Antik Baiae’deki Su Altı Çalışmalarında Roma Dönemi Villasına Ait Zemin Döşemesi Bulundu.
İtalya – Campi Flegrei’de bulunan Antik Baiae kentinde sürdürülen sualtı çalışmalarında, bir villaya ait Opus Sectile mermer zemin döşemesi keşfedildi.
Roma döneminde canlı bir yaşama ev sahipliği yapan kent Yavaş Deprem nedeniyle Akdeniz sularına gömülmüştü.
Keşif, Napoli Körfezi’nin kuzey kıyısındaki deniz koruma alanı ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sommersa Körfezi’ndeki Campi Flegrei Arkeoloji Parkı’nda gerçekleştirildi. Çalışmalar, “CSR Kültürel Miras Restorasyonu ve Naumacos Sualtı Arkeolojisi ve Teknolojisi” adlı kuruluş tarafından yürütülüyor.
Günümüzün Las Vegas’ı ile karşılaştırılabilecek olan Baiae’nin, Roma döneminde safahat dolu bir yaşama ev sahipliği yapmakta olduğu biliniyor. Roma İmparatorları Julius Caesar, Augustus ve Nero başta olmak üzere dönemin seçkinlerinin lüks villalarının konumlandığı bu gözde tatil beldesi, 1500 yıl önce başlayan “Yavaş Deprem” (Bradisizm) nedeniyle Akdeniz sularına gömülmüştü.
Denizin derinliklerinde yüzyıllar boyunca unutulmuş olarak bekleyen Baiae, İtalyan Hava Kuvvetleri pilotu Raimondo Baucher tarafından 1959 yılında alçak irtifadan uçuş yaparken, farkedilmişti. Keşfedilmesinin ardından büyük ilgi görmüş; Roma seçkinlerinin görkemli salonlarından geriye kalanları görmek isteyen dalış meraklılarının uğrak merkezine dönüşmüştü.
‘Opus Sectile’ zemin döşemesi
Yapılan çalışmalarda, Roma İmparatorluğun son yıllarına ait olduğu düşünülen villaya ait kabul odasının, Opus Sectile yöntemiyle yapılan mermer zemin döşemesi ortaya çıkarıldı. Parçalanmış halde bulunan zeminin 10 metreden daha yüksek olduğu düşünülen duvarlarının çökmesi nedeniyle zemin mermerlerini parçaladığı belirtiliyor.
Zeminin daha büyük bir bölümünü ortaya çıkarmak ve restore etmek için su altı kazıları sürdürülürken; şu ana kadar bulunan bazı bölümler büyük bir dikkatle karaya çıkarılarak, deniz suyunun verdiği tahribatta arındırmak amacıyla temizleniyor. Yapılan bu ön işlemlerin ardından ise; uzmanlar, mermer parçalarını “levha levha” inceleyerek, eski mozaik kompozisyonunu yeniden oluşturulmaya çalışılıyorlar.
Villanın bulunduğu Campi Flegrei, Napoli Körfezi ile Kapri ve Ischia adalarının altından Napoli şehrinin eteklerine kadar uzanan 200 kilometre (125 mil) genişliğindeki volkanik bir alan. Burada şu anda 39.000 yıldır aktif olan ve birçoğu su altında bulunan çok sayıda volkan bulunuyor. Uzmanlar, özellikle Campi Flegrei bölgesine özgü olan “Yavaş Deprem” (Bradisizm) adı verilen, zeminin altındaki basınç nedeniyle deniz seviyesinin aşağısına düştüğü (ya da yükseldiği) jeolojik bir olayın neden olduğunu belirtiyorlar.
(Kaynak: hypebeast.com, edition.cnn.com, nypost.com)
Pozzuoli Körfezi’nde Antik Nebati Toplumu’na Ait Tapınak Kalıntıları Bulundu.
Napoli’nin dışında yer alan Pozzuoli Körfezinde, Arap Yarımadasından Kampania bölgesine gelerek, yerleşen ve burada çok canlı bir ticari yaşama sahip bir kent kuran Antik Nebati* toplumunun büyük tapınağına ait iki adet mermer sunak parçası bulundu.
İtalyan Kültür Bakanlığı yapılan keşifle ilgili olarak yayımladığı açıklamada, “Birinci yüzyıla ait olduğu belirlenen Roma Dönemine ait iki adet mermer sunak, şimdi su altında olan Büyük Nebati Tapınağı’nın iç mekanında bulunmaktaydı” ifadelerine yer verildi. Antik kalıntıların bulundukları deniz tabanından ne zaman çıkartılacakları ya da böyle bir çalışmanın yapılıp yapılmayacağı, bu konuda resmi bir açıklama yapılmaması nedeniyle, henüz belirsizliğini koruyor.
İtalyan Kültür Bakanı Gennaro Sangiuliano yaptığı açıklamada “Bu, olağanüstü bir keşif ve Kültür Bakanlığı’na bağlı kuruluşların, Karabinieri Napoli’nin sualtı şubesinin ve bölgedeki akademik/bilimsel kuruluşlarının işbirliğini bir meyvesi olduğunun altını çizmek gerekiyor. Antik Puteoli (Pozzuoli), tam konumunun neresi olduğu bugüne kadar bilinmeyen hazinelerinden birini daha gün ışığına çıkardı. Bu bulgu, Antik dünyadaki Akdeniz havzasının; tecimsel, kültürel ve dinsel anlamda karşılıklı etkileşiminin ne denli büyük olduğunun ve varsıllığının kanıtı olarak karşımızda duruyor” sözlerine yer veriyor.
Keşif, Puzzouli Limanının nasıl bir yerleşime sahip olduğunun da gün ışığına çıkarıyor. Bulgular, özellikle Nebati toplumun dinsel binalarının uzun sıralar halinde dizilen ambar yapılarıyla çok yakın bir bağlantıda konumlandırıldığını gösteriyor. Bu ambarların, Kampania bölgesine gelen ya da Roma’ya yönlendirilen aktarım durumundaki çok sayıda ticari malın limanda saklanması amacıyla yapılmış oldukları biliniyor.
Söz konusu buluntularla birlikte, 18. yüzyılda keşfedildiği günden bu yana, batık kentin bir zamanlar yer aldığı bu alanda ele geçen mihrap taşlarının ve sunaklara ait tabanların toplam sayısını 5’e çıkmış oldu. Daha önce bulunan ilk üçü (iki adet taban ve bir adet mihrap taşı) şimdi Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi’nin ve Baiae Kalesindeki Campi Flegrei Arkeoparkı’nın koleksiyonlarında yer alıyor.
*Arap Yarımadasının çöllerinde yerleşik bir halkın olan Nebati’ler; yaklaşık olarak 2000 yıl önce, geldikleri Puzzuoli’de bir yerleşim yeri kurmuşlardı. Tarihi belgelerde, Roma Akdeniz’inin en büyük tecim limanına dönüşerek yükselen bu kentin, 15. yy’ın sonlarına gelindiğinde artık düşüşe geçtiğine yönelik bilgiler yer alıyor.
(Kaynak: theartnewspaper.com)