Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

DeBris’in Tarafından Tasarlanan Giyilebilir Atıklardan Oluşan “Beach Coutre” Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde Açıldı.

Marina DeBris’in dünyanın farklı yerlerindeki deniz kıyılarından topladığı çöpleri dönüştürerek tasarladığı, giyilebilir atıklardan oluşanBeach Coutre” başlıklı seçki, Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde…

Çalışmaların Avustralya‘da sürdüren sanatçının yapıtları, “Trashion” (Kavram, Moda (Fashion) ve Çöp (Trash) sözcüklerinden türetiliyor) akımı içerisinde kabul ediliyor. DeBris‘in bu akım içinde yer alan diğer sanatçılardan yada üretimlerden ayıran özel nokta ise; çalışmalarını dünya okyanuslarındaki ve denizlerindeki kirlenmeye yönelik dikkat çekme bağlamı çevresinde gerçekleştiriyor olması. DeBris, bu konudaki sanatsal üretimine yöneliş nedeni belirtirken; “Kıyılardaki atıkları sanata dönüştürmek düşüncesi, bende; ürettiğimiz bu çöp yığınının bizlerin başına dert olarak döndüğünün ayırdına vardığım 2009 yılında başladı.” diyor.

DeBris‘in “Beach Courte” adlı bu seçkisi, sanatçının Avustralya-Sidney‘den ve Amerika-Los Angeles‘tan topladığı, çoğunlukla sahip oldukları biçimlerin sunabileceği güzelduyusal (estetik) olanaklar gözardı edilen atıklardan oluşuyor. Giyilebilir hale getirilmiş bu atıklara DeBris‘in biçim ve içerik ilişkisi bağlamındaki yaklaşımı ilk başta garip olarak algılanabilmesine karşın aslında ilgi çekici hatta eğlenceli olduğu bile söylenebilecek bir moda estetiğini görünür kılıyor.

Sergiye eşlik eden “Huzursuz Edici Dükkan” adı verilen satış bölümü ise; deniz dalgalarıyla kıyılara sürüklenmiş çöpler arasında toplanarak, özenle paketlenmiş, günlük yaşamda asla gereksinim duyulmayacak nesneleri içeriyor.

s

1.

2.

19 Aralık’ta açılan sergi, 18 Nisan 2021 tarihine kadar Avustralya Ulusal Deniz Müzesi‘nde sanat izleyicilerin karşısında olacak.

(Kaynak: sea.museum)

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi, Alick Tipoti’nin “Tinsel Öğeler” Adlı Sergisine Ev Sahipliği Yapıyor

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi, Torres Boğazı Adaları kökenli tanınmış sanatçı Alick Tipoti’nin yapıtlarını bir araya getiren Mariw Minaral (Tinsel Öğeler) adlı sergiye ilk defa yer veriyor.

25 yıllık üretim yaşamında sanatçı, kültürel bilgiyi ve dili yeniden yorumladığı, yapıtlarıyla büyük saygı görüyor. Kendi halkının kültürel uygulamalarını kendisine rehber alan Tipoti‘nin öykü anlatıcılığı, deniz insanı olmak anlayışını temel alan yaklaşım biçimiyle, geleneksel kosmolojiyi, denizel çevreyi ve okyanusların korunmasını içinde barındırıyor.

  1. Tipoti’nin Avustralya Deniz Müzesi Koleksiyonunda Yer Alan Kisay Dhangal adlı yapıtı 

Mariw Minaral adlı bu sergi, sanatçının özgün, girift linol baskı uygulamalarının en güzel örneklerini bir araya getiriyor. Sergi ayrıca Tipoti‘nin ödül kazanmış yontularını, çağdaş maske çalışmalarını ve filmini de izleyicilerin karşısına çıkarıyor.

Alick Tipoti, iletilerini sanatı aracılığıyla yaymaktaki yeteneği ve çok yönlülüğü nedeniyle büyük saygı gören ve Avustralya‘da ve uluslararası ortamda büyük bir ün kazanmış sanatçı.

