hatları A.Ş., “Deniz Taksi” Üretimini Şehir Hatlarının 170. Kuruluş Yıldönümünde Haliç Tersanesi’nde Başlattı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları A.Ş., deniz taksilerinin üretimine, Şirket-i Hayriye’nin 170. kuruluş yıldönümünde başlıyor. Dünyanın yaşayan, en eski tersanesi olan Haliç Tersanesi’nde başlangıç aşamasında 50 adet üretilecek olan deniz taksilerinin, 2021 yazında hizmet vermeye başlaması öngörülüyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun, toplu ulaşımda denizin payının artırılması yönünde başlattığı projelerden biri olan Deniz Taksiler için Haliç Tersanesi‘nde düzenlenen tanıtım toplantısına katılan İmamoğlu, deniz taksilerin ilk üretimini başlattı.

Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş törendeki konuşmasında, “Yaklaşık 1 ay önce 565. yılını kutladığımız Haliç Tersanesi’nde bugün, Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk anonim şirket olan Şirket-i Hayriye’nin 170. yaşını kutluyoruz. 170 yıl önce bugün yolcu taşımacılığını düzenlemek ve yabancı şirketlerin Boğaz sularındaki egemenliğine son vermek için kurulan İstanbul ulaşımının ve kültürünün ayrılmaz bir parçası olan Şirket-i Hayriye’nin kuruluşunda emeği geçenleri rahmetle anıyor, saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca şirketi yaşatmak ve geliştirmek için emek vermiş tüm denizcilere, aklı, gönlü, icrası denizci olan tüm emekçi ve idarecilere de teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz. Kuruluşundan bugüne deniz ulaşımının ana aktörü olan Şirket-i Hayriye, günümüz adıyla Şehir Hatları, vapur ve iskeleleriyle ulaşımın yanında aslında kent kültürünün ve yaşamımızın bir parçası haline gelmiş sembol niteliğinde köklü ve çok değerli bir kurumdur.” dedi.

Dedetaş, Deniz Taksi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Tasarım ve üretim süreçlerini bünyemizde yaparak çevreci, Şehir Hatları kimliğini taşıyan, ilk yatırım maliyetleri düşük ve dolayısıyla son kullanıcı için ekonomik, ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir model olarak deniz taksiler, deniz ulaşımında filomuzun en küçük gemileri olarak hizmet verecek fakat büyük bir açığı kapatacak. Belli bir tarife ve güzergaha bağlı kalmaksızın hizmet verecek olan deniz taksiler umuyoruz ki, sevilerek kullanılacak ve ulaşımında bir parçası haline gelecek.

Dedetaş‘ın ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şehir Hatları vapurlarının İstanbul kent kimliğiyle olan ilgisini vurguladı: “İstanbul’da deniz taşımacılığının biraz üvey evlat muamelesi gördüğünü düşünüyoruz. Bu bakış açısı aslında sıkıntılıydı. Biz Şehir Hatları vapurlarının gelişimine baktığımızda; kıyıya, kenara atılmış, neredeyse çürümeye terk edilmiş tarihi vapurları gördük. Hatta şehrin simgesi olan şehir vapurlarının yerine İstanbul’la hiç alakası olmayan, bütün İstanbulluyu mutsuz eden bir tasarımla vapurlar yapıldı. Londra’da telefon kulübelerin, taksilerine bakarsınız Londra dersiniz. İstanbul için de Şehir Hatları vapurları tam da böyle bir simge. Onlara baktığınızda burası İstanbul dersiniz. O keyfi yaşarsınız. Tabiri caizse korunacak miras. Korunmalı. Öncelikle korunması gereken miras. Biz de tamamen o gözle bakıyoruz. Bu işin çekirdeğini, ana hücresini korumak gerekiyor. Orası da burası, Haliç Tersanesi.

