Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Monako Yat Kulübü’nün Norman Foster Tarafından Tasarlanan Yeni Yapısı, 10. Yıl Dönümünü Kutluyor.

İngiliz mimar Lord Norman Foster tarafından Herkül Limanı’nda (Port Hercules) tasarlanan ve kapılarını ilk olarak 2014 haziran ayında açan Monako Yat Kulübü, 10. yıl dönümünü kutluyor.

Aynı zamanda 2024 yılı, Prens 2. Albert’in kulüp başkanlığının 40. yıl dönümü. Önemli olan her iki tarihi dönemeci ebedileştirmek için kulüp tarafından bir de kitap yayımlandı.

Çelik konstrüksiyonu ve cam malzemeyi yapılarında modern bir dil ile kullanarak dünya çapında önemli yapıtlara imza atan Fosterın yapısı, mimari açıdan bir çekim noktası oluşturduğu kadar, sürdürülebilir inşaat teknikleri açısından literatürde kendine yer edinmiş bir yapı olarak öne çıkıyor. Okyanus aşırı yolcu gemisi biçiminden esinlenilerek tasarlanan yüksek teknoloji ürünü 204 metre uzunluğundaki Yat Kulübü yapısı, 5.000 m2 iç mekana ve 4.000 m2 açık hava terasına sahip.

2014 yılında henüz emekleme döneminde olan ve yeni yeni dile getirilmeye başlanan sürdürülebilir tasarımın öncülerinden biri olan Foster, kulüp yapısını, içinde bulunduğu çevresel koşullarla bütünleştiren, yenilenebilir enerji kullanımına öncelik veren bir anlayış üzerine kurmuştu. Bu çerçevede Akdeniz bölgesinin ılıman iklimi mimarın çabasını büyük ölçüde kolaylaştırmıştı. Yapıda güneş panelleri, deniz suyu bazlı ısıtma ve soğutma sistemleri ve doğal havalandırmadan yararlanmayı sağlayan akıllı cepheler ve genel karbon ayak izini düşük tutmak için mümkün olduğunca yerel malzemeler kullanıldı.

Toplumsal Odak Noktası

Her ne kadar kulüp yapısı, uluslararası denizcilik ve yatçılık dünyasına ev sahipliği yapmak üzere inşa edilmiş olsa da aynı zamanda Prenslik için bir sosyal merkez olması da amaçlanmıştı. Ancak özellikle vurgulamak gerekir ki, 1953 yılında Prens Rainer tarafından kurulan Monako Yat Kulübü, bir kuruluş olarak, yeni yapıdan çok daha önce Monegask dünyasının önemli bir bileşeni durumundaydı.

Foster 2014 yılında yaptığı açıklamada yapıyı anlatırken; okulları, parkları, ofisleri, restoranları, iç mekan dolaşım ‘sokakları’ndan oluşan ağı ve kamusal/özel, sosyal ve işlevsel alanlardan oluşan bir hiyerarşi içinde kurgulanan yapıyı, mikrokozmostaki bir kent olarak tanımlamıştı. Öte yandan Foster, Monako’nun yoğun kentsel dokusunun bir uzantısı ve yat kulübünün geleneklerinin de bir süreğeni niteliğindeki yapının, toplumsal yaşamın önemli bir parçası olacağını da sözlerine eklemişti.

Gerçekten de, tam da ön görüldüğü üzere, bir odak noktasına dönüşen yapı, yelken yarışları ve Monako Yat Fuarı gibi etkinliklerin yanı sıra sempozyumlara, konferanslara, kokteyllere ev sahipliği yapmış ayrıca Monako F1 yarışlarının izlenebildiği bir yer olarak yıl boyunca çok sayıda etkinliğin tam merkezinde kendisine yer bulmuştur.

Bir Diğer Yıl Dönümü Kutlaması

Bu yıl, Monako Yat Kulübü tarafından, II. Albert’in kulüp başkanlığındaki 40. yıldönümü de kutlanıyor. Hem 10.yılı hem de bu önemli dönüm noktasını ebedileştirmek isteyen kulüp, yazar Jill Bobrow tarafından hazırlanan kitabı Assouline yayınevi ile işbirliği yaparak yayımladı.

Kitapla ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

(Kaynak: monacolife.net, yacht-club-monaco.mc)

Okyanuslara Yönelik Sorunlara Dikkat Çekmek Amacıyla Düzenlenen “12. Monako Okyanus Haftası”nda, Okyanuslar Üzerine Söylem Üreten Sanatçılara/Yönetmenlere ve Tasarımcıların Yenilikçi Çalışmalarına Da Yer Veriliyor.