(Kaynak: sea.museum)

Avustralyalı Kadın Yelkenci Kay Cottee’nin 80’lerde Dünya Seyahatini Gerçekleştirdiği “Blackmores First Lady” ANMM’da Sergileniyor

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde sergilenen Blackmores First Lady adlı tekne Avustralya’lı kadın yelkenci Kay Cottee’nin 80’lı yıllarda dünya seyahatini gerçekleştiren ilk kadın olma düşüyle çıktığı yolculuğun öyküsünü anlatıyor.

Dünyayı yelkenli teknesiyle gezen ilk kadın olma düşü ile Sidney Limanından denize açılan Kay Cottee, 11.2 metrelik yelkenli teknesi Blackmores First Lady ile duraksamaksızın ve dışarıdan her hangi bir destek almadan 189 gün boyunca seyir gerçekleştirdi. 05 Haziran 1988 tarihinde bu büyük geziden döndüğünde; dünyanın her iki yarım küresini ve en güneydeki beş burunu kapsayan turu durmaksızın ve destek almaksızın başarı ile tamamlayan ve bunu en hızlı yapan ilk kadın unvanını elde etti.

Blackmores First Lady‘nin güvertesinde çekilen olağanüstü anların kaydedildiği videolar ve sergideki multimedya programları Kay‘ın dünya gezisini keşfetmeye olanak sağladığı gibi; aynı zamanda sergide yer alan teknenin altı ay boyunca Kay için bir ev görevi gören iç oylumuna adım atmak, bu dünya gezisinin zorluklarını düşlemek; izleyiciler açısından bir deneyim…

Blackmores First Lady Jack Earl 1988.

1.

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi koleksiyonunda bulunan Ressam Jack Earl‘ün 1988 tarihli tablosu: “Horn burnunu çevreleyen sularda kayarak ilerleyen Blackmores First Lady”

Sergi, aynı zamanda 1980’li yıllarda tek başına seyir gerçekleştiren yelkencilerin karşılaştıkları seyir ve navigasyon zorluklarını gösteriyor.

Sergide yer alan bir diğer ilginç nesne ise; Kay‘ın yanında götürdüğü Ted adını verdiği oyuncak ayısı. Ted‘in varlığı  ve onunla kurduğu iletişim, bu yolculuk sırasında Kay‘ın tinsel olarak derin bir yalnızlık duygusu yaşamasına engel olmuş.

Blackmores First Lady, 31 Ocak 2021 tarihine kadar Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.

 

(Kaynak: sea.museum)

 

Kaptan Cook ve Endavour Mürettebatının Avustralya Waymburr Toplumuyla Karşılaşmasını Anlatan Bir Canlandırma: “Büyük Garip Kano”

“Büyük Garip Kano” (2020) adlı canlandırma yapım, James Cook’un HMB Endavour ile 1770 tarihinde Avustralya’nın Doğu kıyılarına varmasını ve burada, Waymburr toplumuyla gemi mürettabatı arasında çıkan gerginliğin “Uzlaşma Kayalıkları” olarak adlandırılan yerde çözümlendiği zaman dilimini konu alıyor.

Yapım, Karşılaşmalar 2020 etkinliğinin bir parçası olarak Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde gösterilmişti.

Ample Projects‘in bünyesinden bir takımla birlikte yapılan “Büyük Garip Kano”nun adlı canlandırmanın kurgusu, HMB Endavour’un doğu kıyıları boyuca gerçekleştirdiği yolculuğu, kıyı boyundaki yerli toplulukların ve gemideki tüm mürettabatın perspektifinden ele alan gemi jurnali kayıtlarına ve yerlilerin tarihine dayanıyor.

Karanın ve geminin güney Doğu’daki Tolylwarar‘da – Kaptan Cook buraya Point Hicks adını verecektir – ilk defa 19 Nisan 1770 tarihinde görüldüğünde; yerel topluluklar, pruvasından dumanla sinyal gönderen geminin kıyı boyunca yaptığı seyri, izliyorlardı. Bu sırada gemi komutanı Cook,  çevreyi gözlemliyor, kayıtlar tutuyor ve Kamay Botany Körfezinden, Kuzeydeki Bedhan Lag Adası olarak bilinen topraklara kadar  olan bölgeyi yeni adlar veriyordu. Cook, buradaki adaya Possesion adını vererek, bayrak dikti ve bitki tohumlarıyla ve hayvanlarla yüklü olan Endavour‘u kuzeye, baharat adalarına doğru yelken açtı.

