Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Dört Sanatçının Kuzey Coğrafyalarından Esinlenerek Ürettikleri Yapıtlar, “Kuzeye Doğru” Sergisinde Bir Araya Geliyor.

Bozlu Art Project sergievi’nde açılan “Kuzeye Doğru”, Ali Alışır, Murat Germen, Ali Kazma ve Deniz Gül olmak üzere dört Türk sanatçının kuzey ülkelerine yaptıkları seyahatlerin ardından ürettikleri yapıtlara yer veriyor.

İbrahim Cansızoğlu küratörlüğünde düzenlenen sergi; düşünsel çıkış noktasını, iklim değişikliğiyle ilgili bilimsel farkındalığın gelişmesinde büyük rol oynayan kuzey coğrafyalarına yönelik merak ve gözlem etkinliklerinden esin alıyor.

Ali Alışır’ın evreni, en küçük oluştan, en büyük varoluşa dek anlama ve anlatma isteğini yansıtan “Kozmos” dizisiyle ilgili araştırmalar için gittiği İzlanda’da çektiği görünümler, sanatçının “Melez Ruhlar” serisindeki dinamik figür kompozisyonlarıyla birleşiyor. Alışır tarafından “Kuzeye Doğru” sergisi için üretilen bu yeni yapıt sanatçının yaşadığımız dünyayı fotoğrafın olanaklarıyla keşfetme pratiğinin farklı yüzlerini sunan serileri arasında ortak bir dil arayışına giriyor.

Ali Alışır – ‘İsimsiz’ (2025)

Murat Germen’in ‘Sermeq Kujalleq’ buzulunu gösteren triptik fotoğrafı, bu jeolojik yapının sürekli dönüşüm halindeki etkileyici yüzeyini gözler önüne seriyor. En hızlı hareket eden buzullardan biri olan ‘Sermeq Kujalleq’, 2004 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunuyor.

Murat Germen – Global Warning/Ilulissat (2018)

Ali Kazma, “Safe” adlı videosunda Norveç’te bulunan ‘Svalbard Küresel Tohum Deposu’na odağına alıyor. Yeryüzünde yetişen bir milyonu aşkın bitki türüne ait tohumların muhafaza edildiği bu deponun bu soğuk coğrafyadaki konumlandırılmış olması, dünyadaki diğer gen bankalarındaki tohumların tüm olumsuz senaryoların gerçekleşmesi durumunda kaybolmasına karşı güvence sağlıyor. Sanatçı, videosunda insan kaynaklı distopik bir yıkıma karşı yine insanlar tarafından geliştirilen bir çözümü izleyicilerin hafızalarına kazıyor.

Ali Kazma – Safe (2015)

Deniz Gül’ün “İrtifa” adlı yerleştirmesi, “buz”u olduğu haliyle koruma düşüncesi çevresinde biçimleniyor. Bu amaç için tasarlanmış soğutma sisteminin kaideye benzeyen biçimi, buzu bir teşhir nesnesine durumuna evriltiyor. Gül’ün yapıtı, iklim değişikliğini tersine çevirmeye yönelik çabaları da içeren tüm çağrışımlarıyla beraber izleyicilerin “buz” düşünmelerini istiyor.

Deniz Gül – İrtifa/Highness (2019)

“Kuzey’e Doğru”, 22 Mart 2025 tarihine kadar Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda görülebilecek.

(Kaynak: bozluartproject.com)

Su Küre, Kent Belleği ve Murat Germen’in “Muta-Morfoz”ları

Germen, ‘Muta’Morfoz’ dizisi ile tarihsel açıdan önemli olan kentlerin biriktirdiği kültürel katmanların, küresel ekonomi ile nasıl dağıldığını irdeliyor. Küreselleşmenin mimarlık aracılığıyla kent yaşamında okunabilen izler bıraktığı, tarihsel dokuyu nasıl yırttığı tüm süreçler ile gözlemleniyor.

Germen, Muta-Morfoz serisi ile kentin tarihini ve kültürel katmanlarını yapılandırırken kıyısında var edildiği denizin de burada kendisine düşen payı yaptığı çalışmaları ile yorumluyor.

muta-morfoz_no2_murat-germen-2010-170x105cm

Yaptığı işlerini panaromik bir bakış açısına oturtan sanatçı, perspektif ilkelerini yadsıyacak biçimde farklı bakış noktaları ile ele aldığı bu görünümleri, Osmanlı minyatür sanatının görme biçimine bağlaması ise; yaşanan çevreyi algılayışımızda diğer kültürlerden farklı olarak ortaya koyduğumuz görme biçimini de belgeliyor.

Sanatçı hazırladığı metinde çalışmasını şu sözcüklerle anlatıyor:

“Mutasyon ve metamorfoz mefhumlarından türeyen “muta-morfoz” kavramı ve ona bağlı olarak üretilen işler panoramik kent tasvirlerinin yatay düzlemde sıkıştırılması ile elde edildi. Bu sıkıştırma eylemi, kentlerin tarihi yapı stoku; konut ve iş merkezlerini barındıran bölgelerinde, kentsel gelişmeye karşı durabilen ve duramayan bileşenlerin arasındaki dinamiğe dikkat çekiyor. Bu daralma sonunda elde edilen görsel kent tefsiri, daha güçlü olanın yaşamaya devam ettiği ve hayatın akışını değiştirdiği bir süreç olan evrim kavramına gönderme yapıyor.

Muta-morfoz serisi gözün tek bir bakışta göremediği içeriği tek bakışa sığdırıyor. Bu fotoğraflar bütünüyle belgesel nitelikte, çekim sonrası bilinçli ekleme veya çıkarma söz konusu değil; sadece görüntünün ufki düzlemde sıkıştırılması sürecinde yok olan bazı bileşenler var. Serideki fotoğraf tabanlı anlatım, kentleri gezdiğimde aklımda kalan bölük pörçük sözcükleri içeren bir sinopsis aslında. Diğer bir deyişle, içinden kareler düşürülmüş ve pürüzsüz bir devamlılığı olmayan, stop-motion tekniğindeki gibi kırık hareketler içeren bir video metrajı gibi. Panoramik görselleştirmenin getirdiği çok perspektifli çatkı ve egemen tek perspektifin olmaması hali ise, Osmanlı minyatürlerindeki görsel yapıyı hatırlatıyor olması dolayısı ile zamanımız küresel görsel temsilini yerel muadiline bağlıyor.”

muta-morphosis_istanbul-galata-tower-no1_murat-germen_2015-1800x510

muta-morfoz_no19_murat-germen-2010-170x105cm
muta-morfoz_no30_murat-germen-2010-120x120cm
muta-morphosis_no105_murat-germen_essaouira-2011
(Kaynaklar: sanatblog.com, muratgermen.com)