Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Dr. Halaçoğlu, Ege Adalarında Bulunan Türk Mimari Yapıtlarının Yunanistan Tarafından Görmezden Gelindiğini Belirtti.

6385Dr. Halaçoğlu, Ege Adalarında Bulunan Türk Mimari Yapıtlarının Yunanistan Tarafından Görmezden Gelindiğini Belirtti.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Neval Konuk Halaçoğlu, Yunanistan’daki ve Ege adalarındaki onbinlerce Türk – Osmanlı mimari yapıtına Yunanistan tarafından ‘gizlileştirme ve kimlik kaybettirme politikası’nın uyguladığını belirtti.

Osmanlı Türkleri tarafından 600 yıl yönetilen Yunanistan’ın 1912’de Türklerin elinden çıktığını söyleyerek bu coğrafi bölgede çok sayıda Osmanlı yapıtının olduğu belirtti. “Hükümet konağı, askeri hastane, postane, adliye dairesi, saat kulesi, hamamı, çeşmesi, köy okulu gibi son dönem her bölgeye ciddi anlamda yatırım olmuş. Antalya’da bile Rodos’ta olduğu kadar eser yok, her türlü mimari yapı var.

Halaçoğlu, Ege adalarındaki Türk yapıtlarıyla ilgili olarak, “Devam eden restorasyonlar da aslına uygun değil. Hiç kullanmadığımız renkler var, koyu bordo, koyu mavi, uhreviyeti bozuyorlar, bizim renkli camimiz var mıdır? Kavala’da Halil Paşa Camisi anaokulu konseptinde. Rodos’ta Ali Paşa Camisini de aynı şekilde kırmızıya boyamışlar. Midilli’de bir hamamın bütün kubbeleri renk renk, zannedersiniz disko. Biz aynı şekilde Türkiye’de bir yapıya bu şekilde davransak bütün Avrupa ayağa kalkar.

Halaçoğlu, eserlerin restorasyon süreçlerinde Türkiye’den uzman talep edilmediğini; Rodos adasındaki Süleymaniye Camisi’nin minare restorasyonunun bu sebeple 10 yılda bitirildiğini anımsattı.

Türkiye’nin farklı kültürlere yaklaşım biçimini ile ilgili olarak Halaçoğlu: “Son 16 yıldır, takip edebildiğim kadarıyla, 84 tane Rum-Ortodoks kilisesini, paralarını biz vererek, Türkiye’de ibadete açtık, kültür merkezi oldu, belirli günlerde ibadete açılıyor.”dedi.

Buna karşılık ise, Yunanistan’ın, Osmanlı-Türk mirasını sahipsiz bırakmak için Müslüman mimarisi kavramının arkasına saklanarak Türk yapıtlarının görmezden geldiğini belirtti.

Bizim orada 400-500 yıllık eserlerimiz var, 580 yıllık camimiz var, hiçbir şey yapılamaması acı bir gerçek, izin verilemiyor, müdahil olamıyoruz. Tescil edilemediği için sahip de çıkamıyoruz, takip ya da hak iddia edemiyoruz. Selanik ve Atina’da cami olmamasından vazgeçtim, bir restorasyona dahil edilme durumu bile söz konusu değil, bir çeşme bile tamir ettiremiyoruz ve asla ettiremeyeceğiz.”

(Kaynak: aa.com.tr)

-->