Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

“10. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışması”nın Sonuçları Açıklandı.

Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYHİB) tarafından bu yıl ’12 Metre Altı Tekne’ tasarımı için proje önerilere çağrıda bulunan, “10. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışması”nın sonuçları açıklandı.

Yarışmanın ödül törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Başaran Bayrak, Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, denizcilik sivil toplum kuruluşlarının başkanları, işkolu temsilcileri ile akademisyenler katıldı.

GYHİB Yönetim Kurulu Başkanı Cem Seven, ödül törenindeki konuşmasında, yarışma ile hedeflerinin sektörün geleceği gençlere inovasyon ve tasarım kültürünü aşılamak olduğunu belirterek; yüksek katma değerli, ileri mühendislik gerektiren, inovatif unsurlar ihtiva eden ürünler ortaya koyan gemi ve yat sektörünün işlendirdiği (istihdam ettiği) 50 binden fazla çalışanı ve yüz binlerce kişiye geçim kaynağı olan yapısıyla Türkiye’nin ihracatına ve ekonomisine yaptığı katkının altını çizdi.

Seven, ayrıca; Türkiye’nin gemi ve yat inşa sektörünün dünyada bilinirliğini artırmak için “Art On The Water” isimli dijital proje ile tanıtım çalışmalarına başladıklarını belirterek, tanıtım kampanyasında geleneksel Türk sanatı “ebru” ile Türkiye’nin gemi ve yat inşa sektörünün buluştuğunu ve bunun “suyun üstündeki sanat” sloganına dönüştüğünü aktardı.

25 öğrencinin 12 proje ile katıldığı yarışmada, öneri projeleri, yenilikçilik, işkoluna sağladığı katkı, uygulanabilirlik, yerli katkı oranı, çevrecilik ve sunumun niteliği ilkelerine göre değerlendirildi. Katılımcılar arasından arasından birinciliği “Hirundo” başlıklı proje ile Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Maltepe Üniversitesi öğrencileri Kumru Bereket ve Kumru Bereket alırken; ikinciliği “Polaris V39” başlıklı proje ile Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri Rahmi Murat Dural, Ahmet İzzet Kurtuluş ve Tufan Koftar; üçüncülüğe “Festina Lente” başlıklı projesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri Hilal Ak ve Sarp Gürenli elde etti.

Düzenlenen törenin ardından sahne alan Sunay Akın’ın Türk denizciliğini anlattığı etkinliğin sonunda bir sonraki yarışmanın konusu olarak; “Yeni Nesil Koster Gemisi” tasarımının belirlendiği açıklandı.

(Kaynak: denizhaber.net)

Kovid – 19 Salgını, Türkiye’nin Hastane Gemisi Eksiğini Gündeme Getirdi.

Kovid-19 salgını, ülkemizin daha önce yaşamış olduğu doğal felaketlerdeki gereksinimlerle birlikte değerlendirildiğinde; yüzer hastanelerin gerekliliğini de bir kez daha gündeme getirdi.

Dünyanın tüm coğrafyalarındaki insanları tehdit eden  korona virüs salgını,  karantina amacıyla kullanılabilecek, denize kıyısı olan başka kent ya da ülkelere doğru seyrederken, yolda hastaların sağıltımını (tedavisini) gerçekleştirecek ve hastaları karadaki güvenli bölgelerdeki hastanelere nakledebilecek yüzer hastanelerin gerekliliğini de gündeme getirdi.

Konu ile ilgili olarak görüşleri alınan uzmanlar tarafından Türk tersanelerinde, hastane gemilerinin ve bu amaçla kullanılabilecek diğer türdeki yüzer yapıların kısa süre içinde yapılabileceği ve salgın koşullarında üstleneceği görevler ile önemli gereksinimleri karşılayacağı belirtiliyor.

Yakın zamanda ABD Başkanı Donald Trump, korona virüsü salgını ile mücadele kapsamında Norfolk deniz üssünde bakımı tamamlanan Amerikan Deniz Kuvvetlerine bağlı USNS Comfort hastane gemisini New York kentine göndermişti.

Sağlık sistemi çöken Venezuela’ya Çin tarafından destek amacıyla gönderilen hastane gemisi Daisha Dao, La Guaira Limanı’na ulaşmış ve  bir hafta süreyle binlerce hastaya bedava sağlık hizmeti sunmuştu.

