Yönetmenliğini Richard Ladkani’nin gerçekleştirdiği “Gölgelerin Denizi” adlı belgesel, 10. Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri programında yer alıyor.
Yapım, Meksika’daki Kortez Denizinde yaşayan ve soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir mutur türünü korumak amacıyla; bilim insanlarının, aktivistlerin, gazetecilerin ve devlet görevlilerinin verdikleri mücadeleyi ekrana taşıyor.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” etkinlikleri çerçevesinde, insan hakları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla “AB İnsan Hakları Film Günleri” ve AB “İnsan Hakları Kısa Film Yarışması” düzenliyor. 2011 yılından bu yana her yıl düzenlenen etkinlik, bu yıl 10-20 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek.
17 uzun dört kısa metrajlı yapımın yer aldığı gösterim programında yönetmenliğini Richard Ladkani‘nin “Gölgelerin Denizi” (2019) adlı belgesel yapımı da yer alıyor. Belgeselin ilk gösterimi, 2019 yılındaki Sun Dance Film Şenliği‘nde gerçekleşmişti.
Gölgelerin Denizi
Meksika‘daki Kortez Denizinde hükümet yetkilileri ve çevre korumacı örgütler, uyuşturucu kaçakçılarına ve Çinli suç örgütlerine karşı bir savaşım veriyorlar. Savaşın nedeni ise “deniz kokaini” olarak adlandırılan, Totoaba balığından elde edilen organel olan: hava kesesi.
Çinliler, geçen bir kaç yıldan bu yana, milyon dolarlık bir karaborsanın oluşmasına neden olan, bu organın mucizevi bir iyileştirme gücü olduğuna inanıyorlar. Yerel balıkçılara yüksek miktarlardaki parayı kolay yoldan kazanma konusunda yapılan vaadler, bu insanları Meksikalı acımasız uyuşturucu patronlarının kucağına itiyor. Totoaba’nın kaçakçılığını yürüten suç örgütünün El Chapo’su olarak bilinen lideri, balıkçıların içinde yer aldığı, bir ağı yürütüyor, ayrıca polisin ve ordunun içinden çok sayıda devlet görevlisini de kurduğu rüşvet çarkı ile denetimi altında tutuyor.
Jak Kusto‘nun (Jacques Cousteau) “Denizlerin Akvaryumu” olarak tanımladığı Kortez Denizi, bu nedenle, galsama ağı ile Totaba balığı yakalamak için, yasadışı avcılık yapan binlerce balıkçı teknesinin saldırısına uğramış durumda. Tüm bu olaylardan en çok etkilenen ise yunusgiller familyası içindeki en küçük tür olan Vakitalar (Körfez muturları) yalnızca Kortez Denizinde bulunuyorlar ve bugüne dek bu mutur türünü korumak için alınmaya çalışılan tüm önlemler, gözünü para bürümüş insanların hırslarına yenik düştü. Topyekün bir müdahale kararı alınmaz ise, sayısı 15’ten daha az kalan bu türün, gelecek 20 ay içinde tamamen yok olması, gerçekleşmesi çok olası bir durum olarak karşımızda duruyor.
Kararlı bir planlama ile son kalan Vakita‘ların yakalanarak, bir koruma havuzunda yaşatılması ve soyun sürmesi için gebe kalmalarının sağlanması, şu anda düşünülebilecek son umut olarak görülüyor. Daha önce böyle bir girişimde şimdi kadar hiç bulunulmaması nedeniyle, Vakita‘ların, bir tür tutsaklık olan, böyle yaşam koşulları içinde yaşamlarını sürdürüp sürdüremeyeceklerine ilişkin bir deneyim de bulunmuyor.
Bu arada, Deniz Çobanı (Sea Shepperd) Koruma Örgütü‘nden eylemciler, olası tehlikeli durumu hafifletebilmek için yasadışı galsama ağlarını, bu sulardan, millerce açığa doğru çekip, uzaklaştırmak için olabildiğince hızlı davranmaya çalışıyorlar. Böylece hem bu ağlara takılmış ama hala yaşayan deniz canlılarını kurtarabilmek için bir umut doğuyor, hem de ağları parçalayarak, kullanılmaz duruma getiriyorlar. Ayrıca bu çabalara öfke duyan balıkçıların saldırgan tutumlarına karşı da; korunmak amacıyla, Meksika Donanması desteğine başvuruyorlar.
Korumacı örgütlerin üyeleri, bu son derece güzel olan ekosistemi korumak için savaşırken; araştırmacı gazeteciler ve gizli istihbarat görevlileri de bu yasadışı tecimi oluşmasına neden olan satıcıları ve kaçakçıları belirlemeye çalışıyor. Suç ağının çökermek için gerekli kanıtları elde etmek, bunları toplamak ve mahkemeye sunabilmek; uyuşturucu kartellerine ve Çinli suç örgütlerinin içine sızmak ta dahil olmak üzere çok tehlikeli bir çalışmayı gerektiriyor.
Sualtı Belgesel Yapımcısı ve Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi tarafından üç ay süren bir çalışma ile hazırlanan belgesel, İzmit Körfezi'ndeki...
Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’u işgal eden donanma gemileri için söylediği ’Geldikleri gibi giderler’ sözüne tanıklık eden Kartal İstimbotu’nun ö...
Milli paralimpik yüzücü Sümeyye Boyacı'nın başarılarla dolu yaşam öyküsünü ve 2024 Paris Olimpiyatları'na hazırlık sürecini konu alan "Kulvar"ın ilk ...
Bodrum Belediyesi'ne ait Mausolos Sergi Evi'nde düzenlenen etkinlikte sualtı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi tarafından hazırlanan "Bodr...