Deniz Taksi uygulamasının daha önceki yönetimler tarafından denendiğini ama başarılı olmadığını anımsatan İmamoğlu, yeni üretilecek deniz taksilerin İstanbul‘un tinine (ruhuna) uygun olacağını belirterek; deniz taksi ve üretimine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“İBB’nin ana disiplini ile bir paydaş olacak. Bunun bir hizmet kadar kimlik olduğunun farkında olacak. Onu hissettiren kurumsal bir yapıyla bu yılın yaz aylarında sunmak istiyoruz. 50 adet deniz taksiyi sisteme katmak istiyoruz. Hem sayısal anlamada, hem daha sürdürülebilir ve hizmet vermesi anlamında deniz takside 50 yetmiyorsa daha fazlasını hedefimize koymalıyız. Deniz taksilerimiz, 10 kişi kapasiteli olacak ve sizi Adalar’dan Sarıyer’e, Beylikdüzü’nden Üsküdar’a, Pendik’ten Bakırköy’e taşıyacak. Bu taksiler, 565 yıl önce Fatih Sultan Mehmet’ten bize emanet bu tersanede üretilecek. Güncel, dijital teknolojik iletişimin de katkı sunduğu bir sistemle deniz taksi hayata geçecek.”

Deniz taksilerin rengini İstanbullular belirleyecek. Vapur iskelelerine konulan kiosklardan oy verecek yurttaşlar, deniz taksilerin üzerinde görmek istedikleri renkleri belirleyecek. 

(Kaynak: ibb.istanbul)

İBB Tarafından Düzenlenen “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması”nın Sonuçları Açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından Yenikapı Bölgesi için düzenlenen “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması”nın sonuçları açıklandı.

Günümüzde Marmaray ve Metro hatları ile deniz otobüsü ve feribot hatlarının düğüm noktası olarak İstanbul’un en önemli ulaşım ve aktarma merkezlerinden Yenikapı Bölgesi, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde “Theodosius limanı” olarak kentsel bir işlevi yerine getirmekteydi. Burası, özellikle Roma-Bizans döneminde Karadeniz ve Akdeniz‘den kente gelen gemilerin, mal getirip götürdüğü kıtalar arası ekonomik ve kültürel ilişkilerin kurulmasını sağlayan bir doğal liman konumuna sahip olmuştur.

Theodosius Limanı arkeoloji kazılarında elde edilen veriler, yalnız İstanbul’un yerel tarihini değil, kentin küresel ölçekte 8000 yıldır Yakındoğu, Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz kültürlerini ve toplumlarını birbiriyle nasıl buluşturduğunu ortaya koymuştur. Günümüzde de Theodosius Limanı bölgesi, coğrafi konumun kendisine sunduğu özelliğini sürdürmekte; hem dünya metropolü olan İstanbul ölçeğinde bir bağlantı noktası olarak, hem de Avrupa – Çin Demir İpekyolu projesinde bir durak noktası olarak toplumları, kültürleri ve ekonomileri buluşturan Marmaray-Metro aktarma merkezine ev sahipliği yapmaktadır.

Yarışmanın İçeriği

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması”, Yenikapı Bölgesindeki geçmişten günümüze uzanan yaşam katmanlarını birbirleriyle ilişkilendirmeyi, sahip olduğu tarihsel-coğrafi bilgiyi toplumla paylaşılır kılmayı ve bu değerin toplumun ortak hafızasında anımsanmasına aracı olacak proje önerilerini aramaktadır.

Seçici Kurul

-Danışma Kurulu Üyeleri

Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı
Mehmet Çakılcıoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı
Mahir Polat, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı
Ufuk Kocabaş, İstanbul Üniversitesi Yenikapı Batıkları Başkanı
Ömer Yılmaz, İPA Yarışmalar Eşgüdüm Sorumlusu

-Asli Seçici Kurul Üyeleri

Zeynep Eres Özdoğan, Mimar
Nevzat Oğuz Özer, Mimar (Jüri Başkanı)
Cem Sorguç, Mimar
Ata Turak, Peyzaj Mimarı
Tunç Tibet Akbaş, İnşaat Mühendisi