Canlandırma, mercan kayalarına çarparak, bordasında delik açılan Endavour‘un onarımı için sığ bir yere çekildiği Haziran ayında, Cook‘un subaylarıyla ve mürettabatıyla Gungardie (Bugün Cooktown) Waymburr halkının karşılaşmasını ana konu olarak ele alıyor.

Gemi mürettabatı ve yerel topluluklar arasında mesafeli ve sakin ilişkilerin kurulduğu haftaların ardından, mürettabatın çok sayıda kaplumbağa yakalaması ve yerlilerin yakaladıklarının bir bölümünü bırakması ricasını reddetmeleri üzerine gerginlik tırmanır.

Yeni ziyaretçilere yönelik barışçıl düşüncelerinde düş kırıklığına uğramış olan Waymburr toplumunun savaşçı erkekleri, geminin kamp kurduğu alanın çevresindeki otları ateşe verirler, Kaptan Cook tüfeği ile ateş ederek; bir yerliyi yaralar.

Waymburr yerli toplumunun yaşlısı, kendi mızrağını kırarak ve silahlarını bir yana bırakarak,  Cook‘u ve adamlarını ve kendi savaşçılarını bir uzlaşma toplantısı için bir araya getirir. O günden beri bu toplantı yeri, “Uzlaşma Kayalıkları” (Reconciliation Rocks) olarak adlandırılmaktadır.

Yapımın Künyesi:

Yönetmen – Nicholas Tory

Storyboard, Tasarım ve Canlandırma – Oliver Abbott

Ses Tasarımı – Jonathan Nix

Süre: 2dk 25 sn

2020

 

(Kaynak: sea.museum)

 

“Cook’un Yolculukları Oyunu”, Kaptan Cook’un Avustralya’yı Ziyaret Ettiği Tarihi Dönemin, Öğrenciler Tarafından Anlaşılmasını Amaçlıyor

Kaptan James Cook’un Avustralya’yı ziyaretinin 250. yıldönümü nedeniyle Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde gerçekleştirilen “Karşılaşmalar 2020”, bir dizi çevrimiçi etkinlik ve sergilerle sürüyor.

Özellikle yaşı küçük öğrenciler ve ilgililer için Kaptan Cook’un ziyaretinin ve o dönem koşullarının daha iyi anlaşılması için tasarlanan “Cook’un Yolculukları Oyunu” ANMM’nin sitesi üzerinden çevrim içi olarak oynanabiliyor.

“Cook’un Yolculukları Oyunu”, Avustralya‘nın yerleşik halklarıyla ilk defa karşılaşılan bir coğrafyada ve tarihi bir zaman diliminde yüzyüze gelinen bilimsel ve seyir sorunlarıyla başetmelerine dayanıyor.

Kaptan Cook‘un ve mürettebatının Pasifik Okyanusunu keşfetmek amacıyla gerçekleştirdikleri üç deniz yolculuğunda üstlenilen görevleri içeren oyun,  “kıyı”dan da yani; yerli toplulukların gözünden de bir bakış açısı sunuyor ve bunu Tazmanya‘nın kuzey doğusunda gelen Pakana kadını Larila‘nın özelinde yapıyor.

Her oyunda; oyuncular, bu görevde başarılı bir sonuca ulaşmalarını sağlayacak olan mürettebatı ve teknik donanımı seçebiliyor. Oyunda yaşamda kalmanın ve başarılı bir kaptan olmanın koşulu, gemiyi batırmamak, mürettabatın yaşam koşullarının sürdürülebilir olmasını sağlamak ve bürokrasideki “büyük baş”ları kızdırmamak olarak özetlenebilir.

Oyun, ayrıca; Kaptan Cook‘un Avustralya ziyaretini ilk yerli ulusların nasıl gördüklerini keşfetmelerinde rehberlik yapıyor ve Avustralya’nın güney kıyısında yaşayan beş yerli toplumun konuştukları dilden bazı sözcükleri öğrenebilme olanağı veriyor.

