Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Chris Burden’ın Dallas Sanat Müzesi Koleksiyonunda Yer Alan Yerleştirmesi: “Amerika Birleşik Devletlerinin Tüm Denizaltıları”

Amerikalı sanatçı Chris Burden’ın  1987 tarihli “Amerika Birleşik Devletlerinin Tüm Denizaltıları” adlı yerleştirmesi Dallas Sanat Müzesi’nin koleksiyonunda yer alıyor.

Amerikan modern sanat tarihi içindeki en önemli sanatçılardan biri olan Chris Burden (1946-2015), özellikle kendi dönemini tanımlayan yapıtları ile 1970’lerden günümüze modern sanatta kendisine önemli bir yer edinmiş bir sanatçı.  Burden’ın Dallas Sanat Müzesi’ndeki Amerikan Donanmasına yönelik yerleştirmesi de, sanatçının kendine özgü  bir yorumu ile izleyici karşısına çıkıyor.

Amerika Birleşik Devletlerinin Tüm Denizaltıları (1987), 2. Dünya Savaşı döneminin tipik denizaltıları temel alınarak yapılmış 625 adet karton denizaltı maketinden oluşan bir oda büyüklüğünde bir yerleştirme.

Burden 3

1.

Yapıt, güzelliğindeki sükunet ve üstü kapalı şiddetteki sarsıcılığı ile müzenin içindeki  tüm sergi oylumunu dönüştürüyor ve bu süreç içinde izleyicilerin sanatı deneyimleme biçimini de dönüşüme uğratıyor. Yerleştirme sıradan bir oylumu, izleyici ve sanat arasında karşılıklı bir etkileşime olanak verecek biçimde bir sualtı oyun alanına dönüştürüyor.

Burden 4

2.

625 adet denizaltı, parıldayan vinil iplerle tavandan asılarak farklı yüksekliklerde havada asılı tutuluyor. Bu anlatım tekniği, neredeyse bir akvaryumun sahip olduğu etkiyi yaratarak; galeriyi bir okyanusa, ve denizaltı filosunu bir balık sürüsüne durumuna getiriyor.

Amerika Birleşik Devletlerinin Tüm Denizaltıları‘nda renksiz kartondan yapılan 625 adet denizaltı modeli, 1897 yılında kullanılan SS-12′den bu yerleştirmenin tamamlandığı 1987 yılına kadar Amerikan Donanması tarafından kullanılan tüm denizaltıları gözler önüne seriyor. Arkadaki duvarın yüzeyinde tüm denizaltıların adları bulunuyor. Galerinin girişine konumlandırılan bir dosya, bu denizaltıların her birinin tarihini daha da ayrıntılandıran bir belge olarak sunuyor.

Burden‘in belirsiz bir duruş sergilediği yerleştirme, Birleşik Devletler Ordusuyla ilgili olarak karmaşık bir konuyu ele alıyor. Sanatçı, ne Birleşik Devletler donanmasını kutsuyor ne de ona yönelik bir yergide bulunuyor. Müzenin, küratörün ve hatta bizzat Burden’ın bile içinde olduğu etki oluşturucuların biçtiği perdelerden kurtararak; geleneksel görme deneyimini yıkıyor ve  izleyicilere, tamamen kendi sanatsal deneyimlerine dayanarak kendi düşüncelerini oluşturmalarına olanak veriyor; hatta zorluyor.

Burden

3.

Amerika Birleşik Devletlerinin Tüm Denizaltıları‘nı anlamak için izleyicinin bu yerleştirme ile etkileşime geçmesi gerekiyor. Yapıtının, izleyici tarafından, çevresinde dolaşılarak,  en iyi bakış açısı sağlayan noktalardan; yoğunluğunu, huzursuzluğunu ve tarafsızlığını kavramak için incelemesi gerekiyor.

Burden için, ulusal güvenlik, politika, savaş ve tarih gibi çok büyük bir önemi ve ağırlığı olan anlamsal içerikler, kişisel olarak deneyimlenmesi gereken kavramlar. Tarafsız bir duruşu içindeki Burden, bu yapıtla kendi izleyicilerine güç ve egemenlik üzerine kendi kendilerine öğrenebilecekleri bir ders sunuyor.

 

(Kaynak: collections.dma.org)

 

“Greyhound”un Gösterim Tarihi Ertelendi

Yönetmenliğini Aaron Schneider’ın üstlendiği ve başrolünde Tom Hanks’in yer aldığı;  “Greyhound”un gösterim tarihi Haziran ayına ertelendi.

Yapım, Nazi Alman denizaltıları ile müttefik savaş gemilerinden oluşan konvoy arasında Atlantik Okyanusunda gerçekleşen mücadeleyi konu alıyor.

Daha önce 08 Mayıs olarak duyurulan gösterim tarihinin, 12 Haziran 2020’ya alınması ile ilgili olarak; bu ertelemenin korona virüsü salgını ile bir ilgisinin olmadığı, filmin 14 Haziran Amerikan Bayrak Günü‘ne 21 Haziran tarihindeki Babalar Günü‘n yer aldığı hafta sonlarına denk getirilerek, izleyici kitlesini sinemaya çekebilmek olduğu belirtiliyor.

Greyhound

1.

C.S. Forester‘ın romanından Hanks tarafından uyarlanan yapım, 2. Dünya Savaşının ilk günlerinde geçmektedir. Gemi komutanı Ernest Krause‘nin kumandasında Atlantik Okyanusunun tehlikeli sularını geçen 37 gemiden oluşan uluslararası müttefik donama konvoyu, Alman Nazi denizaltılarından oluşan bir kurt sürüsü tarafından izlenmektedirler.

