Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

İzmit Körfezi’nin Dirimçeşitliliği Açısından Öneme Sahip Olan Denizatlarının Yaşamı, Belgeselle Kayıt Altına Alınıyor.

Sualtı Belgesel Yapımcısı ve Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi tarafından üç ay süren bir çalışma ile hazırlanan belgesel, İzmit Körfezi’ndeki denizatlarının yaşamlarını izleyiciye ulaştıracak.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) kırmızı listeye aldığı denizatları, İzmit Körfezi’nin dirimçeşitliliği (biyoçeşitliliği) açısından çok büyük bir öneme sahip.

Denizatları popülasyonunun tüm dünyada tehlike altında olduğunu söyleyen Ceylan, son yıllarda korunmak, beslenmek ve üremek için İzmit Körfezi’ne gelen denizatlarının, alg ve deniz çayırları arasında, yani doğal habitatlarında yaşama tutunmaya çalıştığını belirtti.

Denizatlarının, Türk denizlerinde sadece Karadeniz ve İzmit Körfezi’nde görülebildiğine dikkat çeken Ceylan, “Biliyorsunuz erkekleri taşıyıcı ve baba rolü oldukça önemli. O yüzden denizatlarının yaşamını görüntülemek ayrı bir öneme sahip. İzmit Körfezi’nde özellikle su pireleriyle besleniyorlar ve onların da burada yoğun olması nedeniyle besine geliyorlar. Dilerim ki, gelecek nesillere onları aktarabilme şansımız olur.” ifadelerini kullandı.

.

İzmit Körfezi’nde bulunan türlerin korunmasına özel önem verdiklerini dile getiren Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mesut Önem “Bütün dünyada koruma altında olan ve Uluslararası Doğayı Koruma Birliğinin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan denizatlarının korunması ve tanınması amacıyla yaşamlarını belgesel film olarak hazırladık. Tahsin Ceylan ve ekibi tarafından hazırlanan belgesel film ise yakında yayında olacak” ifadesinde bulundu.

Sualtı Belgesel Yapımcısı ve Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi işbirliğiyle başlatılan projeye, Değirmendere Su Altı Topluluğu, Karamürsel Su Altı Sporları Derneği, Vatoz Diving Centre ile Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından destek verildi. Görüntüleme çalışmalarına ise; dalış eğitmeni Murat Kulakaç, sualtı görüntüleme uzmanları Mehtap Akbaş Çiftçi ve İlker Acar büyük bir katkı sağladı.

(Kaynak: aa.com.tr)

Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Oğuz Sırmalı, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 40. Kuruluş Yıl Dönümü İçin Bir Beste Hazırladı.

Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Tenor A. Oğuz Sırmalı, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 40. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Deniz Bijen Rahimi ile birlikte senfoni biçimde bir beste hazırladı.

‘Mavi Vatan’ın koruyucusu Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bir övgü niteliğini taşıyan beste için çekilen videonun yönetmenliği ise Oğuzhan Ejderoğlu tarafından gerçekleştirildi.

Sırmalı, köklü geçmişiyle ve elde ettiği başarılarıyla Türk milletinin varlığından onur duyduğu Sahil Güvenlik Komutanlığına başvurarak, 40. yıl dönümünü kutlamak için özel video yapmak önerisinde bulunduğunu, büyük bir mutluluk duyularak kabul edilen bu teklifin ardından çekimlerin Antalya’da İstanbul’da gerçekleştirildiğini söyledi.

Sırmalı, “Komutanlıktaki bir personelin aldığı eğitimlere ve sonrasında nerelerde görev yaptığına yer verdik. Çok zorlu görevler var, gece yok, gündüz yok. Sürekli bu sınırları korumak zorundalar. Dolayısıyla sabit bir binaları yok. Çünkü o gemi bir karakol, geminin üstünde hayat sürüyorlar. Her an her yere gidebilirler.” diyen Sırmalı, Türk denizcilerinin zor koşullarda büyük bir özveriyle çalıştıklarına ilişkin tanıklıklarını ise şöyle aktardı: “Botlarda yer aldık, eğitim tatbikatına katıldık, onlara yetişmeye çalıştık. Onları en iyi şekilde gösterebildiğimizi düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Klipte kullanılan müziği Bijen Rahimi ile bestelediklerini belirten Sırmalı, videonun senaryosuyla doğrudan bağa sahip olan bestenin tamamlanmasının 15 gün sürdüğünü söyledi. “Mavi Vatan”ın güvenliğini sağlayan Sahil Güvenlik Komutanlığına bir övgü niteliğini taşıyan videonun yönetmenliğini ise Oğuzhan Ejderoğlu’nun üstlendi.