12. Monako Okyanus Haftası, 22 Mart – 28 Mart 2021 tarihleri arasında düzenleniyor.

Etkinlikte, okyanusların var olan durumu üzerine bilim insanlarının ve politika üreticilerin görüşleri, önerileri gündeme getirilerek, çözüm yolları masaya yatırılıyor.

Ayrıca, etkinlikte okyanuslar üzerine söylem üreten sanatçıların, yönetmenlerin ve tasarımcıların da çalışmalarına yer veriliyor.

Monako Hükümetinin desteği ile gerçekleştirilen etkinlik, “Monako Prensi II. Albert Vakfı”, “Monako Oşinografi Enstitüsü”, “Monako Bilim Merkezi” ve “Monako Yat Kulübü” tarafından düzenleniyor. Monako Prensliğinin deniz ekosisteminin korunmasına yönelik çalışmaları, 1911 yılında Oşinografi Enstitüsünün, Monaco Prensi I. Albert tarafından kurulması başlıyor ve ardından 2006 yılında Monako Prensi II. Albert tarafından Monako Vakfı’nın temellerinin atılması ile günümüze kadar kararlıkla sürdürülüyor.

Gezegenimizi ve özellikle okyanusları tehdit eden çevresel sorunlara yönelik farkındalığın arttırılmasını amaçlayan “Monako Okyanus Haftası”, yerel ve uluslararası uzmanları, bilimsel toplulukları, uzmanları, STK’ları ve kamu otoritelerini, Monako prensliğinde bir ara getiriyor. Gündeme alınan konular; özellikle yenilikçilik, araştırma ve mavi ekonominin geliştirilmesi başlıklarını içeriyor. Monako Oşinografi Müzesi konferans Salonunda düzenlenecek etkinlikler, İngilizce ve Fransızca dillerinde gerçekleşecek.

Etkinlikte, okyanuslara ilişkin olarak bilim insanlarının, yöneticilerin, politika üreticilerinin görüşleri dile getirilirken; aynı zamanda tasarımcıların yenilikçi yaklaşımları ve sanatçıların söylemleri de önemli içerikler ile yer alıyor.

-22 Mart/Pazartesi günü Monako Prensi II. Albert Vakfı tarafından düzenlenen Runa Ray‘in “Sürdürülebilir Moda Sanal Müzesi” başlıklı çalışması yer alıyor. Hindistan doğumlu Runa Ray, Moda çevrecisi ve dallararası (disiplinlerarası) bir tasarımcı olarak modayı, eylemci (akticvist) bir yaklaşımla kullanıyor. Tasarımcının üretimleri, sürdürülebilirlik ve moda ve iklim değişikliği ile olan ara kesit içinde biçimleniyor.

-23 Mart/Salı günü “Üç Boyutlu Yazıcılarla Üretilen Yapay Resifler: Biyoçeşitlilik İçin Yenilikçi Araştırma Araçları” sanal ortamda ve canlı olarak gerçekleştirilecek.

-“Okyanusların altındaki sesi keşfetmek”, etkinliği, suyun altındaki sessiz olduğunu düşündüğümüz dünyanın seslerini duymamıza olanak sağlıyor. Etkinlik, 23 Mart/Salı günü sanal ortamda ve canlı olarak gerçekleştirilecek. Öncesinde 8 ve 15 yaşları arasındaki öğrencilerin merak ettikleri soruları sorabilmeleri amacıyla Monako Okyanus Haftası internet sitesinde bulunan formu doldurarak göndermeleri gerekiyor.

-Monako Yat Kulübü tarafından 25 Mart Perşembe günü düzenlenen “La Belle Sınıfı Süperyatlar Çevresel Sempozyumu”, “Yeni Enerji Kaynakları ve Karbon Emisyonları : Yatçılık geleceğine bakıyor” ana teması altında düzenleniyor.

Oturumda şu konular ele alınıyor:

EODev’in CEO’su Jérémie Lagarrigue, “Hidrojen Gelişimine Genel Bakış: Yatçılık Hizmetlerine Bir Çözüm Olabilir mi?”

“Energy Observer”in kurucusu, başkan ve kaptan, Victorien Erussard, “Keşif Yolculuğu ve Yolculuğun Laboratuar Gemisi Üzerine Sunum” başlıklı konuşmada; hidrojen, güneş ve rüzgar enerjisinin kullanıldığı tekne ile 2019 yılında çıktığı yolculuğu anlatacak.