Ödüller ve Mansiyonlar

1. ÖDÜL

Ilgın Avcı (Tasarım Takımının Başı)

Alişan Çırakoğlu, Mimar

Eda Ekim Yılmaz, Peyzaj Mimarı

Efkan Solmaz, İnşaat Mühendisi

Yardımcılar

Batuhan Kumru, Mimar

Aslıhan Sücüllü, Mimar

Merve Özcan, Öğrenci

Doğukan Durmuş, Öğrenci

2. ÖDÜL

Eren Başak, (Tasarım Takımının Başı)

Seray Türkay Coşkun, Mimar

Esatcan Coşkun, Mimar

Doğuşcan Aladağ, Mimar

Zeynep Eraydın, Şehir Plancısı, Kentsel Tasarımcı

Funda Baş Bütüner, Peyzaj Mimarı

A. Güliz Bilgin Altınöz, Mimar, Koruma Uzmanı

Elifnaz Durusoy Özmen, Şehir Plancısı, Koruma Uzmanı

Özgün Özçakır, Mimar, Koruma Uzmanı

Gökçe Naz Soysal, Mimar

Metin Başaran, İnşaat Mühendisi

Yardımcılar

Çağrım Koçer, Mimar

3. ÖDÜL

Ş. Tülin Görgülü, Mimar (Tasarım Takımının Başı)

M. Ebru Erdönmez Dinçer, Mimar

Burak Haznedar, Mimar

F. Türköz Haznedar, Mimar

Fahri Celeb, İnşaat Mühendisi

Sezgin Karaman, Peyzaj Mimarı

Yardımcılar

C. Mustafa Çetindaş, Mimar

S. İlkay Kaya, Mimar

Gizem Hacı, Mimar

1. MANSİYON

Kemal Bal, Mimar

Nil Bıçak, Mimar

Erol Kalmaz, Mimar

Doruk Kemal Kaplan, İnşaat Mühendisi

Gamze Alpan, Peyzaj Mimarı

Danışmanlar

Mine Bıçak, Arkeolog

Yardımcılar

Dilan Özdemir, Mimar

2. MANSİYON

Recep Semizoğlu, Mimar

Baran Yardımcı, Mimar

Nergiz Koçak, Mimar

Damla İçyer, Mimar

Mehmet Kılıç, İnşaat Mühendisi

Altan Abdüloğlu, Peyzaj Mimarı

Danışmanlar

Nilay Kulluk, Mimar

Yardımcılar

Ahmet Taş, Mimarlık Öğrencisi

3. MANSİYON

Dilek Derman, Mimar (Tasarım Takımının Başı)

Bünyamin Derman, Yüksek Mimar

Ahmet Topbaş, İnşaat Mühendisi

Selin Etkinöz Tunçer, Peyzaj Mimarı

Yardımcılar

Serkan Kocabay, Yüksek Mimar

İsmail Hakkı Tunçay, Mimar

Tuğman Büberci, Mimar

Hasan Öğüt, Mimar

4. MANSİYON

Sıddık Güvendi, (Tasarım Takımı Temsilcisi) Mimar

Cihan Sevindik, Mimar

Barış Ekmekçi, Peyzaj Yüksek Mimarı

Mehmet Ali Yılmaz, İnşaat Mühendisi

Danışmanlar:

Oya Eskin Güvendi, Mimar

S. Müştak Sevindik, Mimar, Akademisyen

Yardımcılar:

Rumeysa Tıpırdamaz, Öğrenci

Hüseyin Karameşe, Öğrenci

5. MANSİYON

Bünyamin Atan, Mimar (Ekip Başı)

Cansu Kabadayı, Peyzaj Mimarı

Furkan Şahin, İnşaat Mühendisi

Danışmanlar

H. Zeliha Yüksel, Mimar

Kübra Aksoy, Mimar

Yardımcılar

Abdülkadir Irmak, Mimar

Doğan Kalak, Mimar

Ayşe Eda Yaray, Öğrenci

(Kaynak: mimarlarodasi.org.tr)

İBB Tarafından “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması” Düzenleniyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından Yenikapı Bölgesi için “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması” düzenleniyor.