Sırmalı: “Eğitim aşamasını, mezuniyet aşamasını anlatan gururlu bir müzik ve etkileyici bir final müziği olması gerekiyordu, bunları yapmaya çalıştık. Tamamen özgün bu beste, Sahil Güvenlik Komutanlığının bestesi olarak kalacak. Bütün enstrümanlar canlı kaydedildi. Epik bir müzik var, senfoni var, yaylılar, üflemeliler, aşağı yukarı 35-40 kişilik bir orkestra oldu. Müzik de bu anlamda videonun o görselliğini ve etkileyiciliğini destekleyecek şekilde yapıldı.” dedi.

Kısaca Oğuz Sırmalı

1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanan Sırmalı, 2001 yılında Kültür Bakanlığı’nın bursuyla La Scala Operası’nın akademi sınavına katılarak, finale yükseldi. 2002 yılında Kültür Bakanlığı Özel Eğitim Bursu ile İtalya/Floransa’da soprano Katleen Lafferty ile çalışmalar gerçekleştirdi. 2004-2005 sezonunda İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde ilk defa sahne aldı ve 2007 yılında açılan sınavı kazanarak Ankara Devlet Opera ve Balesinin kadrolu sanatçısı oldu. 2004 yılında eğitimini tamamladı ve mezuniyetinin ardından şan pedagogu Prof. Daniel Ferro’dan özel burs kazanarak İtalya’daki yaz kursuna katıldı.

aa.com.tr

Bugüne kadar ‘Carmen’, ‘Uçan Hollandalı’, ‘Asabi Bir Adamın Gecesi’, ‘Ağrı Dağı Efsanesi’, ‘Özsoy’, ‘Madam Butterfly’, ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Venedik’te Bir Gece’, ‘Rita’, ‘Tannhäuser’, ‘Evlilik sözleşmesi’, ‘Idomeneo’, ‘Çingene Baron’, ‘Ali Baba & 40’, ‘Kont Dracula’, ‘Bir Tenor Aranıyor’, ‘Gangster’, ‘Damdaki Kemancı’ gibi eserlerde solist olarak rol aldı. Sanatçı kimliğinin yanında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nde Kurumsal İletişim Basın Yayın Koordinatörlüğü görevlerini yürüten Sırmalı, Genel Koordinatör olarak görevini sürdürmekle birlikte Türk Hava Kurumu Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak ders vermektedir.

(Kaynak: aa.com.tr, operabale.gov.tr)

1974 Barış Harekatı’nda Görev Alan TCG / Ç-128 Çıkarma Gemisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde “Müze Gemi” Olarak Ziyarete Açıldı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yer alan çıkarma gemisi “Ç-128”, Girne Yeni Turizm Limanı’nda düzenlenen törenle müze gemi olarak ziyarete açıldı.

Törende, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bakanlar, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Arsever, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Altan Er katıldı.

KKTC’nin 20 Temmuz 1974 harekatıyla özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştuğunun altını çizen Tatar, bu günün KKTC’nin “en önemli tarihi” olduğunu belitti. Meclis Başkanı Uluçay ise; 1974’te çıkarma gemilerinin Ada’ya çıkmasının ve bugün bir çıkarma gemisinin müze gemi olarak Ada’ya gelmesinin dünyaya önemli bir mesaj verdiğini kaydetti.

TCG Işın tarafından yedeklenerek KKTC’ye  doğru yola çıkan “Müze Gemi” TCG / Ç-128 Çıkarma Gemisi için İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda Kıbrıs Gazilerinin de katılımıyla bir uğurlama töreni gerçekleştirilmişti.

Dz. Yzb. Arda: Ç-128 gemisi, Türk Tersaneciliğinin Yeteneklerini Gösteren Örneklerinden Biri

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan Deniz Yüzbaşı Serkan Arda, 1963 ile 1974 yılları arasında gerçekleşen saldırılarda Kıbrıs Rumlarının Kıbrıslı Türklere uyguladığı zulme son vermek için gereksinim duyulan çıkarma birimlerinin üretimine başlandığını söyleyerek; Taşkızak Tersanesi’nde 1967-1992 arasında 58 tank çıkarma gemisi üretildiğini, bunların 43 tanesinin Kıbrıs Barış Harekatı’na katıldığını belitti.

1974’te çıkarmaya katılan gemilerle aynı sınıf olan Ç-128 gemisinin Türk tersaneciliğinin yeteneklerini gösteren örneklerinden biri olduğunu belirten Arda, “1978 yılında inşa edilen ve 2014 yılına kadar tevdi edilen tüm görevleri başarıyla icra eden Ç-128, gemisi bugün Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Deniz Kuvvetleri unsuru olarak müze gemi haline getirilmiştir.” dedi.

(Kaynaklar: aa.com.tr, turkdeniz.com, denizcitoplum.com)