Türk Şirketi Rmk Marine, Dünyadaki İlk Yelkenli Ro-Ro Gemisinin Üretimini Gerçekleştirecek.
Türk gemi inşa işkolunun önde gelen şirketlerinden Rmk Marine, tecim amaçlı kullanılacak yelkenli Ro-Ro gemisinin yapımı için açılan uluslararası ihaleyi kazandı.
Yüzde 90’a varan oranda rüzgâr gücüyle çalışacak olan gemi, bu özelliğiyle kendi sınıfında dünyadaki ilk örneklerden biri olacak.
Fransız Neoline Armateurs şirketi ile 28 Kasım 2022’de imzalanan sözleşme, gerekli koşulların yerine getirilmesinin ardından 06 Ocak 2023’te yürürlüğe girdi ve Fransa’nın Nantes kentinde tarafların katılımıyla imzalanan anlaşma, düzenlenen törenle birlikte kamuoyu ile paylaşıldı.
Yelkenli Ro-Ro gemisinin tasarımında, Fransa’nın önde gelen gemi tasarım şirketlerinden Bureau Mauric, yelken donanımı tasarımcısı ve üreticisi olan Chantiers De l’Atlantique tersanesi, yelken seyri navigasyon dizgesi için D-ICE şirketi ve farklı çözüm ortakları ile birlikte çalışan Rmk Marine, bu süreçte diğer donanım sağlayıcılarla da işbirliği gerçekleştirerek, geminin tasarım ve yapımında önemli bir görev üstlenecek.
Yelkenli Ro-Ro Gemisinin Teknik donanımı ve Özellikleri
Toplamda 3000 m2’lik yelken alanı, 20 kişilik gemi çalışanı ve 12 yolcu kapasiteli yaşam birimlerine sahip Neoliner’ın, 321 adet araba, 265 adet 20’lik konteyner veya 125 adet 40’lık konteynere eş değer; 6300 tonluk kargo taşıma yeteneği bulunuyor.
2025 yılında teslim edilmesi planlanan 136 metre boyundaki Ro Ro gemisinde, navigasyon ve yelken donanımı yönetim dizgesinin yanı sıra; rüzgâr ve deniz koşullarını değerlendirerek en uygun seyir rotası ve sürati belirleyen akıllı algılayıcılar yer alıyor. Gemide ayrıca yelken donanımı ile seyir için uygun rota belirleme dizgesi ayrıca karbon fiber gereçten üretilmiş iki direk üzerine konumlandırılan hafif, dayanım gücü yüksek katlanabilir yelkenler de yer alıyor.
Nefesoğlu: Bu önemli projeyi başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tam
RMK MARINE Genel Müdürü Adnan Nefesoğlu, gemi üretim iş kolunda giderek artan çevre odaklı eğilimleri şu sözlerle değerlendirdi: “Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tüm gemilerin karbon emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 40; 2050’ye kadar yüzde 70 azaltma ve nihayetinde karbon sıfır olma hedeflerini belirlemişti. Biz de bu hedeflerle uyumlu bir şekilde çevreci ve karbon ayak izini azaltan teknolojileri hayata geçirdiğimiz projelerde kullanıyoruz. Öte yandan başta rüzgâr enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının kendi sektörümüzde de uygulama alanı bulmasını çok kıymetli buluyoruz.”
Rmk Marine’in kurumsal gücünün bu projedeki yerine vurgu yapan Nefesoğlu, şunları söyledi: “Altyapı imkânlarımız ve kabiliyetlerimiz, yetenek setlerimiz, finansman gücümüz, küresel pazardaki müşterilerimiz nezdindeki bilinirliğimiz, sektörde yarattığımız farkındalık ve güvenirliğimizden aldığımız güçle bizleri heyecanlandıran bu önemli projeyi başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tam”
Zanuttini: Rüzgâr gücü, enerji kaynaklarının dönüşümünde işkolumuza eşsiz bir olanak sunuyor
Neoline Armateurs adına CEO Jean Zanuttini ise şu hususları ifade etti: “Başlangıçta birçok açıdan imkânsıza yakın görünen bu projeyi birlikte başarmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Günümüzün en büyük sorunları arasında yer alan iklim değişikliğinin her gün farklı alanlarda karşımıza çıktığı bir ortamda, rüzgâr gücünün ticari gemiler için kullanılmaya başlanması, giderek karmaşıklaşan enerji sorununa fayda odaklı bir çözüm sunuyor. Rüzgârın diğer birçok enerji kaynağının fiyatından ve ulaşılabilir olmasından daha öngörülebilir bir kaynak olduğunu düşünüyoruz. Rüzgâr gücünün sektörümüzde enerji kaynaklarının dönüşümünde bizlere eşsiz bir fırsat sunduğuna inanıyoruz.”
(Kaynak: denizhaber.net, inbusiness.com.tr, dunya.com)
Yenikapı Kazılarında Bulunan Gemi Batığı ‘Yenikapı 12’ Yeniden Yapıldı.
(Alıntılanan haber, Hürriyet gazetesi internet sitesinde 13.12.2016 tarihinde Ortaçağ teknesi yeniden üretildi başlığı ile yayınlanmıştır.)
Yenikapı arkeolojik kazılarında bulunan ‘Yenikapı 12’ isimli tekne, Avrupa Birliği’nden 55 bin Avro fon alınarak yeniden yapıldı. Bahar aylarında suya indirilecek tekne daha sonra Marsilya’da sergilenecek.
Marmaray metro çalışmaları sırasında Yenikapı’da sürdürülen arkeolojik kazılarda çok sayıda batık gemiye ulaşılmıştı. Theodosius limanında bulunan batıklar İstanbul Üniversitesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ufuk Kocabaş tarafından laboratuvara alındı. Yenikapı’da inşa edilecek müzede batık kalıntıları amforalar ve diğer buluntular birlikte sergilenecek. M.S. 5 ve 10. yüzyıllara tarihlenen batıklar dünya denizcilik tarihine ışık tutacak. ‘Yenikapı 12’ adı ile anılan 9. yüzyıl batığı 7 metre uzunluk ve 2.5 metre genişliğe sahip.
Tekne hafif bir eğimle karinası üzerine oturarak batmış ve üzeri aniden deniz kumuyla örtüldüğü için de amfora yükünün altındaki ahşap elemanlarının büyük çoğunluğu bütün olarak ve orijinal yerlerinde korunmuş olarak bulundu. Çok sayıda anfora ile birlikte bulunan 9. yüzyıl sikkeleri ve mutfak eşyaları batığı daha önemli kıldı. Prof. Kocabaş hem ortaçağ deniz ticareti konusunda fikir vermesi hem de denizcilik tarihi açısından önemli bir süreci başlatmak düşüncesiyle ‘Yenikapı 12’nin replikasını yapmaya karar verdi. Avrupa Birliği ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı çerçevesinde 55 bin Euro fon aldı. Geminin birebir replika projelerini İstanbul Üniversitesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Işıl Özsait yaptı.
Tekne Tuzla’da RMK Marine tersanesinde orijinalindeki gibi kestane ağacından inşa edildi. Prof. Ufuk Kocabaş projenin bundan sonraki aşamalarını şöyle anlattı: “Test sürüşü yapacağız. Geminin hızı nasıldı, draftı nasıl, rüzgâra nasıl tepki veriyor. Ortaçağ denizciliğini biraz anlamaya çalışacağız. ‘Yenikapı 12’yi İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde ve sonra da Marsilya’da sergileyeceğiz. Tekneyi dünyaya göstermek istiyoruz.”