Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Norveç’teki Mjøsa Gölü’nün Tabanında Sonar Kullanılarak Yapılan İncelemelerde 700 Yaşında Bir Viking Gemisi Batığı Bulundu.

17234Norveç’teki Mjøsa Gölü’nün Tabanında Sonar Kullanılarak Yapılan İncelemelerde 700 Yaşında Bir Viking Gemisi Batığı Bulundu.

Norveç – Oslo’nun 100 km kuzeyinde bulunan ülkenin en büyük gölü Mjøsa’da, 2. Dünya Savaşı’nda kalan patlamamış bombaların bulunması için yürütülen araştırma çalışmaları sırasında 700 yıllık olduğu düşünülen bir batık ile karşılaşıldı.

410 metre derinlikteki göl tabanında bulunduğu sonar görüntüleriyle belirlenen 10 metre uzunluktaki geminin, Vikingler tarafından 1300’lerden sonra kullanılan Klinker tipte üretilmiş bir gemi olduğu düşünülüyor.

Resmi yetkililer tarafından gölde 2. Dünya Savaşı’ndan kalan patlamamış bombaların bulunduğunun belirlenmesinin ardından, Norveç Savunma Araştırma Kuruluşu (FFI) ve Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (NTNU) tarafından gölde çalışmalar başlatılmıştı. Göl dibinde bulunan bombalarının konumlarının belirlenmesi için bir yandan haritalandırma çalışmaları yürütülürken öbür yandan Mjøsa Gölünün yaklaşık olarak 100.000 kişinin yararlandığı bir su kaynağı olması nedeniyle, bu bombaların suyun içeriğine herhangi olumsuz bir etkisinin olup olmadığının anlaşılması için çok hızlı bir biçimde oluşturulan bir inceleme planı yaşam geçirilmişti.

350 metre kare alana sahip olan gölün şimdiye kadar yalnızca 40 kilometresi, FFI’a ait Hugin otonom sualtı araçları kullanılarak haritalandırılabildi. Daha önceki sualtı inceleme çalışmaları sırasında gölde 20 tane gemi batığı meydana çıkarılmasına karşın, ilk kez gölün en derin yerine (410 metre) ait görüntüler, sonar teknolojisi kullanılarak elde edildi.

Tarihi Göl, Viking Çağı’nda (8.yy’dan ve 11. yy’a kadar) beri toplumlar arasında yaşamsal bir ticari ağın önemli bir konuma sahipti. Bu durum, göl tabanında bu dönemlere ait başka kültür nesneleri ile de karşılaşılabileceği olasılığını düşündürüyor.

Batık tekneye ait bu sonar görüntülerden yola çıkarak deniz arkeoloğu Øyvind Ødegård, “Sahip olduğumuz veriler, karşılaştığımız bu yapının dış çizgilerinin biçimi bir gemi pupasına ait olduğunu düşündürüyor. Eğer gerçekten böyle ise; bu durumda, 1300’lü yıllardan sonra görülmeye başlanan bir tip ile karşı karşıyayız demektir” ifadesinde bulunuyor.

livescience.com

Geminin yaşına yönelik bir diğer ipucu, geminin ‘klinker’ olarak tanımlanmasını sağlayan üretim yöntemi. Klinker tipi gemilerinde, ahşap kalaslar karavela gemilerin gövdelerinde olduğu gibi yan yana getirilerek cumbalardan birleştirilmiyor, bunun yerine Türkçe’de ‘yalıbaskısı’na benzer biçimde birbirinin üstüne binmesi sağlanıyor. Klinker tekneler, yüksek hidrodinamik özellikleri, esnek olmaları ve karavelalardan çok daha hafif yapılarıyla öne çıkıyorlar. Bu olumlu yönlerine karşın bu teknelerde bazı olumsuz kısıtlar da söz konusu. Örneğin, karavela gemileri ye da tekneleri herhangi bir kalitedeki ağaçtan üretilebilirken, Klinker tipi teknelerin yapımında özel nitelikteki ağaçlara gerek duyuluyor. Öte yandan Mjøsa’da bulunan bu teknenin batmasına neden olan, aşırı hava koşullarına karşı biraz dayanıksız olması da bu teknelere ilişkin değerlendirmeye alınması geren bir nokta olarak öne çıkıyor. Kilinker tipi teknelerin üretimi çok özel bir ustalık bilgisi gerektiriyor ve bu özelliği nedeniyle UNESCO tarafından somut olmayan miras listesinde bulunuyor.

Konuyla ilgili olarak deniz arkeoloğu Ødegård: “Bu batığın bulunması, aslında gerçek amacı göl dibindeki muhimmatların konumlarının saptanması ve kayıt altına alınması olan bir araştırma projesinin ortaya çıkardığı beklenmedik yan ürün oldu.” diyerek; “Ben başka buluntuların da ortaya çıkabileceğini düşünüyorum. Zaten benim bu projeye yer almamın nedeni de tam olarak bu” diyor.

Ødegård, batığın tek direkli kare yelkenle kullanılan Viking gemilerine çok benzer bir gemi olduğunu düşünüyor. Ancak elde dilen görüntülerden, geminin dümeninin geleneksel Viking gemilerindeki olduğu üzere sancak kıç omuzlukta konumlandırılmadığı kıç tarafta tam ortada yer aldığı anlaşılıyor. Benzer büyüklükteki ve yapıdaki gemiler, Orta Çağ’da olasılıkla, Mjøsa gölünde yaygın olarak kullanılmakta olduğu biliniyor. Ancak yine de bilim insanları, tekneyi su altı kameraları ile izlemeden geminin kullanım amacını belirlemelerinin zor olduğu belirtiliyor. Ødegård “Eğer incelemelerimiz de şansımız yaver giderse; geminin taşıdığı yüklere ilişkin ipuçlarına da ulaşabiliriz ” diyerek “Eğer Norveç’te Viking Dönemine ait bir batık bulacaksak, bu olasılığın en yüksek olduğu yer bu göl” ifadesinde bulunuyor.

(Kaynak: artnews.com, livescience.com)

-->