Günümüzde Marmaray ve Metro hatları ile deniz otobüsü ve feribot hatlarının düğüm noktası olarak İstanbul’un en önemli ulaşım ve aktarma merkezlerinden Yenikapı Bölgesi, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde “Theodosius limanı” olarak kentsel bir işlevi yerine getirmekteydi. Burası, özellikle Roma-Bizans döneminde Karadeniz ve Akdeniz‘den kente gelen gemilerin, mal getirip götürdüğü kıtalar arası ekonomik ve kültürel ilişkilerin kurulmasını sağlayan bir doğal liman konumuna sahiptir.

Yenikapı Kazılarının Ortaya Koyduğu Veriler

1997 yılında Marmaray-Metro aktarma merkezi olarak, bu bölgenin seçilmesi sonrasında 2004 yılında arkeolojik kazıların başlamıştı. Sürdürülen çalışmalarda, yaklaşık +6.00 metre kotundan Marmara Denizi seviyesine kadar süren arkeolojik dolgularda üstte Osmanlı dönemi yapı kalıntıları, deniz seviyesinin hemen altında ise limanın tarihsel sürecinin Bizans döneminden Roma dönemine kadar inen izlerini ortaya koyan pek çok bulguyla karşılaşılmıştı.

Theodosius Limanı arkeoloji kazılarında elde edilen veriler, yalnız İstanbul’un yerel tarihini değil, kentin küresel ölçekte 8000 yıldır Yakındoğu, Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz kültürlerini ve toplumlarını birbiriyle nasıl buluşturduğunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda bütün bu uzun süreçte doğanın nasıl değiştiği ve insan yaşamını nasıl etkilediği de öğrenilmiştir.

Günümüzde de Theodosius Limanı bölgesi, coğrafi konumun kendisine sunduğu özelliğini sürdürmekte; hem dünya metropolü olan İstanbul ölçeğinde bir bağlantı noktası olarak, hem de Avrupa – Çin Demir İpekyolu projesinde bir durak noktası olarak toplumları, kültürleri ve ekonomileri buluşturan Marmaray-Metro aktarma merkezine ev sahipliği yapmaktadır.

Yarışmanın İçeriği

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması”, Yenikapı Bölgesindeki geçmişten günümüze uzanan yaşam katmanlarını birbirleriyle ilişkilendirmeyi, sahip olduğu tarihsel-coğrafi bilgiyi toplumla paylaşılır kılmayı, anıtsal değerinin kavranmasını sağlamayı, ve bu değerin toplumun ortak hafızasında anımsanmasına aracı olmayı amaçlamaktadır.

Katılımcı Projelerde Aranan Hedefler

Yarışma Seçici Kurulu tarafından katılımcıların öneri projelerini oluştururken dikkate alması geren ana ilkeler şu başlıklar altında toplanıyor.

-Yerin değerini vurgulamak, yerin önemine yönelik farkındalık yaratarak bilgisini aktarmak.

Antik Theodosius Limanının yeri, mimarisi, kalıntı ve buluntuları ile ilgili koruma ve anlatım senaryoları geliştirmek, bu senaryolar bağlamında 2 boyutlu ve 3 boyutlu alan düzenlemeleri yapmak.

-Tarihsel katmanların algılanmasını / fark edilmesini sağlamak, arkeolojik kazının ortaya çıkardığı katmanlarda birikmiş kadim bilgiyi görselleştirmek, alanda halen sürdürülmekte olan çalışmaları deneyimlenebilir kılmak.

-Metropolün gündelik yaşamına tarihsel bilgi, değer ve katmanları entegre etmek.

-Alanın mekânsal kullanım sorunlarını çözmek.

