“Korona Krizi Sürecinde Deniz Taşımacılığı” sergisi Norveç Deniz Müzesi’nde açıldı.
Sergi, küresel boyutta gerçekleşen salgının, uluslararası ticaretin doğrudan bağlı olduğu deniz taşımacılığını ve bu işkolundaki çalışanların yaşamlarını nasıl etkilediğini belgeleyen bir proje çalışmasının sonuç ürünü olarak yaşama geçiriliyor.
Küresel salgın süresince denizde geçen yaşamları ve mesleği nasıl etkilediğini irdeleyen sergi, deniz çalışanları ile tanışabilmeyi ve sürece ilişkin deneyimlerini içeren öykülerine tanıklık etme olanağı sunuyor. Tahmin edilebileceği üzere deniz çalışanlarının büyük çoğunluğun en çok yüzleştikleri başlıca sorun, salgın sürecince evlerine gidememeleri ve ailelerinden uzun süre ayrı kalmaları oldu. Bu ve bunun gibi pek çok farklı boyutta yaşananları belgeleyen proje çalışması, her biri kendine özgü nitelik taşıyan bireysel anlatılar aracılığıyla, salgının küresel ölçekteki deniz taşımacılık işkolunu nasıl etkilediğini anlaşılmasına katkı sağladığı gibi, bu süreç hakkında büyük bir bilgi havuzu oluşturmayı da amaçlıyor.
Ftirtt Ord’un desteği ile yürütülen proje, Norveç Deniz Müzesi ve Norveç Halk Müzesi iş birliği ile yaşama geçiriliyor.
Proje Süreci
Norveç Deniz Müzesi’nin bünyesinde, sosyal antropolog Daniel Paulsen ve Bergen Üniversitesi’nden Elizabeth S. Koren’in yürütücülüğünde gerçekleşen projeye yönelik olarak yapılan çağrıya yanıt veren deniz çalışanlarıyla; Skype üzerinden Norveççe ya da İngilizce olarak yaklaşık 45 dakika uzunluğundaki görüşmeler gerçekleştirildi.
Katılımcılara, elde edilen bilgilerin Norveç Deniz Müzesi’nde açılacak fiziksel bir sergide kullanılabileceği ya da gelecekte gerçekleştirilebilecek akademik çalışmalara kaynak oluşturması için Müzede yalnızca arşivlenebileceği belirtilerek, kendileri tarafından sağlanan bu bilgilerin nasıl değerlendirileceği konusundaki seçim, kendilerine bırakıldı. Görüşmenin sonunda düzeltme yapabilmeleri için görüşmenin yazılı hali ve bir onay belgesi kendilerine yollandı ve yer aldıkları bu proje çalışmasının herhangi bir aşamasında çekilebilmeleri haklarına sahip oldukları ve adlarının istedikleri takdirde gizli kalacağı da katılımcılara belirtildi.
(Kaynak: marmuseum.no)