Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) Deniz Altı Oluşumları İçin Önerdiği Türkçe Adlar, Resmi Gazete’de Yayınlandı.

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) yaptığı açıklamada, Karadeniz, Marmara Denizi, Adalar Denizi ve Akdeniz’de bulunan bazı önemli deniz altı oluşumlarının, vakfın önerisiyle belirlenen Türkçe adlarının, 08 Ekim tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtildi.

TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, deniz haritalarında Türkçe adları olmayan önemli deniz altı oluşumlarının adlarının belirlenmesinin büyük bir eksikliği giderdiğini belirtti. Açıklamada, sualtı oluşumlarına; Karadeniz’de ‘Karaburun’ ve ‘Boğaziçi Deniz Altı Kanyonları’, ‘Karasu Deniz Altı Kanyonu’; Marmara Denizi’nde ‘Marmara Çukurları’; Adalar Denizi’nde ‘Büyük Anadolu Bankı’, ‘Batı Anadolu Bankı’, ‘Anadolu Bankı’, ‘Balıkçı Bankı’, ‘Yunus Bankı’; Akdeniz’de ‘Piri Reis Deniz Altı Dağları’, ‘Finike Deniz Altı Dağları’, ‘Sırrı Erinç Deniz Altı Platosu’, ‘Bilim Sığlığı’ ile ‘Akdeniz Deniz Altı Dağı’ adlarının verildiği kaydedildi.

.

dha.com.tr

.

dha.com.tr

.

dha.com.tr

dha.com.tr

.

dha.com.tr

dha.com.tr

.

dha.com.tr

.

dha.com.tr

Açıklamada deniz çalışmalarında, uluslararası deniz hukukunda büyük bir eksikliğin giderildiğini belirten TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Öztürk, denizler için yapılan bu adlandırmanın ülke için ilk olduğuna dikkati çekerek, “Vakfımızın buna öncülük etmesinin gururunu yaşıyoruz. Coğrafi Adlar Uzmanlar Kurulunun gündemine alınarak konunun neticelenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.” dedi.

(Kaynak: aa.com.tr)

İstanbul – Bathonea’da Vikingler’e Ait Liman Koloni Yerleşim Yeri Ortaya Çıkarıldı

Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Bathonea Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında 9.-11. yüzyıllar arasında Vikingler’e ait liman koloni yerleşimi ortaya çıkarıldı.

Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Şengül Aydıngün, Bathonea Limanı’nın 12. yüzyıldan itibaren Yenikapı‘daki Theodosius Limanı ile aynı kaderi paylaştığını söyleyerek, Bathonea Limanı’nın da Latin istilası sonrası kullanılmadığını uzun süre terk edildiğini belirtti.

Aydıngün, “Osmanlı döneminde Bathonea’nın bir kısmının tersane olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Gölü çepeçevre saran taş teraslı kıyıların ve bazı kıyı yapılarının donanmaya tersane olarak hizmet etmesi güzel. Küçükçekmece Lagün Gölü’nün geçmişten günümüze Marmara Denizi ile bağlantılı olması korunaklı bir iç liman olarak kullanılmasını sağlıyor. Vikingler 8-11. yüzyıllar arasında İstanbul’da 300 yıl bulunmuş. Hem Vikingler hem de Rus kolu olan Varangianlar önceleri küçük gruplar halinde ticaret ve paralı askerlik için gelirken şehrin surları dışında kendilerine yer bulmuşlar. ‘Nestor’un Kroniği’ adlı kitaba göre, Vikingler ve Varangianlar’ın şehrin uzağında bulunmalarına ve sadece 30-35 kişilik gruplar halinde şehre girmelerine izin verilmiş. Sur içine gün doğarken askerler eşliğinde girmeleri, gün batmadan çıkmaları istenmiş. Hem tüccar hem savaşçı oldukları için Konstantinapolis’i ele geçirmelerinden korkulmuş ve bugünkü Ayamama Deresi’nin 20 kilometre uzağında bir liman yakınında kalmalarına izin sağlanmış” dedi.