-İşlevsellik ve tarihsel değerlerin korunması / yaşatılması arasındaki dengeyi kurmak.

-Mekânın zaman içindeki dönüşümünü ve gece-gündüz kullanımını dikkate almak.

-Yere ait olanlar ile yere ait olmayanları ayrıştırabilmek.

-Alanın, geçmişten bugüne, farklı araçlarla da olsa, kentin en önemli geçiş (giriş ve çıkış) noktalarından biri olma niteliğini vurgulamak.

-Alanın yakın çevresiyle etkileşimini yeniden kurgulayarak kente eklemlenmesini sağlamak.

-Alanın İstanbul’un en yoğun ulaşım, toplu taşım ve uluslararası aktarma merkezlerinden biri olduğunun farkında olmak.

-Alanın yakın çevresi için dönüştürücü olma potansiyelini dikkate almak.

-Alandaki kazı çukurunda görülen Theodosius Limanının mimarisine ait “in situ” bulguların, liman tabanının ve onun altındaki tarih öncesi döneme ait katmanların sadece İstanbul‘un kent tarihi için değil, aynı zamanda dünya tarihi için de arz ettiği önemi vurgulamak, söz konusu kazı çukurunun proje alanının bulunduğu bölgenin karakterini belirleyen en önemli etken olduğuna işaret etmek.

Theodosius Limanı arkeolojik alanının tren ve metro istasyonlarını kullananların gündelik yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olacağını göz önünde bulundurmak.

İstanbul trafiğinin en önemli düğüm noktalarından biri olan, her gün binlerce insanın kullandığı istasyonlarda halihazırda bulunan merdivenlerin, duvarların, kat düzlemlerinin bu altyapının en önemli bileşenleri olduğunu unutmamak, yarışma alanındaki gündelik yoğun yaya akışları ile arkeolojik alanın tarihselliğindeki kalıcılık arasında ilişki kurmak.

-Yarışma alanının kuzeyini Langa Bostanları Sokağı sınırlamaktadır. Theodosius Limanının erozyon ve kentin yayılım sürecinde dolması ile oluşan, 1955 yılına kadar kentin tarımsal ürün ihtiyacını karşılayan tarihi peyzaj değerlerinden (Yedikule Bostanları gibi) Langa Bostanları ile düşünsel ve fiziksel ilişkiler kurmak.

-Yüzeye ilave edilmesi düşünülen yapılarda yükün istasyonun mevcut taşıyıcı sistemi tarafından karşılanacağı göz önüne alınarak az katlı ve alana yayılan hafif çözümlerin önerilmesi beklenmektedir.

-Mevcut tren ve metro istasyonlarının ana taşıyıcı sistemini oluşturulan kolon, kiriş ve perde elemanlarına müdahalede bulunulmadan, döşemelerde şaft ve sirkülasyon alanları oluşturulabilir. Açılacak bu alanların, arkalarında zemin bulunan bodrum perde duvarlarından en az bir aks ötede önerilmesi gerekmektedir.

-Alandaki kazı çukuruna geçiş sağlanmak istenmesi durumunda metro istasyonunun perde duvarlarında yerleri ve boyutları uygulama aşamasında detaylı olarak değerlendirilmek üzere çeşitli kapı ve galeri boşlukları açılması önerilebilir.

-Yarışma kapsamında değerlendirilecek olan etkileşim alanlarındaki mevcut yapıların üzerine inşa edilecek yeni tasarımlarda, hafif strüktürlerin tercih edilmesi beklenmektedir.

