Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

“Yalova Kıyıları Antik Liman ve Sualtı Yüzey Araştırması” Çerçevesinde Batık Kibatos Kalesi’nde Sualtı Arkeoloji Çalışmaları Sürdürülüyor

Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Yalova’nın Altınova ilçesi Hersek bölgesinde inşa edilen batık Kibatos kalesinde “Yalova Kıyıları Antik Liman ve Sualtı Yüzey Araştırması” çalışmaları sürdürülüyor.

Kluni tarikatının Balkanlar’da ve Türkiye’deki tek kültür mirası olan Kibatos Manastırına bir dönem ev sahipliği yapan ve günümüzde Marmara Denizinin 3 metre altında olduğu 2019 yılında belirlenen savunma yapısının, Kuzey Anadolu fay hattında gerçekleşmiş şiddetli bir deprem sonucunda sular altında kaldığı düşünülüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, Türk Tarih Kurumunun desteği ve Altınova Belediyesinin sponsorluğunda Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gündüz başkanlığındaki ekibin çalışmalarında önemli bulgulara ulaşıldı.

Kibatos Kalesi, Hasting Savaşı’nın ardından Bizans İmparatorluğu’na Sığınan Sakson askerleri için yapıldı

Araştırmalarında, 4. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar farklı dönemlere tarihlenen buluntulara ulaşıldığını bildiren Gündüz, şöyle devam etti: “Kibatos Kalesi, İmparator Alexius’un Nikomedia Körfezi’ne inşa ettirdiği küçük bir kaledir. Bu kalenin, Hasting Savaşı’ndan sonra Bizans İmparatorluğu’na göç eden Saxon askeri için yapılan Kibatos Kalesi olduğu birçok araştırmacı tarafından desteklenmektedir. Latin kroniklerince ‘Civetot’, Anna Komnena’ya göre ‘Kibatos’ olarak adlandırılan bu kale, tarihte önemli olaylara sahne olmuştur.

Bunlardan en önemlisi Türk tarihinde çok bilinmeyen fakat Anadolu Selçuklu Devleti’nin Haçlılara karşı kazandığı ilk muharebedir. 1096 yılında Civetot Kalesi ve etrafına yerleşen Haçlı Ordusu, Anadolu Selçuklularına yenilir. 1. Haçlı Seferi’nden sonra burada şehit olanların anısına bir şehitlik inşa edilmiş ve merkezi Fransa’da bulunan Kluni tarikatına bağlı manastır olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Kibatos Kalesi Latinler ve Bizanslılar Arasında Gerçekleşen Deniz Savaşında Zarar Gördü

Gündüz, yapılan sur duvarları ile kaleye dönüştürülmeye çalışılan manastırın, 1204’te İstanbul’un Latinler tarafından işgali üzerine Latin şövalyelerin kullanımına verildiğini söyledi.

Sur yapıları tamamlanmamışken, Latinler ve Bizanslılar arasında yaşanan deniz savaşında zarar gören kalede bulunan değerli eşyaların İstanbul’a taşındığını anlatan Gündüz, kale yapısının sular altında kalmasıyla ilgili olarak; “Tam olarak batış tarihi bilinmese de Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda gerçekleşmiş şiddetli bir deprem sonucunda sular altında kaldığı düşünülmektedir. Yapılacak çalışmalar, bu kalıntılar ile Civetot Kalesi’nin bağlantısının daha net ortaya konulması için oldukça önemlidir.” dedi.

Kale, Kluni Tarikatının Balkanlar’da ve Türkiye’de Bilinen Tek Kültür Mirası

Dr. Serkan Gündüz, bu kalenin, Klunilerin Avrupa kültür mirası için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

Gündüz, sözlerini şöyle tamamladı: “2018’den beri Avrupa Kluni Sitleri Federasyonu, Kluni’ye ait kültürel ve doğal alanları UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne dahil etmek için yoğun çalışmalar yürütmektedir. Kluni tarikatının kültürel mirası İngiltere, Fransa gibi Batı Avrupa’da yoğunlaşmaktadır. 1800 farklı merkeze sahip Kluni tarikatının Balkanlar’da ve Türkiye’de bilinen tek kültür mirası Kibatos manastırıdır. Avrupa ile Anadolu arasında bir kültür köprüsü oluşturması bakımından önemlidir. Yapılacak kazı çalışmalarıyla su altında tespit edilen kültür varlıklarının Civetot manastırına ait olduğu tescillendikten sonra Kluni merkezleri kültür rotası içinde yerini alarak bölge turizmine katkı sağlayacaktır.” dedi.

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Söz Ettiği İskele

“Yalova Kıyıları Antik Liman ve Sualtı Yüzey Araştırması” çerçevesinde sürdürülen çalışmalarda ayrıca Altınova kıyı şeridinde iki ayrı noktada su altında arkeolojik buluntular belirlendiğini anımsatan Gündüz, “Evliya Çelebi’nin de bahsettiği bir iskele ve deniz feneri olduğu düşünülen yapı kalıntısının yanı sıra, su altında bir de yapı grubu tespit edilmiştir. Yazılı kaynaklardan, Bizans döneminden Osmanlı’nın son dönemine kadar kullanıldığını öğrendiğimiz iskele ve deniz feneri, bölgenin Osmanlı dönemindeki önemine ışık tutmaktadır. Evliya Çelebi de Seyahatname’sinde bu iskeleden karaya indiğini belirtmektedir.” dedi.

Gündüz, bölgede belirlenen bir diğer su altı kültür mirasının ise; Limnae Antik Kenti olduğunun düşünüldüğünü belirtti.

(Kaynak: aa.com.tr, görsel: ntv.com.tr)