H. Cem Araptarlı’nın “İstanbul Balıkçıları” Başlıklı Belgesel Nitelikli Fotoğraf Sergisi Bomontiada’da Açıldı.

Fotoğraf sanatçısı Hasan Cem Araptarlı’nın İstanbul Boğazı’ndaki olta balıkçılarının günlük yaşamını gözler önüne seren “İstanbul Balıkçıları” başlıklı sergisi Bomontiada’da açıldı.

55 adet görseli içeren serginin küratörlüğünü fotoğraf sanatçısı Ali Kabaş üstleniyor.

Araptarlı’nın beş yıla yayılan hazırlık sürecinden geçen ‘İstanbul Balıkçıları’, ‘’Muse Photography Awards’’da belgesel dalında Silver Winner, “European Photography Awards” da ise Gold Winner ödüllerini kazandı.

Uzun soluklu, sağlam bir toplumsal tabanı bulunan öykülerin peşine düşmeyi sevdiğini belirten Araptarlı, çekimlerini genelde, çağdaş dünya dizgesinin (sisteminin) dışında kalmış, dünyanın ücra köşelerinde gerçekleştirdiğini ve süregelen dizgenin yaşamlarına kent insanı kadar etkin olarak girmediği toplulukları çektiğinin altını çiziyor.

Sanatçının kitap olarak yayımladığı; ‘’Hindistan Çingeneleri’’ ve “Water world – Su Dünyası” adlı yapıtları da bu bağlam içinde dünyanın farklı yerlerindeki yaşam evrenlerini kayıt altına alıyor.

Dünyanın en hareketli deniz trafiğinin ortasında verilen yaşam mücadelesi

Fotoğraflarını çektiği balıkçıların çoğuyla tanıştığını, teknelerine konuk olduğunu ve yaşam öykülerini dinlediğini söyleyen Araptarlı “Hikayesine hakim olduğunuz bir insanı çok daha gerçekçi bir kompozisyona oturtuyorsunuz. Bu da, fotoğrafların seyredene daha çok geçmesini sağlar.” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “İstanbul Balıkçıları bir sembol aslında. Bu proje, esas olarak balıkçılık üzerine çekilmiş bir iş değil. Her gün sabaha karşı; Beykoz’dan, Sarıyer’den, Balat’tan, Üsküdar’dan, Salacak’tan, Arnavutköy’den denize çıkan ve akşama kadar dünyanın en hareketli deniz trafiğinin ortasında ayakta kalarak ekmek parasını kazanmak için çabalayan insanların hikayesi. Sadece bir sektörle ilgili değil.”

İstanbul’un en önemli sembollerinden biri olan bu balıkçıların ve bu kültürün yakın bir zaman sonra ortadan kalkabileceğini vurgulayan sanatçı, bu durumu İstanbul Boğazında her geçen gün artan deniz ticaret trafiğine ve giderek azalan balık çeşitliliğinin neden olacağını saptamasında bulunarak; “Olmasını hiç istemediğim bu durumu düşününce de; iyi ki bu projeyi hayata geçirmişim” diyerek, sergini içeriğinin belgesel bakımından önemini ortaya koyuyor.