Yaklaşık 3 bin kadın balıkçının bulunduğu Türkiye’de, “Kadın Reisler”e özel ilk balıkçı barınağı Ordu’nun Perşembe ilçesinde kuruluyor.
Ülkemizde yaklaşık 500 balıkçı kooperatifinde 3 bin civarında kadın balıkçı bulunuyor. Karadeniz bölgesinde yaklaşık 100 kadın balıkçı olduğu tahmin edilirken; Ordu‘da 25-30 kadın reis bulunuyor. Eşlerinin ya da çocuklarının varolan barınak yetersizliği ve balığın azalması sorunu nedeniyle İstanbul‘daki, Romanya‘daki ve Moritanya‘daki balıkçı teknelerinde tayfalık yapan bu kadınlar, boş kalan teknelerle denize açılarak ekonomik döngüye katkı sağlıyor.
Balıkçılığın anneden kıza geçtiği köylerde, kadın balıkçılar denize; “Ayşe Reis”, “Güllü Reis” ya da “Fadime Reis” adlarını verdikleri tekneleriyle açılıyor.
Ordu Büyükşehir Belediyesi, Ordu Kent Konseyi‘nden Zeki Özel‘in önerisiyle gündeme gelen kadın balıkçı barınağı soruna yönelik olarak; Perşembe ilçesi Medreseönü mevkiinde bulunan “Okçulu”, “Kovanlı”, “Büyükağız” köylerindeki 25-30 kadın balıkçının kullandığı “Okçulu Balıkçı Barınağı” için dönüşüm projesi başlatma kararı aldı.
Kurulacak kadın balıkçı barınağının Türkiye‘de bir ilk olacağını söyleyen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, böylece kadınların aile ve ülke ekonomisine katkılarının artacağını belirtti. Dr. Güler, projenin içeriğini şöyle aktarıyor: “Barınağın çevre düzenlemesini ve fiziki şartlarının iyileştirilmesini yapacağız. Denize kolay ve güvenli açılmalarını sağlarken, karadaki konforlarını sağlayacağız. Hem marina hem de tekne inşa yeri olmasını hedeflerken, kadınların hayalini gerçekleştireceğiz. Önceden yaptığımız mendirek artık ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Barınak inşaatı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüşüyoruz. Öncelikle kadın reislerin ihtiyacı doğrultusunda hayalini kurdukları balıkçı barınağını yapacağız. İki yıl sonra ilk kadın balıkçı barınağı hizmete girecek.“
Okçulu köyündeki derme çatma barınaktan denize açılan Güllü Akbaş (75) “15 yaşında gelin geldiğimden beri denizdeyim. Önceleri eşime ve oğullarıma yardım için çıkıyordum. 30 yıl önce fırtınada kalan teknemiz sığınacak liman bulamadı ve kızım Gülistan denizde boğuldu. Şimdi kızım ve damadımla yine denizdeyim. Güvenilir bir liman yaparlarsa torunlarımız bile balıkçılık yapar” dedi.
42 yıldır balıkçılık yapan Necla Yar ise, “17 yaşında Fatsa’dan gelin geldim. Kalkan balığını teknede ilk gördüğümde çok korktum. Avlanmak için açığa gidiyoruz ama fırtına çıkınca sığınacak barınak ya da liman bulamıyoruz. Kocam teknelerini sattı, İstanbul’da balıkçılık yapmaya başladı” dedi.
Sabire Yar, “23 yıldır denizdeyim. Önceleri eşime yardıma gidiyordum. Şimdi ise ağları denize ben bırakıyorum. İhtiyacımız düzenli bir barınak. Kar yağarken ellerim ağlarda donuyor ve ağlıyorum” diye konuştu.
Sığınacak liman bulamadıkları için iki kayık sattıklarını söyleyen Nuray Akkaya da, “İstediğimiz tesis yapılırsa kendi balığımızı yakalar ve satarız. Ben tek başıma çocuklarıma bakıyorum ve tek işim balıkçılık. Denize çıkmaktan korkmuyoruz ama sığınacak limanımız yok. Bu müjde bizi umutlandırdı” dedi.
Necla Yazıcı, “Başka geliri olmayan ve hayata tutunmaya çalışan balıkçı kadınlarımız, Karadeniz’in hırçın sularında mücadele ediyor. Derme-çatma ilkel barınağın modernleşmesi onlara güven verir. Beni çok heyecanlandıran bu proje dünyaya örnek olacak” diye konuştu.
(Kaynak: milliyet.com)