Ne yazık ki ülkemizde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün kurtarma gemilerinde ve Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın çok amaçlı amfibi gemileri dışında, tam donanımlı hastane özelliği bulunan bir gemi bulunmuyor.

Sürenkök: 1999 Depreminde Bir Hastane Gemisinin Eksikliğini Çok Hissedildi

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, 17 Ağustos 1999 depremi sırasında Marmara Denizi’nde İstanbul – Gölcük arasında bulunarak yaralıların tedavisini sağlayabilecek bir hastane gemisinin eksikliğini çok hissedildiğini anımsatarak;  “Binlerce yaralının tedavi edilmesi gerektiği o günlerde böyle bir yüzer hastane olsaydı; yol boyunca tedavileri yapılırken deniz kıyısındaki büyük şehirlere nakil edilme şansları olurdu. Bu süre içinde afetten etkilenmemiş şehrinde hastanelerinin organizasyon şansı olurdu. Tam donanımlı olduğu ve karantina koşullarını da barındırdığı için karada başka insanlara bulaşmaması gereken virüsün önünde koruyucu duvar olarak kullanılabilir” dedi.

Dr. Sürenkök, “Kovid19 gibi beklenmeyen bir salgında bile kullanılabilecek yüzer hastane, normal zamanlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ya da kentin ihtiyaçları için kullanılabilir. Kısa zamanda salgın ya da afetin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenir, gerekli sağlık personeli ve teknik donanımla hizmetine devam eder” diyerek yüzer hastanelerin çok işlevli olarak kullanılabileceğini belirti.

Bayrak: “Bir Deniz Ülkesinin Mutlaka Yüzer Hastanesi Olmalıdır”

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan vekili ve Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Başaran Bayrak ise, 1999 depremi sonrasında gündeme gelen hastane gemisine ihtiyacın günümüzde arttığını ve Türk tersanelerinde kolaylıkla yapılabileceğini belirtti.

Bayrak, “Türkiye’nin deprem gerçeği önümüzde. Olası depremde hastanelerin zarar görmesi, can kaybını arttıracağı gibi sağlık hizmetinin aksamasına neden olur.  Mobil hastane etkilenmeyeceği için çok can kurtarır. Bir deniz ülkesinin mutlaka yüzer hastanesi olmalıdır. Yenikapı ya da Maltepe’de sabit bekleyerek günlük hastane olarak bile kullanılabilir. Normal zamanlarda şehir hastanesi gibi kullanılabilir. Yüzer hastane, 4 saatte Tekirdağ’a, 2 günde Mersin’e gider. Çelik materyalin ömrü 50 yıl olduğu için yapımı ve bakımı da kolaydır. Türk mühendisliği yüzer hastaneyi kolaylıkla yapar” dedi.

Bir diğer Seçenek: Yüzer Hastane Dubaları

Yüzer hastane seçenekleri arasında yüzer hastane dubaları da bir seçenek olarak öne çıkıyor.

Gemi İnşa Yüksek Mühendisi Dr. Burak Acar, Türk tersanelerinde 6 ayda yapılabilecek 200 yatak kapasiteli yüzer hastane dubası projesi hazırladıklarını söyleyerek. Türkiye’nin çok güçlü gemiler ve römorkörlere sahip olduğu için denizlerimizde çekilerek hareket edebilecek yüzer hastane dubasının motor ve makineye ihtiyaç duymayacağını belirtti.

Acar, “Denizden çekilerek götürülebilen ve sahil şeridinde korunaklı bir bölgeye demirlenebilen bu yapıya teknelerle ve helikopterle hastalar getirilip götürülebilir. Aynı zamanda rıhtıma yanaştırılacak dubadaki rampayla ambulansta girebilir. Helikopter dubanın üstündeki piste inerek, hastalar asansörle ilgili servise götürülür. 2’şer yataktan oluşan 100 adet yüksek kapasiteli oda bulunan duba hastanede ayrıca ameliyathane, yoğun bakım odaları, radyoloji odası, laboratuvarlar ve acil servis üniteleri de konuşlanabilir. Türkiye’de yüzer hastane dubasını yapabilecek 20’den fazla tersane bulunuyor” dedi.

 

(Kaynaklar: denizhaber.net, sondakika.com, haberturk.com, görsel: theverge.com)