Kaptan Cook Oyunu 2

Oyun, Avustralya Ulusal Deniz Müzesi‘nin oyun sayfasının hemen altında vermiş olduğu  kaynaklar ile ilişkili olarak oynandığında, Kaptan Cook‘un yolculuğunun içinde  gerçekleştiği tarihsel bağlamı, bilimsel başarılarını ve o gün almış olduğu bazı kararların çağdaş Avustralya‘nın ve özellikle Avustralya‘nın yerel halkları üzerinde bıraktığı günümüze kadar süregelen etkilerin kavranmasına katkı sağlıyor.

“Cook’un Yolculukları Oyunu”na buradan ulaşabilirsiniz.

 

(Kaynak: sea.museum)

 

Avustralya’yı Çevreleyen Sulardaki Göksel Seyir Tarihini Anlatan “Güney Gökküresinin Altında” Sergisi Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde Açıldı

Avustralya çevresindeki sularda farklı zamanlardaki farklı toplulukların gökyüzüne bakarak gerçekleştirdikleri seyirlerin ve yolculukların tarihi anlatan “Güney Gökküresinin Altında” Sergisi Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nde açıldı.

Pasifik Okyanusundan Endonezya Adalarına kadar okyanus gezginleri, Avrupalılar bu sulara ulaşmadan önce, yüzyıllar boyunca Avustralya kıyılarının çevresinde seyir yapıyorlardı. 60.000 yıldan daha uzun bir süre önce Avustralya’ya ulaşmak için, okyanus üzerinden gerçekleşen dünyanın en eski göçünü; ilk denizciler olan Aborjin halkı gerçekleştirmişti.

Müslüman denizci tüccarlardan, Çinli Zheng He‘nin büyük filosuna ve Polinezya’lı denizcilere kadar, Avustralya çevresindeki okyanus suları, Avrupalıların Büyük Güney Toprakları olarak adlandırdıkları bu yere ayak basmadan çok uzun süre önce kültürel iletişimin kesişme noktası olmuşu.

Kulba-Yadail-by-BillyMissi_ANMMCollection-00049227_500px

1.

Billy Missi’nin Torres Boğazı Adaları topluluklarının yıldızları, denizi ve ayı okumayı nasıl öğrendiklerinin öyküsünü anlatan Kulba Yadail (Eski Güfteler) adlı yapıtı (Avustralya Ulusal Deniz Müzesi Koleksiyonu)

Olağanüstü bir aşamaya gelmiş seyir yeteneği İspanyol, Flemenk, Portekiz ve İngiliz denizcilerin dayandıkları tek koruyucu olmakla kalmıyor aynı zamanda, küresel tecimin, deniz yolu ile gerçekleşen göçlerin ve deniz yolculuğunun da bir parçası durumuna geliyordu. Sergi, bu denizcilerin  güney gökküresi altındaki öykülerini Ulusal Deniz Koleksiyonu‘ndan nesneler aracılığıyla anlatıyor.

Constellation

2.

Takımyıldızları (2014) – Gail Mabo ((Avustralya Ulusal Deniz Müzesi Koleksiyonu)

Yerli topluluklar ile Kuzey Topraklarında tecim yapan Makassan balıkçılarını betimleyen ağaç kabuğu boyama örneklerinden, sekstantlara, pusulalara ve teleskoplara kadar geniş bir yelpaze içinde seyir araçlarındaki teknik gelişmişliği tarihsel bir yolculuk içinde gözler önüne seriyor.

Sergide, James Cook‘un 1789’da Venüs gezegeninin geçişini izlediği seyrin ardından HMB Endavour‘daki görevinin ana çizgilerini içeren, Avustralya Ulusal Kütüphanesi‘nden getirilen “gizli yönergeler” olarak da bilinen belgeler geçici olarak yer alacak.

 

(Kaynak: sea.museum)

 

 

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi, Kaptan Cook’un Avustralya’ya Ulaşmasının 250. Yıldönümü Nedeniyle “Karşılaşmalar 2020” Adı Altında Etkinlikler Düzenliyor

İçinde bulunduğumuz 2020, Kaptan James Cook’un gemisi HMB Endeavour’la ulaştığı Avustralya’nın doğu kıyılarını haritalandırmasının 250. yıldönümü.

