Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Frize Sanat Fuarı’nda, “Su Üzerindeki En Güzel Sanat”

(Alıntılanan bu yazı, e-skop.com‘da yayınlanmıştır.)

13 Ekim’de Londra’da açılan Frieze Sanat Fuarı’nda sergilenen en ilgi çekici ‘eser’ler yatlar oldu. Ünlü yat firmaları CRN ile Riva’nın sundukları enstalasyonda biri 10, diğeri 68 metre boyunda iki hiper-lüks tekne geziliyor. Enstalasyonun adı Su Üzerindeki En Güzel Sanat. Küratörü Sarah McCroy, sanatçısı ise Berlin’den Christian Jankowski. SuperYachtTimes.com sitesindeki habere göre, “Jankowski’yi meşgul eden düşünce, lüks malların değeri ve satışı. Su Üzerindeki En Güzel Sanat sadece bir yat değil, aynı zamanda bir sanat eseri; son derecede nadir bir hazır-nesne. Enstalasyonu izleyenler, yatı gezerken ve özellikleriyle ilgili yayını dinlerken muhtemel müşterilerin rolünü oynuyorlar. Jankowski’nin işleri ise, izleyicilerin farkında olarak veya olmayarak katıldıkları performanslarla, film ve videoları kapsıyor”. CRN firmasının marka yöneticisi Luca Boldrini’nin sözleriyle, “CRN yatları, en son teknoloji ile çarpıcı bir tasarımı ve en gelişmiş malzemeler ile en mükemmel işçiliği birleştiriyor. Christian Jankowski’yle girişilen proje, bir yatı, bir nesneden bir sanat eserine dönüştüren bir ortamda çalışmamızı sağlıyor”.

crn-riva-project-68mt_2

Milliyet gazetesine Frieze’den ‘bildiren’ Çağdaş Ertuna’nın verdiği bilgilere göre, fiyatı 500 bin avro olan 10 metrelik yatı “bir sanat eseri olarak almak isterseniz, üzerine bir 125 bin avro daha ödüyorsunuz, o zaman size bir sertifika, bir de teknenin videosunu veriyorlar”. Jankowski’nin müdahelesiyle hazır-nesneye dönüşen 68 metrelik sanat eseri yatın fiyatı ise 10 milyon avro.

Sanatın toplum için, sanat için, devrim için yapıldığı dönemlerden, finans ve lüks için ‘üretildiği’ zamanımıza geçeli beri, tasarım ve moda fetişlerinin yanı sıra, baştan çıkarıcı mücevher, araba, mimarlık imgeleri ve bu kapsamda “süper-yatlar” sanatla aynı ortamları paylaşmaya başlamıştı. Sanat müzayedesi şirketi Antik A.Ş.’nin yayınladığı Antik Dekor dergisi bu duruma bir örnektir. Frieze Fuarı’ndaki Riva-Ferretti modellerinin de reklam verdiği derginin 100. sayısına gönderdiği kutlama mesajında Rahmi Koç, dergi mecrasındaki sanat ve yat birliğini takdirle karşılamaktadır: “Antik Dekor dergisinde özellikle dikkatimi çeken, dekorasyon, saat, mücevher ve yat reklamlarının derginin geniş ve varlıklı bir kitleye hitap ettiğini açıkça ortaya koyması. Önemli ressamların tablolarına genişçe yer verilen, Türkiye ve dünyadan önemli sanat haberleri işlenen Antik Dekor dergisini okumaktan ben de büyük keyif alıyorum.”

Elbette sanatın ve yatın lüks pazarlayan dergilerin sayfalarını paylaşmaları başka, sanat sergilemeye özgü geleneksel ortamları paylaşmaları başka. O nedenle, Frieze’de bir yatın güzel sanatların en güzeli gibi sergilenip satılması, sanat/sanayi/tasarım arasındaki, Rönesans’tan bu yana adım adım inşa edilen tarihsel sınırların tasfiyesine ilişkin bugüne kadarki en radikal hadise gibi görünüyor. Enstalasyonun adında, yat imalatının güzel sanat olarak vurgulanması, güzel sanatların (beaux-art, fine art), uygulamalı sanatlar (applied arts) ve sanayi üzerindeki beş asırlık üstünlüğüne meydan okuyor. Üstelik bu hadisenin Frieze’de gerçekleşmesi de ayrı bir önem taşıyor. Çünkü Frieze, ticaretin ötesinde sanatla pek ilgilenmeyen Art Basel, Art Miami Basel, Art Dubai gibi fuarlara kıyasla, sanat kuramı, estetik, sanat tarihi gibi konularda da tartışma açan etkinlikler düzenlemekte, dolayısıyla avangarddan devrolan politik bir makyaj da taşımaktadır.

Ne var ki bu yıl, yatların girişiyle birlikte politikanın da fuarı terk etmeye başladığından söz edilmektedir. 2010’da Akaretler’e de çıkartma yapan ünlü New Yorklu galerici Paul Kasmin bile “fuarın şaşırtıcı bir şekilde kibar ve yaşadığımız dünyadan kopuk” olduğunu söylemektedir. Küratör Joseph Backstein ise, “politik sanatın her yerde geri çekildiğini ve sanatçıların artık politik meselelerle uğraşmak yerine kendi durumlarını düşündüklerini” belirtmektedir. Adını saklı tutan Amerikalı bir galerici ise daha açıktır: “Sanat bir fantezi dünyasıdır ve küresel ekonominin dalgalanması içinde millet nakdini park edecek bir yer aramaktadır.”

 

(Görsel Kaynak: asia-pacificboating.com, art-agenda.com)