"Kıbrıs: Zafere Doğru" Yeni Gösterim Döneminde 'Erenköy Direnişi'ni Konu Alıyor.
Kıbrıs Türklerinin yurtlarını savunmak için verdikleri savaşı anlatan "Bir Zamanlar Kıbrıs" dizisi, ikinci gösterim döneminde (sezonda) "Kıbrıs: Zafe...
Yükleniyor...
Güneşte meydana gelen normal dışı bir durum nedeniyle Türk Donanmasına ait bir denizaltıya sığınan bir grup bilim insanını ve Türk subaylarını konu alan “Yakamoz S-245” adlı dizi Netflix’te yayınlamaya başladı.
Ancak (E) Tümamiral Cem Gürdeniz’in dizinin Türk denizaltıcılığını küçük düşürecek bir kurguya sahip olduğunu belirtmesinin ardından sosyal medyada tepkiler giderek artmaya başladı.
Yapımcılığını Onur Güvenatam’ın, yapımını OGM Medya’nın yaptığı; bilim kurgu dizisi Yakamoz S-245’in yönetmenliğini Tolga Karaçelik ve Umut Aral gerçekleştiriyor. Başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ’un ve Özge Özpirinçi’nin paylaştığı dizinin senaryosu ise; Jason George, Atasay Koç, Cansu Çoban ve Sami Berat Marçalı tarafından kaleme alınıyor.
Dizinin Konusu
Leh yazar Jacek Dukaj’ın bilimkurgu romanı The Old Axolotl’dan esinlenilerek yaşama geçirilen “Into the Night” kıyamet sonrası (post apokaliptik) tür kapsamında değerlendirilen bir bilimkurgu dizisi. Yapım, güneşteki patlamanın ardından yaşanan kitlesel ölümler ve güneşten kaçan bir uçak dolusu insanın maceralarını ekrana taşıyordu.
Into the Night evreni içinde geçen Yakamoz S-245 de, bu olaylara paralel olarak bir Türk denizaltı personelini ve küçük bir araştırmacı grubunun öyküsünü anlatıyor.
Güneşle bağlantılı gelişen felaket nedeniyle askeri bir denizaltı gemisine binmek zorunda kalan dalış eğitmeni ve deniz biyoloğu Arman (Kıvanç Tatlıtuğ) ve bilim ekibi, bir yandan neler olup bittiğini anlamaya çalışırken bir yandan da Yakamoz’un gerçek görevini sorgularlar. Bu durum bilim ekibini ve denizaltı gemisindeki subaylarla ve mürettabatla karşı karşıya getirir.
Böylece denizaltında birbirlerine güvenmeyen iki grup arasında büyük mücadele yaşanır.
Cem Gürdeniz’in Karşı Çıktığı Noktalar
Dizinin Türk Donanması, denizaltıcılığı ile Türk deniz subay ve astsubaylarını küçük düşürdüğünü ifade eden Gürdeniz, Cumhuriyet Gazetesindeki açıklamasında “Netflix‘te gösterime giren yakamoz isimli dizi film, denizciliğin kendine has kültüründen çok uzakta. İçerdiği ciddi teknik ve usul hatalar bir yana Dünya denizaltıcılık camiasında çok üstün bir yere sahip Türk denizaltıcılığını son derece küçük düşürücü kurgulara sahip” dedi.
Gürdeniz: Bu film için devletten izin alındı mı?
Dizide kullanılan, Türk deniz subaylarına ait üniforma, şapka ve sembollerin devlet tekelinde olduğunu ve kullanım izinlerinin yine resmi makamlardan alınması gerektiğini ifade eden Gürdeniz, “Bu izinler alındı mı?” sorusunu sordu.
Gürdeniz sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkede demokrasi var, sanat için kimseden izin alınmaz deniliyorsa Türk subay ve astsubaylarına ait üniforma ve semboller yerine jenerik kavram ve rütbeler kullanılabilirdi. Bu kavramlar hassas ve değerlidir. Sanat dizisi çekiyoruz diye Donanma değerlerinin küçük düşürücü bir şekilde sunulması kabul edilemez…”
@cemgurdeniznet
Yazar ve eleştirmen Tolga Şen: “Türk Askeri daha önce hiç böyle karalanmadı!”
Diziye yönelik olarak getirilen eleştiride Gürdeniz yalnız değil; Medyaradar.com’da sinema yazarlığı ve Tv eleştirmenliği yapan yazar Murat Tolga Şen de diziyle ilgili dikkatini çeken noktaları kalem aldı.
Bir asker çocuğu olduğunun altını çizerek “Donanma Şehri” olarak bilinen Gölcük’te büyüdüğünü belirten Tolga Şen “Yakamoz S-245″e yönelik çekincelerini “Türk askeri daha önce hiç bu kadar karalanmadı! Yakamoz S-245’teki sinsi propaganda!” başlıklı yazısında dile getirdi.
(Kaynaklar: cumhuriyet.com.tr, t24.com.tr, beyazperde.com, medyaradar.com, realgbedu.com)