Avustralyalılar açısından önemli olan bu tarihi olay nedeniyle; Avustralya Ulusal Deniz Müzesi “Karşılaşmalar 2020” adıyla bir dizi etkinliği yaşama geçiriyor.

“Karşılaşmalar 2020”, hem Cook’un 1770 yılındaki  bilimsel yolculuğunun başarılı sonuçlarını; hem de Avustralya’nın ilk halkları ve tüm Avustralya ulusu üzerindeki kalıcı etkisini anlatmak için hazırlanmış bir etkinlik.

Kaptan Cook’un kıtaya ulaşması, 60.000 yılı aşkın bir süredir kıtanın sahipleri olan Avustralya‘nın ilk halkları açısından; ilk Batılı gezginlerin kendi yaşam biçimleri üzerinde yaratacağı köklü değişikliklerin başlangıcını haber veren bir “karşılaşma”ydı.

Bu nedenle bu  yıldönümü etkinliği, tarihi deniz yolculuğunun  tüm Avustralyalılarda bıraktığı kalıcı etkiyi, özellikle Aborijinlerin ve Torres Boğazı Adaları Toplumları‘nın üzerindeki yansımalarının değerlendirilmesini, tartışılmasını sağlamak için bir olanak sunuyor.

“Karşılaşmalar 2020”, bu tarihi olayı, hem Avustralya tarihindeki önemini hem de bıraktığı kalıcı mirasını gemideki “gelenler” ve hem de kıyıdaki “ev sahipleri” olmak üzere farklı iki bakış açısından incelemeyi ve Avustralya toplumunun ortak geçmiş ve gelecek üzerine tartışmasını amaçlıyor.

Tüm Avustralyalıları kucaklayarak, ortak geçmiş üzerine karşılıklı saygıya dayanan bir tartışma ortamı oluşturmayı amaçlayan etkinlikte; sergiler, örgün öğrenime yönelik öğretmen ve öğrencilerin yararlanabilecekleri yeni bilgi kaynakları, film-belgesel gösterimleri ve Cook’un Deniz Yolculuğu adlı bilgisayar oyunun da içinde bulunduğu dijital tabanlı projeler bulunuyor.

 

(Kaynak: sea.museum)

 

Geleneksel Kanolara Yönelik Belgeleme Çalışması Sonuçlarını Ortaya Koyan “Massim Kanoları” Sergisi , Massim Müzesi ve Kültür Merkezi’nde

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’nin Tarihi Gemiler Kuratörü David Payne tarafından Massim Adalarında kullanılan geleneksel uskundralı kanolara yönelik belgeleme çalışması sonucunda elde edilen verilerin derlenmesiyle Massim Müzesi ve Kültür Merkezi’nde “Massim Kanoları” sergisi açıldı.

Papua Yeni Gine doğusunda Milne körfezinin açıklarında Solomon Denizinde konumlanan Massim Adaları, tecimsel etkinlikler için kullanılan uskundralı rengarenk teknelere ev sahipliği yapıyor.

Bu teknelerin, adalar arasında yapılan tecimde, iletişim amacıyla ve topluluklar arasında -Kula olarak adlandırılan- değerli  el işi yapıtların değişiminde oldukça yaşamsal bir işlevi bulunuyor. Bu, denizci yetenekleri yüksek ve zarif kanolar, tekne tasarım ve mühendisliğine yönelik derin bir bilgi birikimini yansıttığı gibi aynı zamanda yerel kültürün biçim özellikleri donatılmış ve sembolik anlamları teknenin gövdesine işleyen ahşap kazıma işçiliğiyle de Massim kültürünün, ruhsal dünyasının ve toplum ilişkilerinin gerçek bir parçasını oluşturuyor.

Bu kanoların geleneksel biçimlerine ve çağdaş uyarlamalarına bağlı kalan Massim kanolarının tasarımcılarının  ve üreticilerinin sahip olduğu bilgiyi bu bölgeye 3000 yıl önce yerleşmiş Avustronezyalılara ve 50.000 yıl sonra buraya gelerek yerleşen Papua’lıların geride bıraktıkları üretim bilgisi mirasına dayanıyor.

