Ayağa Kaldırılma Çalışmaları Süren 2000 Yaşındaki Neron Deniz Feneri’ne Ait Olan Antik Taşlar, “Taş Hastanesi” Olarak Adlandırılan İşliklerde Özenle Onarımdan Geçiriliyor.
Roma İmparatoru Neron’un Patara’da yaptırdığı 2 bin yıllık antik deniz fenerinin yeniden ayağa kaldırılması için yapılan çalışmalar sürüyor.
Deniz fenerinin yakın çevresinde yer alan yıkıntıda bulunan, 2 bin 595 adet antik taş, alanda kurulan “taş hastanesi” olarak tanımlanan işliklerde, birer birer elden geçiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın 2020’yi “Patara Yılı” olarak duyurmasının ardından 2 bin yıllık deniz fenerinin yeniden ayağa kaldırılması için çalışma başlatılmıştı.
Vinçler yardımıyla yerinden kaldırılan taşlar, taş hastanesine alınarak, burada saf su ile yıkanarak temizleniyor. Ardından, İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yürütülen onarım çalışması kapsamında; bu taşlara 3 boyutlu optik tarama yapılarak, deprem simülasyonu gerçekleştiriliyor ve ultrason taramasından geçirilerek, statik durumu ve kullanılacak güçlendirme malzemesi belirleniyor
Böylece taşların üzerinde yüzyılların oluşturduğu çatlaklar, uygulanan enjeksiyon ile güçlendiriliyor, kırıklar ise özel olarak hazırlanmış bir karışımla, yapıştırılıyor ve yerlerine yerleştirilmek üzere taş hastanesinden çıkarılıyor.
Patara Antik Kenti kazısı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, yapının ağırlığının 2 bin tonun üzerinde olması nedeniyle, taşların büyük bir yüke dayanmak zorunda kaldığını, bu nedenle taş hastanesinde yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu belirtiyor. Yapılacak küçük bir hatanın ilerleyen aşamalarda fener yükseldikçe büyük sorunlara yol açabileceğini anlatan Işık, “Taş hastanesinde milim milim çalışıyoruz. Hata yapmadan ilerliyoruz. Fener, Antalya ve Türkiye için önemli bir simge olacak. Bu nedenle aşırı dikkatli davranıyoruz.” diyor.
Sözlerini sürdüren Işık, deniz fenerinin tamamlanmasını ardından Türkiye‘ye uluslararası anlamada katacağı kültürel katkıyı, şöyle dile getiriyor:
“Fenerin ışığı yüzyıllar sonra yeniden yandığı zaman simgesel olarak ülkemizin kültürel ve arkeolojik mirasına çok pozitif bir ışık düşmüş olacak. Fener ayağa kalktığında uluslararası deniz fenerleri sistemi içerisinde anılmaya başlayacağını umuyorum. Dünyada deniz fenerleri tüm ülkelerde özel bir ilgi alanıdır. Roma İmparatorluğu’nun en bilinen imparatorlarından Neron’un yaptığı deniz fenerinin ışığını görmek bütün dünyayı heyecanlandıracaktır. Tanıtım açısından çok önemli.”
(Kaynak: aa.com.tr)
2020 Yılı Kültür Ve Turizm Bakanlığı Tarafından “Patara Yılı” Olarak Duyuruldu. Kent, Denizcilik Tarihi Bakımından Da Önemli Bir Yere Sahip
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020’yi “Patara Yılı” olarak duyurdu. Patara Antik Kenti, antik dönem denizciliğin önemli bir limanı olarak önemli yapılara da ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’nin kültürel değerlerinin dünya çapında öne çıkarılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan tema yılları projesi kapsamında; 2018 yılı “Troya Yılı” olarak duyurulurken; 2019, Göbeklitepe’ye dikkat çekmek için, “Göbeklitepe Yılı” olarak duyurulmuştu.
Likya, Batı kaynaklarında ileri sürülen Atina demokrasisinden çok daha ileri aşamadaydı ve bir siyasi örgütlenme olan Likya Birliği Parlamentosu dünyanın ilk demokratik parlamentosuydu. Hatta Montesquieu “Dünyada mükemmel bir konfederasyon cumhuriyet örneği vermek gerekirse Likya’yı gösterim” demiştir.