Mike Horn, kendisi ile gerçekleştirilen söyleşide, hidrojen teknolojisi ile donatılan “Panagea” adlı yelkenli tekne ile çıktığı yolculuğa ilişkin deneyimlerini paylaşacak.

“Süperyatların emisyonlarını azaltmak için etki ölçümü” başlıklı sunum SEA Index ve YETI tool tarafından gerçekleştirilecek.

Gazeteci ve belgesel yönetmeni Guillaume Pitron ile “Elektrikli Tahrik Sistemi, Yeşil Teknoloji ve Nadir Metaller” üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek.

-“Sphyrna Odyssey Görev Yolculuğu 2019-2020 Basın Toplantısı” 26 Mart Cuma günü cevrimiçi olarak gerçekleştirilecek.”Sea Proven”, “Marine & Océans Dergisi” ve Tulon Üniversitesi bünyesinde yer alan “Bilgisayar Bilimleri ve Sistemleri Laboratuarı” (Laboratoire d’informatique et systèmes- LIS) tarafından başlatılan “Sphyrna Odyssey Görev Yolculuğu”, 2020 yılında Monako’da sona ermişti.

Eylül 2019 yılında Monako Prensi II. Albert Vakfı’nın, Monako Keşif Topluluğu’nun ve ACCOBAMS’ın ana desteği ile başlatılan proje, Fransa’da ilk defa gerçekleştirilen otonom bir gemi ile okyanus geçişini sağlamak amacını güdüyordu. “Sea Proven” tarafından tasarlanan, bu zamana kadar üretilen en büyük, iki adet OLG (Otonom Laboratuar Gemisi) çok sayıda sensörlerle ve ayrıca 2000 metreye kadar derinlikteki deniz memelilerin seslerini kaydedebilecek son derece duyarlı hidrofonlar ile donatılmıştı.

Güneş, rüzgar ve hidrokardon enerjisi ile doldurulabilen bir elektrik motoru ile çalışan, bir tondan daha fazla donanım taşıma kapasitesi bulunan “Sphyrna 55” (17 metre) ve “Sphyrna 70” (21 metre), adlı bu otonom tekneler, çıktıkları bu görev yolculuğunda, karmaşık sualtı biyoakustik görevlerine uyalanabilirliklerini ve Batı Akdeniz sularında karşılaştıkları zorlu kış koşullarına karşı olan dayanıklıklarını kanıtlamış oldular.

Tulon Üniversitesi ve Fransa Üniversite Enstitüsü’nden akustik uzmanı ve Sphyrna Odyssey Görev Yolculuğu’nun bilimsel yöneticisi Profesör Hervé Glotin, Monako Okyanus Haftası’nda, bu yolculuğa ilişkin hazırlanan bilimsel belge üzerine görüşleri, proje takım arkadaşları ile birlikte sunacak.

-26 Mart Cuma günü film yapımcısı Cristiana Bontemps‘in 2014-2019 yılları arasında dört yıl süren gezilerini onu alan “Kutup Bölgesinde Karşılaşmalar” belgeseli, kutup bölgesini ve kutup ayılarını konu alıyor. Belgesel çevrimiçi olarak izlenebilecek.

(Kaynak: monacooceanweek.org)

Denizlerdeki Kirlenmeye Gönderme Yapan “İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti” Adlı Yerleştirme, Monako Yat Kulübü’nün Önünde Konumlandırıldı

Bugünlerde Monako Yat Kulübü’nün hemen önünde, denizin içinde okyanuslardaki kirlenmeye gönderme yapan “İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti” adlı yerleştirme, dikkat çekiyor.

Gabriel ve Anna Braglia Vakfı tarafından sponsorluğu gerçekleştirilen yapıt, uluslararası yontu sanatçısı Helidon Xhixha ve İsveçli fotoğaf sanatçısı Giacomo ‘Jack’ Braglia‘nın iş birliğinin sonucu ortaya çıkan bir ürün.

Okyanuslardaki atık plastik şişelerin yarattığı kirlenmeyi anlatma arzusunun bir araya getirdiği iki sanatçı, yeteneklerini ve üretim biçimlerini – metale biçim verme ve 3 boyutlu fotoğraf tekniklerini – harmanlıyorlar. Sonuç olarak, birbiri ile çarpışmış iki şişenin deniz yüzeyinde yüzmekte olduğunu betimleyen büyük ölçekli bir çevresel sanat ürünü karşımıza çıkıyor.