Prof. Dr. Blazej Stanislawski: “Göl Kenarında Vikinglere Ait Yedi Arkeolojik Kanıt Bulundu.”

Bathonea‘da altı yıl önce ilk Viking izlerinin çıkması ve kaynaklarda Vikinglerin İstanbul‘un dışında bir bölgede tutulduğunun yazılması Polonya Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnoloji Enstitüsü Geç Antik ve Erken Ortaçağ Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Blazej Stanislawski’nın çok ilgisini çekmiş. Bunun üzerine Türkiye’ye gelerek; kazı takımına katılan Viking ve Bizans tarihçisi Prof. Dr. Stanislawski, Vikinglerin geride bıraktığı izini yedi kanıtla; şöyle açıklıyor:

Bulgularımıza göre Vikingler ve Rus (Rhos) kolu Varangianlar, Bathonea’da mahalle kurmuş gözüküyor. Şimdiye kadar tutuldukları yer hakkında net bilgi yoktu ama Bathonea’da olduklarına dair delilleri ortaya çıktı. Bu delillerin ilki, şehre giremeyen yabancıların bulunduğu uluslararası bir limanın keşfedilmesi. Ayrıca Varangian ve Vikingler’in yerleştirildiği yerin Aziz Mamas Kilisesi’ne yakın yani bugünkü Ayamama Deresi’nin batısında olması. Bathonea’da Aziz Mamas damgalı 11 tuğla bulunması. Bathonea’daki sağlık ve dini merkez. 1077 yılındaki yazılı eserde Bizans İmparatoru VII. Mikail’e yardım için gelen paralı asker olan Vikinglerin Küçükçekmece’de beklediğini biliyoruz. Bathonea’da bulunan amberden haç; o dönemde amber, sadece Kuzey Avrupa’dan çıkartılıyordu. Amforanın da çıktığı bazilikal yapıda bulunan Ourobos kolye; Viking mitolojisinde yılan Jörmungandr. Viking kralı Ragnar Lodbrok’un sembollerinden biridir.

 

(Kaynak: milliyet.com.tr)

 

İstanbul Ve İzmit’i Bombalayan Batık İngiliz Denizaltısı “E7”, TRT Ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin Ortak Çalışmasıyla Hazırlanan Belgeselle İlk Kez Görüntülendi.

Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul ve İzmit’i topa tutan, Çanakkale Savaşı’nda Nara Burnu’nda batan İngiliz denizaltısı E7, 104 yıl sonra TRT ve Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının iş birliğiyle hazırlanan belgeselle ilk kez görüntülendi.

Çanakkale savaşında çok sayıda denizaltı da görev aldı. 18 Mart 1915’te savaş gemileri ile büyük bir yenilgi yaşayan İngiliz ve Fransız işgal güçleri, bu defa denizaltılar ile Marmara denizine sızdı. Bu harekat ile amaçlanan Türk ordusunun Çanakkale’ye deniz üzerinden gerçekleştirmekte olduğu sevkiyata engel olmak ve Çanakakle’de savaşan Türk ordusunu mühimattan yoksun bırakmaktı.

Düşman denizaltı harekatlarında 713 şehit veren Türk ordusunun 34 gemi ve 220 yelkenli kaybı oldu. Bununla birlikte 8 işgal gücü denizaltısı batırıldı.

Çanakkale Savaşı’nda görev alan Birleşik Krallık’ın E sınıfı denizaltılarından bir olan E7, 1914’te inşa edildi. 54 metre uzunluğunda, 600 ton ağırlığındaki denizaltıda 31 personel görev yapıyordu.

E7 Mürettaeat

1.

