Birleşmiş Milletler tarafından yapılan toplantıda “Oceanix” adlı yüzen şehirler projesine destek verilmesi kararı çıktı.
Oceanix CEO’su Mark Collins yaptığı açıklamada, bunun kağıt üstünde kuramsal içerik taşıyan bir mimari öneri projesi olmadığını; bu projeyi gerçekleştirmek istediklerini dile getiriyor.
Doğal kaynakları tüketerek üretmeye yönelik olarak yapılandırılmış insan uygarlığının ekolojide yarattığı olumsuz izlerin dünyadaki etkileri günden güne daha fazla gözlemlenmeye başlandı. Okyanusları kaplayan çöplerin deniz ekosistemine verdiği zarar, küresel ısınma, buzulların eriyerek su seviyesinin yükselmesi bunlardan yalnızca bir kaçı. Gelecekte bu belirtilerin katlanarak artacağı ve insan yaşamının dünya üzerindeki varlığının tehlikeye gireceği gerçeği tasarımcı ve mühendisleri yenilikçi düşüncelerin peşine düşmeye zorluyor.
Denizler üzerinde 10.000 kişiden oluşan kentlerde insanları doğa ile uyumlu bir yaşam sürebileceği önerisiyle ortaya çıkan Oceanix projesinin Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla desteklenmesi, gelecekte böyle kentlerin artacağını gösteriyor.
Oceanix, altıgen biçime sahip yüzer platformlar üzerindeki 300’er kişilik ufak köylerden oluşuyor. Bu küçük yaşam birimleri bir araya geldiğinde 10 bin nüfuslu bir kente dönüşüyor.
Kenti oluşturan altıgen birimler, hem birbirlerine hem de okyanus dibine bağlanmış bir halde olacak. Böylece olumsuz hava koşullarında köyler ya da şehrin bütünü akıntıya kapılıp gitmeyecek. Şehirlerin temellerinde ise betondan 3 kat daha sağlam olan bir sistem kullanılacak. Elektrik yardımıyla kireç taşı haline gelebilen bu sistemle zaman geçtikte şehirlerin zeminleri daha da güçlenecek. Olası afet durumlarında zarar gören temel, kendi kendini iyileştirebilecek.
Kentte motorlu taşıtlar yerine, küçük deniz araçları ve dronlar kullanılacak.
Köylerde su üzerinde ve su altında tarım yapılabildiği gibi içilecek olan su, havadaki nemin yoğunlaştırılması ile elde edilmesi planlanıyor.
Tüm bu üst teknik donatılar ile birlikte şehir günümüz şehirleri gibi yaşam standartlarına sahip olacak. Şehirde okullar, kütüphaneler, teknoloji merkezleri bulunacak. Böylece kent sakinlerinin kültürel yaşam gereksinimleri de karşılanacak.
(Kaynak: virahaber.com)