Her ne kadar yerine özgü bir çevresel yerleştirme sanatı ürünü olarak, suyun içinde kalması için tasarlanmış olsa da; yapıt, Akdeniz’e açılan Monako Limanının sularında yerini almadan önce, küçük bir yolculuğa çıkmıştı. Yontu, Venedik’te 20 Temmuz 2010 yılındaki sanat izleyicisinin karşısına ilk defa çıkmasının ardından 16 Ekim – 15 Aralık 2019 tarihlerinde Milano Trienali’ne katılarak, Palazzo dell’Arte’nin bahçesinde sergilendi.

“İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti”, deniz ekosistemin korunması ve mavi ekonominin sürdürülebilir gelişmesi adına düzenlenen Monako Okyanus Haftası etkinlikleri boyunca  bir tür uyarma işlevini yerine getirecek.

 

(Dipçe: Daha önce 22 – 27 Mart 2020 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan etkinlik, Corona virüsünün yol açtığı salgın nedeniyle bir yıl sonraya; 22 – 27 Mart 2021 tarihine ertelendi.)

 

(Kaynak: monacolife.net, monacooceanweek.org)

 

“Tarihi Deniz Haritaları ve Akdeniz” Sergisi, Monako Yat Kulübü’nde Gerçekleştirildi.

“Tarihi Deniz Haritaları ve Akdeniz” sergisi, Uluslararası Hidrografi Teşkilatı’nın (IHO) 100. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Monako Yat Kulübü’nde 01 Nisan 2019 tarihinde gerçekleştirildi.

Türk denizcilik tarihi ve deniz haritacılığının tanıtımının yapıldığı serginin ana sponsorluğunu TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı üstlenirken, küratörlüğü TINA Mütevelli Heyeti üyesi ve İstanbul Deniz Müzesi eski müdürü Ali Rıza İşipek tarafından yerine getirildi.

UNESCO tarafından 2013 yılı, Piri Reis tarafından çizilen dünya haritasının 500. yılı dolayısıyla “Piri Reis Yılı”, 2014 yılı ise Matrakçı Nasuh’un vefatının 450. yılı nedeniyle “Matrakçı Nasuh Yılı” olarak ilan edilmişti. Bu nedenle “Tarihi Deniz Haritaları ve Akdeniz” sergisinde yer verilen parçalar, çoğunlukla Piri Reis ile Matrakçı Nasuh’u tanıtmaya yönelik yapıtlardan seçildi.

Matrakçı Nasuh

1.

Yalnızca Türk tarihine değil, aynı zamanda dünya denizcilik tarihine de damgasını vurmuş  ünlü Türk denizcisi, coğrafyacısı ve haritacısı olan Piri Reis, 500 yıl önce yorumladığı ve çizdiği haritaları ve özellikle de Kitab-ı Bahriye adlı yapıtıyla dünya denizcilik tarihinin öncüleri arasındadır. 

Barbaros Hayrettin Paşa,  1543-1544 yıllarında Fransa İmparatorluğu’na yardım etmek amacıyla Fransa kıyılarına seyir düzenlemiştir. Barbaros’un filosunda bulunan Matrakçı Nasuh ise 15 ay boyunca Türk donanmasının kaldığı ve seyir yaptığı kıyılarda Marsilya, Toulon, Nis (Nice) ve Antibes gibi Fransız limanlarını büyük bir doğruluk ve ustalıkla minyatürlerine resmetmiştir. Sergide Matrakçı Nasuh’a ait bu minyatürlerin yine İznik Çinisi üzerine aktarılmış olan örnekleri yer almaktadır.

Sergi açılışı, Monako Yat Kulübü’nde, Prens II. Albert’in katılımıyla ve Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Monako Fahri Konsolosumuz Dr. İlhami Aygün, T.C. 22. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, TINA Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanı Oğuz Aydemir, TINA Yönetim Kurulu üyesi Enes Edis, IHO Direktörü E. Amiral Mustafa İpteş, Monako Protokolü ve diğer davetlilerin katılımı ile gerçekleştirildi.

Sergi sonunda Prens II. Albert’e altınla bezenmiş 18. yüzyıl Monako haritasının yer aldığı bir vazo ile sergi için Vakko tarafından özel olarak hazırlanmış olan ipek kravat ve fular hediye edilmiştir.

Ayrıca dünyada hidrografi bilimine büyük katkılar sağlamış olan Prens II. Albert’in dedesi olan Prens I. Albert’i ve yatı Hirondella II’yi betimleyen iki adet yağlı boya tablo Monako sarayına hediye edildi.

 

(Kaynak: tinaturk.org, görsel: denizkartalı.com)