E7, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinde görevlendirilen 10 İngiliz denizaltısından biriydi. Archibald Douglas Cochrane komutasındaki denizaltı, 30 Haziran 1915 yılında sızdığı Çanakkale Boğazı’ndan Marmara Denizine geçti. 25 gün süren bu görevinde; aralarında Yadigar-ı Millet torpidobotu, Biga vapuru ve Bülbül vapuru olmak üzere, çok sayıda deniz taşıtını batırdı.

Üzerinde taşıdığı top sayesinde yüzeydeyken hedeflere ateş edebilme yeteneği olan denizaltı, 15 Temmuz 1915’te İstanbul Galata Limanı’na saldırdı. Zeytinburnu ve Bakırköy’deki barut fabrikalarını topa tuttu. İzmit Körfezi’ne girerek posta, cephane ve asker taşıyan trene saldırdı, demir yolu köprülerini tahrip etmeye çalıştı.

İngiliz E7’nin Batırılışı

Boğazdan yapılan denizaltı sızmalarına karşı mayınların etkisiz kalması üzerine çelik ağlardan oluşan iki sıra hat Nara Burnu çevresine yerleştirildi. Zemine kadar uzanan çelik ağlar deniz yüzeyindeki şamandıralara bağlanmıştı.

Denizaltı, Çanakkale Boğazı’nı ikinci geçişinde  boğazın en dar noktalarından Nara Burnu açıklarında bu çelik ağlara takılarak battı. Çelik ağları taşıyan dubalardaki hareketliliği gören Türk askerleri durumu anlayınca, bölgede bulunan Alman UB14 denizaltısına askerler tarafından bilgi verildi. Alman komutan Heino von Heimburg, 35 metre derinlikte hareketsiz kalan E7’ye su bombaları atınca denizaltı yüzeye çıkmak zorunda kaldı. Denizaltının 3’ü subay 31 kişilik mürettebatı teslim oldu.

Denizaltı komutanı Cochrane, Türklerin eline geçmemesi için zaman ayarlı bomba ile denizaltıyı batırdı. Cochrane ve askerleri esir alındı.

Batığın Yeri Türk Bilim İnsanı Tarafından Belirlendi

Batığın deniz dibindeki olası konumu deniz araştırmacısı Selçuk Kolay tarafından belirlendi.

Batık denizaltı E7 görseli

2.

80 metre derinlikte kumluk zeminde tek parça halinde yatan denizaltının enkazı, TCG IŞIN arama kurtarma gemisinin uzaktan kumandalı su altı cihazı TCB Ahtapot tarafından görüntülendi.TCB Ahtapot Görseli

3.

Sualtı cihazından gelen görüntüler, batığın E7 denizaltısına ait olduğunun teyit edilmesini sağladı.

Selçuk Kolay daha önce TCG AKIN gemisi ile Barbarossa Harekatı ile Karadeniz’de Sovyetlere karşı harekat gerçekleştiren daha sonra denizaltının komutanı tarafından batırılan Alman U23 batık denizaltısının konumu belirlemişti.

TCG IŞIN

Türkiye’nin ulusal olanaklarla inşa ettiği TCG IŞIN, 22 Temmuz 2017’de A-583 borda numarası ile donanmaya katıldı. Gemi, adını 1943’te yaşanan “Refah Faciası” olarak bilinen kazada hayatını kaybeden Deniz Yüzbaşı Zeki Işın‘dan aldı.

TCG Işın

4.

Denizaltılarda meydana gelebilecek kaza ve arıza durumlarında personelin kurtarılması amacıyla hizmete giren 3 gemiden biri olan TCG IŞIN, 3 bin metre derinliğe kadar enkaz kurtarma olanak ve yeteneğine sahip.

TCG IŞIN, 2018’de, 1953 yılında Fethiye Körfezi’ne zorunlu iniş yaptıktan sonra derinliklerde kaybolan Fransız yolcu uçağının enkazına da ulaşmıştı.

 

(Kaynaklar: arkeofili.com,  ozgurkocaeli.com.tr, kocaelikoz.com,  ntv.com.tr  Görsel: arkeolojikhaber.com)