Seçici Kurul:

-Danışma Kurulu Üyeleri

Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı
Mehmet Çakılcıoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı
Mahir Polat, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı
Ufuk Kocabaş, İstanbul Üniversitesi Yenikapı Batıkları Başkanı
Ömer Yılmaz, İPA Yarışmalar Eşgüdüm Sorumlusu

-Asli Seçici Kurul Üyeleri

Zeynep Eres Özdoğan, Mimar
Nevzat Oğuz Özer, Mimar (Jüri Başkanı)
Cem Sorguç, Mimar
Ata Turak, Peyzaj Mimarı
Tunç Tibet Akbaş, İnşaat Mühendisi

-Raportörler

Başak Çelik, Mimar – İPA Yarışmalar
Serap Öbekci, Mimar – İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı

-Raportör Yardımcıları

Perihan Gülden Ökten, Mimar – İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı
S. Benan Kaya, Şehir Plancısı – İPA Yarışmalar
İ. Zeynep Konuralp, Arkeolog – İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı

(Kaynaklar: mimarlarodasi.org.t, konkur.istanbul/theodosius/)


Karaköy İskelesi’nden Uğurlanan “Bandırma Vapuru” Tarihi Yolculuğunu Sanal Ortamda Yeniden Gerçekleştiriyor.

19 Mayıs’ın 101. yıldönümünde, bir ulusun ve ulusal devletin kuruluşunda temelleri olan dünyanın en ikonik deniz yolculuğu; Mustafa Kemal Paşa’nın “Bandırma Vapuru” ile İstanbul’dan Samsun’a gerçekleştirdiği yolculuk, bu defa çevrimiçi ortamda “Yüzyılın Rotası” adını taşıyan etkinlikle yeniden canlandırılıyor.

16 Mayıs’ta İstanbul Galata Rıhtımı’ndan (Karaköy İskelesi) saat: 12:10’de İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da katılımıyla uğurlanan Bandırma Vapuru, yoluna devam ettiği çevrimiçi ortamda, 19 Mayıs Salı günü Samsun’a ulaşacak. Sanal ortamın olanaklarıyla yeniden üretilen tarihi yolculuk ve tüm aşamaları tarihi bilgilerle birlikte “Yüzyılın Rotası” adlı internet sitesinden izlenebilecek.

Diğer Etkinlikler

İBB Kültür Daire Başkanlığı, etkinlik kapsamında; belgesel, tiyatro ve film gösterimlerinden oluşan özel bir içerik hazırladı.  Kutlamalarda, Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası’nın ve İBB Orkestralar Müdürlüğü’ünün konserleri yer alıyor. Ayrıca “Dersimiz Atatürk” adlı filmin gösterimi yapılacak.

Programlar, İBB Kültür Daire Başkanlığı’nın  ve İBB’nin sosyal medya sayfalarından izlenebilecek. Çevrimiçi gerçekleştirilecek etkinlikler dört gün sürecek.

Kaptan İsmail Hakkı Durusu da Unutulmadı

Bandırma Vapuru ile Karadeniz’de üç gün süren zor yolculukla yolcularını sağ salim Samsun’a ulaştıran, Kaptan İsmail Hakkı Durusu’nun adı Şehir Hatları AŞ’nin vapurlarından birinde hala yaşıyor. Şehir Hatları AŞ, Durusu’nun Feriköy Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret ederek, minnet ve şükranla andı.

Durusu 2

Bandırma Vapuru 1925’te Parçalandı

Bandırma Vapuru, 1878’de İskoçya’nın Glasgow kentinde yapıldı. 279 grostonluk yolcu ve yük gemisi olarak tasarlanan gemi 1883’de Yunanistan’a satıldı ve “Kymi” adını aldı. 1891 yılında kaza sonucu battı. Yüzdürüldükten sonra İstanbul’da bir yabancı işletmeciye satıldı. Türk Bayrağına geçen gemiye burada “Panderma” adı verildi. Marmara Denizi kıyılarında sefer yapan gemi, 1910 yılında Osmanlı Denizcilik İşletmesi tarafından satın alındı ve adı “Bandırma” olarak değiştirildi.

19 Mayıs 1919’dan sonra da 1924’e kadar hizmete devam etti. 1925’de Haliç’te hurda olarak parçalandı.

“Yüzyılın Rotası”nı buradan izleyebilirsiniz.

 

(Kaynak: ibb.istanbul)