Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Anemurium Antik Kenti’nde Su Altında Kalan Kent Limanının Yerinin Belirlenmesi İçin Çalışmalar Sürdürülüyor.

Mersin’in Anamur ilçesindeki Anemurium Antik Kenti’nin bulunduğu bölgede; karada, kazı ve restorasyon çalışmaları sürerken, eş zamanlı olarak deniz dibinin kıyıya yakın bölümünde şehre ait kalıntıların ve antik limanının konumunun belirlenmesi çalışmaları sürdürülüyor.

Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi ve kazı başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak başkanlığındaki çalışmalarda; farklı bilim dallarından ve üniversitelerden akademisyenler ve arkeoloji bölümü öğrencileri de yer alıyor. 2016 ile 2018 yılları arasında daha çok yüzey taraması yapılan antik kentte, son dört yılda; hem kazı hem de koruma ve restorasyon çalışmaları yıl boyunca aralıksız olarak bir arada sürdürülüyor.

Çalışmalar başta T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü olmak üzere, Türk Tarih Kurumu, Konya Selçuk Üniversitesi, belediyeler ve özel sponsorların desteğiyle yürütülüyor.

1950’li yıllardan bu yana denizin yaklaşık 50 metre kıyıya doğru ilerlemesinin sonucu olarak su altında kaldığı değerlendirilen antik liman, su altı arkeologları tarafından aranıyor. Çalışmalarda liman ile ilgili izler belirlenmeye çalışılırken; ayrıca denizin dibinde bulunan diğer kültür varlıkları da kayıt altına alınıyor.

Antik Çağda Dağlık Kilikya Bölgesinin En Önemli Limanı: Anemurium Antik Kenti

Coğrafi konumu nedeniyle; doğudan batıya, kuzeyden güneye tam bir kavşak noktasında yer alan, bölgenin en önemli liman kenti olan Anemurium, ayrıca Anadolu’daki antik kentler arasında ve belki de dünya üzerindeki en zengin nekropol alanına sahip.

Kazı başkanı Prof. Dr. Tekocak, liman kentinin deniz ticaretindeki öneme ilişkin şunları aktarıyor: “Antik Çağ’da Doğu Akdeniz deniz ticaret güzergahında olması sebebiyle de doğu ve batı dünyası arasında ticareti yapılan ürünlerin taşınmasında kullanılan gemilerin uğrak noktalarından biriydi. Ayrıca Kıbrıs’ın da Anadolu ve diğer yerleşimlerle olan ilişkisini sağlayan bir liman kenti olma özelliğine sahipti. Bu yönüyle antik dönemde Anamur Ovası için bir pazar yeri ve idari merkez olan kent, Kıbrıs’a olan yakınlığı sebebiyle de bir ticaret merkezi rolü üstlenmiştir. Bu sebeplerle Hellenistik ve Roma Dönemlerinde, dağda yaşayan komşu kabilelerin ve Akdeniz’de yaşayan korsanların sık sık istilalarına maruz kalmıştır.”

Kentte Sürdürülen Sualtı Arkeolojisi Çalışmaları

Karadaki çalışmalarla birlikte sürdürülen su altı çalışmalarına ilişkin olarak Prof. Dr. Tekocak : “Antik kentimiz bir liman kentiydi ama o çağda liman olarak kullanılan alanın tam olarak neresi olduğunu henüz bilmiyoruz. Biz Anemurium’da su altı araştırmalarında iki farklı çalışma yürütüyoruz. Bunlardan ilki su altında kalmış olan kültür varlıklarının tespit ve belgelenmesi. Bunun için tespit edilen mimari parçaların fotoğraflama, envanterleme ve koordinatlandırma çalışmaları yapılıyor. İkincisi ise antik limanın neresi olabileceği yönündeki araştırmalarımız. Bu kapsamda su altı arkeolojisi yapan ve dalgıç eğitimi alan ekip üyelerimizce su altı tarama çalışmaları profesyonelce yürütülüyor. Elimizdeki raporlardan denizin 1950’li yıllardan bugüne yaklaşık 50 metre karaya geldiğini biliyoruz.

Su altında farklı tipte yapılara ait birçok mimari parça olduğunu görüyoruz. Ama ne yazık ki bunların ne tür bir mimari yapıya ait olduklarını henüz bilmiyoruz. Yani bunlar bir tapınağa mı yoksa liman caddesine mi ya da günümüzdeki antrepolar düşünebileceğimiz bir granarium olup olmadıklarını henüz kesin olarak bilmiyoruz. Bunlar hakkındaki kesin bilgileri halen yürütmekte olduğumuz çalışmalar neticesinde elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucu söyleyebileceğiz. Ama şunu gördük ki bu sahil bugünkü gibi değildi. Daha ilerde olmalıydı, sualtı araştırmalarımız da bize bunu net bir şekilde gösterdi” dedi.

Kentteki su altı araştırmaları Sütçü İmam Üniversitesi Su Altı Anabilim Dalı’ından Doç. Dr. Oktay Dumankaya ve ekibi tarafından yürütülüyor. 

Ekipte yer alan su altı arkeoloğu Çağlar Aktağ, su altındaki incelemeler sırasında çeşitli mimarı öğelerin belirlendiğini aktararak; “Bunları su altı kameraları ile belgeliyoruz. Yerinde ölçülerini alarak koordinatlı bir şekilde çizimlerini yapıyoruz. Daha sonra bunları laboratuvarda bilgisayar ortamında işleyerek raporlarımızı yazacağız. Öncelikle antik kentin limanının nerede olabileceğini belirlemeye dönük çalışmalar yapıyoruz. Bunun için de kentin kıyı hattının ne kadar geride kaldığını belgeliyoruz. Bu çalışmaların ardından Side-Scan Sonar (Yan Taramalı Sonar) cihazlarla olası liman yapılarının kum altında kalıp kalmadığını belgeleyerek tespit çalışmalarını sonlandıracağız.” dedi.

(Kaynak: iha.com.tr)