Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

“XIII. Uluslararası Balkan Tarihi Kongresi”inde Yunanistan’ın Rodos ve İstanköy Adalarında Yaşayan Türklere Uyguladığı Asimilasyon Anlatıldı.

23 Kasım 2019 tarihinde Samsun’da düzenlenen “XIII. Uluslararası Balkan Tarihi Kongresi”inde  Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türklere uygulanan asimilasyonu anlattı.

Kaymakçı, “Adalarda yaşamakta olan Türkler, bugün yok olma noktasına gelmiştir. Yunanistan’ın asimilasyon politikasına “dur” denmediği takdirde, kısa bir süre sonrasında  Adalı Türklerden söz etmek olası olmayacaktır.“dedi

Ömer Halis Demir Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede Kaymakçı, Yunanistan’daki Türk varlığının Batı Trakya’yla sınırlı olduğu algısının yanlış olduğunu belirterek;  Rodos ve İstanköy ağırlıklı olmak üzere Onikiadalar’da yaşayan ve sayıları 9.000 civarında olan bir Türk topluluğu olduğunun altını çizerek; “Rodos, İstanköy Ve Onikiadalarda yaşamakta olan Türklerin; Vatandaşlık, Türkçe Öğrenme Hakkı, Din ve İbadet, Nefret ve Baskı Ortamı, Osmanlı Türklerinden Kalan Kültürel Mirasın Korunmasından kaynaklanan Sorunları  ile Vakıflar Sorunu gibi sorunları vardır.” dedi.

“Onlar’ın giderek asimilasyonu, bir anlamda insanlığın ve kendine has bir kültürün yok edilmesi demektir.”

Kaymakçı, sözlerini sürdürerek; mübadelenin geçmişte yaşanan ve hala sızlayan bir yara olduğu kadar; bugün adalarda varlıklarını sürdürmeye çalışan bir avuç Türk azınlık olduğunun bilinmesi gerektiğini ve buradaki  asimilasyonun, bir anlamda insanlığın ve kendine has bir kültürün yok edilmesi demek olduğunu belirtti.

“Özgürlük, eşitlik ve adalet” tüm insanlık için evrensel değerleri ifade eden kavramlardır. Bu çerçevede adalar Türklüğünün ana dillerini öğrenme ve kullanma, ibadet özgürlüğü gibi sosyal ve kültürel hayatın başat değerlerini korumak ve sürdürmek gayretlerini evrensel ve temel bir insanlık hakkı olduğunu  vurgulamak isterim.”

Roisder’in Asimilasyona Karşı Yaptığı Çalışmada Ana Başlıklar

Kaymakçı, konuşmasında Türkiye’ye göç etmiş, göç etmek zorunda  kalmış Rodos ve İstanköy Türklerinin kurmuş olduğu Rodos, İstanköy ve  Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER)‘in çalışmalarını şu ana başlıklar altında toplandığını belirtti.

” -Yunanistan Devleti’nden; Anayasası’nda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde Ve Diğer İnsan Hakları Dökümanlarında Yer Aldığı Üzere, Adalar Türklerinin Türk Kültürel Kimliğinin Tanınması,

– Çift Dillilik Temelinde Anadillerini Öğrenme Gibi Azınlık Hakları Dahil İnsan Hakları Alanındaki Sorumluluklarını Yerine Getirmesi,

– Rodos Ve İstanköy Türk Toplumunun Din Ve İbadet Özgürlüğüne Saygı Göstermesi

Özetle Adalar Türklerine Uygulanmakta Olan Asimilasyon Politikalarına Son Vermesi.”

 

(Kaynak: rodosistankoyturkleri.org.tr)

 

ROİSDER, Adalarda Yunanistan Tarafından Yok Edilmeye Çalışılan Türk Mimari Yapıtları Üzerine Bir Sempozyum Düzenliyor.

Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER), Yaşar Üniversitesi’nin desteğiyle; İzmir’de 10 – 11 Ekim 2019 tarihleri arasında “Uluslararası Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları Sempozyumu” düzenliyor.

ROİSDER’den yapılan açıklamaya göre, düzenlenen sempozyumun temel amacı; Türk – Müslüman Vakıfları mallarının haraç – mezat satışları ile zamanın tahribatına bırakılan ve giderek yok edilen Osmanlı – Türk mimari yapıtları konularında ulusal ve uluslararası farkındalık yaratmak olduğu belirtildi.

Bu önemli gerçeğin altını çizen ROİSDER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “İstanköy ve Rodos Türk-Müslüman Vakıf mallarının elden çıkarılması ve Türklere ait kültürel eserlerin zamanın tahribatına bırakılarak yok edilmesinin ardındaki gerçek, ada Türklerinin geçmişle bağını kopararak asimilasyonu hızlandırmaktır.” dedi

Mustafa Kaymakçı

Adalarda yaşayan Türklerine duruma ilişkin olarak Kaymakçı, “Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türkler, bugün yok olma noktasına gelmiştir. Yunanistan’ın asimilasyon politikasına ‘dur’ denmediği takdirde, kısa bir süre sonrasında Rodos ve İstanköy Türklerinden söz etmek olası olmayacaktır. ‘Özgürlük, eşitlik ve adalet’ tüm insanlık için evrensel değerleri ifade eden kavramlardır. Bu çerçevede Rodos ve İstanköy Türklüğünün ana dillerini öğrenme ve kullanma, ibadet özgürlüğü gibi sosyal ve kültürel hayatın başat değerlerini korumak ve sürdürmek gayretlerini evrensel ve temel bir insanlık hakkı olduğunu vurgulamak isterim.” tespitini yaptı.

Yunanistan’ın yaptıklarının kendi anayasasına ve Avrupa Birliği (AB) yasalarına aykırı olduğunu kaydeden Kaymakçı, “Yunanistan Anayasası, diğer kültürel kimliklerin korunması ve geliştirilmesi konusunda Yunan devletine yükümlülükler sağlıyor. Ama maalesef bu uygulanmıyor.” dedi.

Sempozyumda; “Vakıf Kültürü”, “Uluslararası Hukukta Vakıf Statüsü”, “Rodos ve İstanköy Türk Vakıflarının Dünü” ve “Türk-Yunan İlişkileri” konularında yabancı ve Türk akademisyenlerince 19 adet bildiri sunulacak.

(Kaynaklar: qha.com.tr, timeturk.com, aa.com.tr)