Bodrum Deniz Müzesi’nin İlk Yayını “Bodrum’un Gayıkları” Kitabı Düzenlenen Tanıtım Toplantısı ve Fotoğraf Sergisiyle Okuyucuyla Buluştu
Bodrum Deniz Müzesi’nin bünyesinde kurulan Bodrum Deniz Müzesi Yayınevinin ilk kitabı olan “Bodrum’un Gayıkları” müzenin 9. Kuruluş yıldönümü olan 15 Ekim günü Osmanlı Tersanesi Kaymakamlık Sanat Galerisi’nde düzenlenen tanıtım toplantısında okuyucuyla buluştu.
Saner Gülsöken tarafından kaleme alınan ve fotoğraflanan Bodrum’un Gayıkları kitabı Bodrum‘da tekne yapımının gelişimini, yöreye özgü ahşap tekneleri, geleneksel üretim tekniklerini, süngercilik, balıkçılık, taşımacılık gibi işlevlerle yeni biçimler kazanan tekne türlerini, tersaneleri, sportif yatçılık başta olmak üzere pek çok başlığı ele alırken; bu konuların kültürel mirasa yönelik birçok açılımını ilk kez bir araya getiriyor.
Bodrum’un Gayıkları’nda yazarın çektiklerinin dışında birçok Bodrumlunun aile arşivinden çıkmış fotoğraf, belge ve çizim de yer alıyor. Farklı alanlarda 200’ün üzerinde kitabı bulunan İzzeddin Çalışlar‘ın editörlüğünü üstlendiği kitabın tasarım danışmanlığını Serdar Benli yürütürken; tasarım, Türkiye’nin önde gelen yayınevi ve kurumları için çalışan Gökçen Ergüven tarafından gerçekleştirildi. Yayın yönetmenliğini Selen Cambazoğlu‘nun üstlendiği yapıt, Güher Gürmen‘in çevirisi ve Timuçin Binder‘in redaktörlüğüyle de çift dilli yayın niteliğine kavuştu.
Kitap tanıtımının yanında fotoğraf sergisinin de ilgililerin karşına çıktığı buluşmaya Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Emel Çakaloğlu, kitap sahibi Saner Gülsöken, Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, BOTAV Genel Sekreteri Serkan Ceylan, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi Müdürü Hüseyin Toprak, Aksona Mehmet, Mehmet Yavaş ve Şöhret Neco gibi yerel denizciler, ahşap tekne yapım ustaları, deniz tutkunları ve sanatseverler katıldı.
22. Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç, Koleksiyoner ve iş adamı Jeff Hakko, STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi‘nin mimarı Yücel Köyağasıoğlu, Müze Yayınlarının Tasarım Danışmanlığını yapan Serdar Benli, İzzeddin Çalışlar, Halikarnas Balıkçısı‘nın torunu Sibel Kabaağaçlı da tanıtım buluşmasına katılanlar arasındaydı. The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, Girit ve Yunanistan Göçmenleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Denizaslanı, eski müze müdürü Yaşar Yıldız, sualtı arkeoloğu Aşkın Cambazoğlu, araştırmacı Timuçin Binder, yazar Canan Küçükeren, arşivci Ali Şengün gibi yerel değerler de etkinlikte yer aldılar.
