Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

“Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” Kapsamında Foça’da Yürütülen Sualtı İncelemelerinde 18. Yüzyıla Ait Bir Savaş Gemisi Batığına Ulaşıldı

“Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras (TUBEP)” kapsamında, Türk bilim insanlarının İzmir’in Foça ilçesi açıklarında yürüttükleri sualtı incelemelerinde, 18. yüzyılda battığı düşünülen bir savaş gemisi, yaklaşık olarak 55 metre derinlikte bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı‘nın sağladığı destekle Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknoloji  Enstitüsü tarafından yürütülen “Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras (TUBEP)”, Anadolu kıyılarında geçmiş yüzyıllarda batmış gemilerin ortaya çıkarılmasını ve Akdeniz tarihinde kullanılan gemilerin geçirdiği evrim sürecinin, bulunan yeni batıklar ile izlenebilmesini böylece tarihsel bir bütünlüğün sağlanmasını amaçlanıyor. Projenin bir diğer ayağı ise; antik çağlarda kıyı çizgisinde çok sayıda liman kenti barındıran Adalar Denizi ve Akdeniz coğrafyasındaki sualtı kültür varsıllıklarını gün yüzüne çıkarma amacını taşıyor.

Bu kapsamda Foça‘daki uzaktan kumandalı sualtı robotu kullanarak yapılan sualtı incelemelerinde, yaklaşık 250 yıl önce battığı düşünülen savaş gemisi batığına ulaşıldı.

1.

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş, bulunan batıkla ilgili olarak şunları söylüyor: “Batığın kabaca, 25 metreye 10 metre genişlikte olduğunu söyleyebiliriz. Ama kalıntılar patlama ve batma esnasında 250-300 metrelik bir alana dağılmış durumda. Bunlar üzerindeki ilk çalışmalarımızı uzaktan kumandalı su altı robotu yani ROV cihazımızla gerçekleştirdik. Çünkü 50-55 metre, dalış için derin sular. Batık üzerinde bir planlama yaptık. Buluntulardan çıkardığımız örnekleri ilgili yerlere teslim ettik. Batığın 18’inci yüzyıla ait olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl batığın kimliğini daha ayrıntılı araştıracağız. Osmanlı arşivlerini araştıracak ekiplerimiz bu batığa ilişkin verilere ulaşılabilecek mi ona bakacağız.” diyen Özdaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde 20 tane bronz ve demir top yer almakta, çok miktarda top güllesi, mutfak kapları, geminin ana karinasına ait parçaları belirledik.” dedi.

Deniz tabanına saçılmış durumdaki, batık gemiye ait, kahverengi hamurlu-boyalı İtalya kökenli mutfak kapları, sürahi, pipo ve ahşap makara parçası su yüzeyine çıkarılarak; Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi‘ne teslim edildi.

2.

3.

Savaş gemisinde hem Osmanlı hem İtalyan kökenli kaplar olduğunu vurgulayan Özdaş,Belki bir korsan gemisi ya da Osmanlı-İtalya arasındaki bir mücadele sırasında batırılmış bir gemi olma ihtimali var. Denizlerde savaş alanları dışında çok savaş gemisine rastlamıyoruz. Buluntu bize dönemin günlük yaşamı, gemi yapım teknolojisi, askeri mühimmatın dağılımı, kullanım alanları ve şekli gibi çok ayrıntılı bilgileri sağlayacak.” dedi.

Batığın bulunduğu coğrafi konum olarak tam bir “sürpriz” olduğuna dikkati çeken Özdaş, “Osmanlı literatüründe bugüne kadar bölgedeki bir savaşa ilişkin veri bulunmamakta.” derken; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da yaptığı açıklamada “Batığın detaylarına erişmek çok heyecan verici. O bölgede deniz savaşı olmadığını bildiğimiz halde bir savaş gemisinin tespit edilmesi belki tarihimize ışık tutacak.” diye konuştu.