2020 Yılı “Patara Yılı”
Patara Antik Kenti, Ksanthos Vadisi‘nin güneybatı ucunda bulunan Ovagelemiş Köyü‘nde yer alan bir yerleşim yeri olarak, Likya uygarlığını en önemli ve en eski şehirlerinden biri konumundaydı.
Antik dönemin Likya Birliği ne bağlı olan şehirlerinin temsilcilerinin buluştuğu dünyanın en eski meclis binasına da sahip olan kent, aynı zamanda Batı uygarlığında Noel Baba olarak tanımlanan Aziz Nikolas‘ın doğum yeri olması nedeniyle de önemli. Roma dönemi sonrasında kent, Apollon kehanet merkezi olarak tanınmaya başlamıştır.
Ortaçağ boyunca önemini sürdüren Patara, Türklerin bölgedeki varlığıyla önemli bir merkez olarak günümüze ulaşmıştır.
Öte yandan, Parata Antik Kenti yakınlarındaki Patara kumsalı, Akdeniz kaplumbağaları Karetta-Karetta‘ların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender yerlerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahiptir.
Kent Denizcilik Tarihi Açısından Önemli
Patara Antik Kenti, Ksanthos Vadisi’nde denize açılabilecek tek liman olması nedeniyle yüzyıllarca ayakta kalmıştır. Roma egemenliğine geçtikten sonra da önemini yitirmeyen Patara, Roma Valiliklerinin adli işlerini gördüğü bir merkez oluşu yanında Roma’nın doğu eyaletleriyle bağlantısını kurduğu bir deniz üssü olarak da önemini korumuştur. Roma İmparatoru Neron tarafından MS 64-65 yıllarında Patara’da yaptırılan Neron Deniz Feneri, dünyada ayakta kalan en eski deniz feneri olma özelliği taşıyor.
Ayrıca bugün Hristiyanlık olarak bilinen dinin kurucusu olan Aziz Pavlus’un, Patara limanından Roma’ya gitmek için gemiye bindiği kayıtlarda yer almaktadır.
(Kaynaklar: kulturportali.gov.tr, kulturlimited.com)
Patara’da Neron Deniz Feneri Kalıntılarında Yunus Balığı Kabartması Bulundu
Patara Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında Neron Deniz Fenerine ait olan taşların üzerine kabartma biçiminde işlenmiş 2000 yıllık yunus balığı betimi gün yüzüne çıkarıldı.
Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara antik kentinde bulunan önemli arkeolojik yapılar burayı önemli bir ören yeri haline getiriyor. Bu duruma katkı sağlayan bir diğer arkeolojik yapı ise burada Roma İmparatoru Neron tarafından MS 64-65 yıllarında yaptırılan Neron Deniz Feneri. Yapı, dünyada ayakta kalan en eski deniz feneri olma özelliği taşıyor. 2008 yılında yapılan kazılar ile açığa çıkarılan deniz fenerinin restorasyon çalışmaları 2011 yılında başladı.
Fener, Patara Limanı’nın iki ağzına 12 metre yükseklikte iki dev deniz feneri olarak konumlandırılmış, ancak günümüzde deniz fenerinin bulunduğu yer tamamen kumlarla dolmuş durumda. Bu nedenle, artık sahilden oldukça uzakta Patara Limanı’nın batı köşesinde bulunuyor.
Deniz fenerinin restorasyonu için yapılan çalışmalarında bulunan yunus balığı kabartması için Prof. Dr. Havva İşkan Işık, İmparator Neron’un, deniz feneri üzerine yazdırmış olduğu kitabede ‘Ben bu feneri denizcilerin selameti için yaptırdım’ dediğini aktarıyor. Işık, bunun nedeninin yunus balığının denizcilere eşlik eden bir canlı olduğunu için uğur amaçlı olarak yapılmış olduğunu belirtiyor.
(Kaynak: sabah.com.tr, haberturk.com, arkeolojihaber.net, görsel: patheos.com)