Massim

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi‘nin Tarihi Gemiler küratörü David Payne, beraberindeki araştırma takımı ile birlikte Massim adalarında yaşayan topluluk üyeleri ile toplantılar gerçekleştirerek, burada kullanılan kanolar üzerine bir belgeleme çalışması gerçekleştirdi. Bu araştırma gezisinin ardından Avustralya’ya geri dönen David, alan çalışmasında tuttuğu notları ve belirlemiş olduğu kano ölçülerini, kano projelerine dönüştürdü.

Bu büyük ölçekli, bir düzine farklı kano tipi ve özelliklerini gösteren çizimler, bu kanoların yapılarını, seyir ve donanım düzeneklerini ve ahşap yontma işçiliğinin üretim ayrıntılarını ortaya koyuyor.

Sergi, 24 Haziran 2020 tarihine kadar Massim Müzesi ve Kültür Merkezi’nde açık kalacak.

(Kaynak: sea.museum)

 

Avustralya Ulusal Deniz Müzesi’ndeki “Elysium Arctic” Sergisi, Olağanüstü Bir Coğrafyayı, Küresel Isınmaya Yönelik Bir Uyarıyla Birlikte Sunuyor

Kutuplara gerçekleştirilen gezinin çarpıcı görsellerini sunan “Elysium Arctic” sergisi Avustralya Ulusal Deniz Müzesi‘nde sürüyor.

Sergi, kutuplardaki vahşi doğanın etkileyici güzelliğini, küresel ısınmanın yarattığı olumsuz etkilere yönelik bir  dikkat çekme kaydıyla ortaya koyuyor.

Kaşifler, bilim insanları ve fotoğrafçıların biraraya gelerek oluşturdukları takım, 2015 yılında Svalbard, Grönland ve İzlanda‘ya doğru bir yolculuk düzenledi.

Özgün bir coğrafyaya doğru yapılan bu gezinin amacı, kuzey kutbu bölgesi aysberglerini ve buzullarını, vahşi doğal yaşamının içinde karşılarına çıkan yavru hayvanların insanın tinini (ruhunu) ısıtan davranışlarını, denizin ve karanın etkileyici güzelliklerini bir sanatçının duyarlılığı ile kayıt altına almaktı. Farklı alanlarda çalışan insanlardan oluşan bu takım, burada elde etikleri bu ikonik görüntüleri, “Elysium Arctic” başlığı altında topladılar ve bunu bir sergiye dönüştürdüler.

Elysium Arctic 2

Micheal Aw tarafından yürütülen bu gezi ve çalışmada sıfırın altındaki iklim koşullarına ve deniz buzları gibi zorluklara göğüs geren Elysium takımı, burada nefes kesen manzaraları, fotoğrafladılar ve video ile görüntüleme olanağı buldular.

Vahşi yaşam fotoğrafçısı, kaşif ve doğa korumacısı Aw, sanatın içinde taşıdığı etkileyebilme gücünden yararlanılarak;  oluşturulacak toplumsal bilicin tüm dünya insanlığını küresel sorunlara ve dünyanın tehlike altındaki bölgelerine yönelik olarak harekete geçireceğine inanıyor.

Bu nedenle sergide yer alan olağanüstü güzellikteki görüntüler ve videolar, aynı zamanda küresel iklim değişikliğinin kutup bölgesinde yaratmış olduğu büyük değişimi de gözle önüne seriyor.

Elysium Arctic 4

Elysium Arctic 3

Darling Limanı’ndaki Wharf 7 Kültürel Kalıt binasının önünde fotoğraf yerleştirmesi yer alırken, ana müze binasının içinde ise kutup bölgesi ile ilgili olarak 3 boyutlu “Kutupların Harikaları” adlı 3 boyutlu bir film ziyaretçilerin dikkatine sunuluyor.

Sergi, 01 Nisan 2020 tarihine kadar açık kalacak.

 

(Kaynak: sea.museum)