Foça‘nın, Osmanlı Dönemi‘nde önemli bir askeri deniz üssü olduğunu belirten Özdaş: “O dönemde birçok savaş için lojistik destek Foça’dan sağlanmış. İzmir  bu batıkla beraber savaş tarihi ve gemileri açısından merkeze oturmakta. Çeşme ve Koyun Adası civarında batan gemilere son batığı da eklediğimizde somut olarak  bugüne kadar en fazla batık geminin bulunduğu ilimiz. Deniz savaş tarihi açısından ön plana çıkıyor.” dedi.

Mavi Miras Projesi‘ne, Doğu Akdeniz‘de uzun yıllar Türk bayrağı altında önemli araştırmalarda görev almış Koca Piri Reis Gemisi de katkı veriyor.

(Kaynak: aa.com.tr, tinaturk.org, ntv.com.tr)

“Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” Kapsamında Sualtında Çalışmalarını Sürdüren Türk Bilim İnsanları Tunç Çağına Ait Yapıtlara Ulaştı

“Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras” kapsamında çalışmalarını sürdüren Türk bilim insanları, sualtında Tunç Çağı’ndan kalma liman izleriyle yaklaşık 4 bin yıllık yüzlerce tarihi yapıta ulaştı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü‘nden Türk bilim insanlarının Koca Piri Reis Gemisi ile yürüttüğü “Türkiye Batık Envanteri Projesi: Mavi Miras – TÜBEP” çalışması, Türkiye kıyılarındaki batıkların envanterini çıkarmayı amaçlıyor. Cumhurbaşkanlığı‘nın desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı‘nın onayı ile gerçekleştirilen araştırmalar, başarılı sonuçlar veriyor.

Çalışma kapsamında Marmaris – Bozburun bölgesinde Tunç Çağı‘nda su seviyesine ilişkin çalışma yaptıkları sırada Minos uygarlığına ait olduğu ön görülen izlerle karşılaşan bilim insanları, burada yüzlerce konik kap, fincan, tezgah ağırlıkları, mutfak kapları, gaga ağızlı testilerden oluşan seramikler ile taş baltalara ulaşan sualtı araştırma takımı, yapıtların M.Ö. 18. yüzyıla yani Orta Tunç Çağı‘na tarihlendiğini ortaya çıkardı.

Tunç Çağı‘ndan günümüze kalan en büyük ve en eski buluntuların yer aldığı tahmin edilen bölgede Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Başkanlığı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş bilimsel danışmanlığında yürütülen çalışmayla Anadolu ve Minos uygarlıkları arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması, çok az verinin ele geçtiği Tunç Çağı tecim yollarına ilişkin bilgilerin dönemin ticaret rotasına ilişkin veriler elde edilmesi bekleniyor.

Ege tarihini değiştirecek buluntulara ulaştıklarını belirten Özdaş, “3-30 metre arasında değişen derinliklerde buluntular karşımıza çıktı. Günümüzden 4 bin yıl önceye dayanıyor. Büyük ihtimalle gemilerle, teknelerle taşınmış kargolar, liman ile liman yapıları olduğunu düşündüğümüz bir alanda yükleme sırasında bir nedenle tahribat görmüş. Seramik ve kaba yontu taşların liman kalıntısına işaret ettiğini düşünüyoruz. Tunç Çağı’nın bilinen en eski liman kalıntısı.

Buluntuların, Minos gemilerinin Anadolu kıyılarındaki ilk durağının Bozburun Yarımadası olduğuna gösterdiğini anlatan Özdaş şunları söyledi,Buluntular, büyük olasılıkla Girit’te üretilen seramiklerin ihracat için Rodos ve Bozburun Yarımadası üzerinden kuzeye İassos, Milet, Efes ve Truva’ya, Kuzey Ege’ye gittiğini ve bir ticaret rotasının olduğunu gösteriyor. Bu rotaya ilişkin günümüze kadar çok veri ele geçmemişti

Özdaş, bilim dünyasına önemli bilgiler kazandırılacağını, su altı çalışmaların genişletilmesi için sponsor desteğine açık olduklarını da sözlerine ekledi.

(Kaynak: ntv.com.tr)