Cambazoğlu: “Bugünün üç önemli özelliği var.“
Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu tanıtım etkinliğindeki konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün heyecanımı gizleyemeyeceğim, çünkü yaklaşık iki senedir, yapılan müze faaliyetleri arasında en çok üstünde durduğum konu yayıncılık konusuydu. Bugünün üç önemli özelliği var. Birincisi, Türkiye’nin ilk ve tek özel denizcilik müzesi olan Bodrum Deniz Müzesi’nin kuruluşunun 9. yıl dönümü olması, ikincisi Bodrum Deniz Müzesi yayınlarının yayın dünyasına kazandırılmış olması ve üçüncüsü, yayınevimizden çıkan, Saner Gülsöken’in Bodrum’un Gayıkları kitabının lansmanı ve fotoğraf sergisinin ziyarete açılmasıdır. Neden böyle yoğun çalışma gerektiren bir yayıncılık faaliyetine girdiğimizi sorarsanız, denizci bir kent olan Bodrum’un denizcilik kültürü ve tarihi ile ilgili bu anlamda bir eksiklik gördüğümüz içindir diyebilirim. Tabii ki, kurmanın değil sürdürülebilir kılmanın öneminin bilincinde olarak bu faaliyete başladığımızı da buradan bildirmek isterim.“
Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Emel Çakaloğlu konuşmasında, “Bugün çok özel bir gün… Çünkü 15 Ekim tarihi, aynı zamanda Bodrum Deniz Müzesi’nin 9.’uncu kuruluş yıl dönümünü. Dokuz yıl boyunca Bodrum’un denizcilik tarihine ışık tutan değerli müzemizin zamanla daha da gelişerek, nice yıllar boyunca belediyemizin ve Bodrum halkının destekleriyle hizmetlerini en iyi şekilde sürdüreceğine inanıyorum. Bodrum’da yaşayan yazar ve fotoğraf sanatçımız Sayın Saner Gülsöken tarafından kaleme alınan Bodrum’un Gayıkları kitabını, Bodrum’un deniz kültürüne ve denizcilik tarihine ışık tutan önemli bir eser olarak görüyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından Gülsöken, “Bodrum’un Gayıkları” kitabını imzaladı. “Bodrum’un Gayıkları”na seçkin kitapevleri, e-ticaret siteleri ve müze mağazasından ulaşmak olanaklı olacak.
Fotoğraf sergisi, 25 Ekim’e kadar Osmanlı Tersanesi Kaymakamlık Sanat Galerisi’nde gezilebilecek.
(kaynak: muglaturk.com, haberturk.com, 7deniz.net, görseller: denizgazete.com)
“Akdeniz’de Bir Yerde”…
Deniz mülteciliği insanlık tarihin eski öykülerinden biri…
Dünyanın en eski deniz uygarlıklarının kurulduğu Akdeniz ve Ege’de, tarih boyunca yıkılan uygarlıkların halkları, deniz yolunu kullanarak bir kıtadan diğerine aktılar.
Şimdi, tüm zamanlarda olduğu gibi; bir kez daha, Akdeniz ve Ege Denizi akın akın sürüp giden deniz mülteciliğine sahne oluyor. İletişim teknolojisinin artması ise bu olguyu yaşanan tüm dramları ile gözümüzün önüne seriyor. Görsel ve yazılı basında gördüğümüz ve okuduklarımız, günlük yaşamımızda, kendimizle özdeşleştirebildiğimiz oranda ve ruhlarımız yaralaması nedeniyle azımsanmayacak bir yer tutuyor.
Dünyanın İlk Sualtı Sergi Organizasyonu olan UWAW ( Underwater Art Works/Sualtı Sanat Çalışmaları) bu defa Rahmi Öğdül’ün kuratörlüğünde Akdeniz’i geçerken hayatlarını kaybeden mültecileri ele alıyor…
Ülkelerindeki savaştan, çatışmadan ve zulümden kaçan milyonlarca mültecinin daha iyi bir yaşama ulaşmaya çalışırken Akdeniz’in derin sularında yok olan yaşamlarına “Akdeniz’de Bir Yerde” adlı video çalışmayla dikkat çekiyor.
Denizin dibinde kalan insanların ağızdan çıkan hava kabarcıklarını temsil eden cam baloncuklar, Alp Çağpar, Bengiz Özdereli, İnci İyibaş, Nezir İçgören ve Saner Gülsöken’in tarafından yapılan bu videoda, Akdeniz’i geçerken ölenlerin isyanlarını temsil ediyor.
Akdeniz’de bir yerde gerçekleştirilen bu çalışma, balıkadamlığın teknik bilgisine sahip olmayanların tanıklık edemeyeceği bir sergi. Ancak, bu videoya konu olan yerleştirme, orada – denizin dibinde – bir yerde olduğunu bildiğimiz; ancak konumu hakkında kesin bilgi alamadığımız ve yalnızca sunulduğu kadar bilgi edinebileceğimiz bir sergi olmasıyla, deniz mültecilerinin görsel ve yazılı basında görünür olma biçimine çok yakın bir duygu sağlıyor.
“Akdeniz’de Bir Yerde”
(Haber Kaynakları: http://www.sanatatak.com, http://uwawworld.com/)