Krause‘nin okyanusu ilk defa geçtiğini öğrenen mürettabat, aynı zamanda okyanusta mütefik savaş uçaklarının menzilinin dışında bir noktada bulunmaları nedeniyle; ateş gücü desteğinden beş gün boyunca mahrum kalacakları gerçeği ile de karşı karşıya kalırlar.

Daha önce; Türkiye’deki gösterim tarihi 15 Mayıs olarak duyurulan filmin, yapılan değişiklik ardından ülkemizde gösterime gireceği tarih belirsiz.

 

(Kaynak: variety.com, deadline.com, beyazperde.com, görseller: imdb.com)

 

Su Altında Korunması Gerekli Kültür Ve Tabiat Varlığı Bulunan Bölgelerin Dalış Turizmine Açılmasına İlişkin Yönetmelik Resmi Gazete’de Yayımlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik, su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı bulunan bölgelerde, yapılacak turizm ve sportif amaçlı dalışlara ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

Yayımlanan yönetmelik kapsamında, Antalya’nın Demre ilçesindeki batık antik kentin de olduğu Kekova’nın dalış turizmine denetimli olarak açılması bekleniyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Su Altında Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlığı Bulunan Bölgelerde Turizm ve Sportif Amaçlı Dalış Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”  20.03.2020 tarih ve 31074 sayılı Resmi Gazete‘ de yayımlandı.

Kekova’nın dalış turizmine açılmasına yönelik yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından; Vali Münir Karaloğlu, Kekova’nın denetimli olarak dalış turizmine açılacağını belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.

Su Altı Koruma Komisyonu

Yönetmelik kapsamında, su altı koruma bölgeleri içerisinde turizm ve sportif amaçlı dalış alanı belirlenmesi yönündeki istemleri değerlendirmek üzere 7 üyeden oluşan Su Altı Koruma Komisyonu kurulacak.

Su Altı Koruma Komisyonunun başkanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı tarafından yürütülürken;  başkan yardımcılığında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü bulunacak. Su Altı Koruma Komisyonunun sekretarya hizmetleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülecek.

Su Altı Koruma Komisyonunun Görevleri

Su altı koruma bölgelerinde, turizm ve sportif amaçlı dalış alanlarının belirlenmesi hakkında karar verecek Komisyon, yönetmelik çerçevesindeki iş ve işlemlere ilişkin uygulamadan doğan sorunlar hakkında Koruma Bölge Kurulu kararlarını da dikkate alarak görüş verecek.

Su altı koruma bölgeleri dışında korunması gerekli su altı kültür varlıklarının belirlenmesi durumunda bölgedeki ilgili yönetim birimleri ile eşgüdüm sağlayarak kültür varlıklarının korunmasına yönelik gerekli önlemleri aldıracak.

Öte yandan Komisyon, su altı koruma bölgelerinde su altında bulunan kültür varlıklarının ziyarete açılmasına yönelik olarak su altı ören yeri, su altı parkı veya arkeopark gibi uygulamalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan veya hazırlatılan projeleri değerlendirip görüş verecek.

Su Altı Koruma Bölgelerinde Turizm ve Sportif Amaçlı Dalış Alanlarının Belirlenmesi

Su altı koruma bölgelerinde rekreasyon ve su sporlarına yönelik yapısal etkinlikleri içermeyen turizm amaçlı duba, şamandıra, tonoz ve benzeri uygulamalara ilişkin istemler de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulacak takıma yaptırılacak su altı incelemesi sonucuna göre Su Altı Koruma Komisyonu tarafından değerlendirilecek.

Su Altı Görüntüleme, Film ve Fotoğraf Çekimleri

Bakanlıkça dalışa izin verilen alanlarda, yerli veya yabancı gerçek ya da tüzel kişilerce yapılacak su altı görüntüleme, film ve fotoğraf çekimi talepleri Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce değerlendirilecek.

 

(Kaynaklar: milliyet.com.tr, arkeolojikhaber.com, görsel: haberturk.com)

“Deniz”i Konu Alan Yapıtların Yer Aldığı “339. Değerli Tablolar” Müzayedesi, Antik A.Ş. Tarafından Çevrimiçi Olarak Gerçekleştirilecek

Artam Antik A.Ş., “339. Değerli Tablolar” müzayedesini, korona virüsü (COVID-19) salgını nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirecek.

Klasik yapıtlardan çağdaş tablolara kadar uzanan bir yelpazede Türk resminin usta isimlerine ait tabloların satışa sunulacağı müzayedede; Türk ve yabancı ressamların “Deniz”e yer verdikleri değerli yapıtlar da yer alıyor.

Sahil peyzajları ile ünlü ressam Hikmet Onat’ın “İstanbul” konulu yağlıboya eserinin öne çıktığı müzayedede Hoca Ali Rıza, Felix Ziem, Karl Kaufmann, Mıgidiç Civanyan, Germain Fabius Brest, Fausto Zonaro, Leonardo De Mango,Devrim Erbil, Turan Erol, Nuri İyem ve Nuri Abaç‘ın denizi ve çevresindeki yaşamı betimledikleri yapıtları bulunuyor.

Hikmet OnatHikmet Onat

Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Feyhaman Duran, Hasan Vecih Bereketoğlu, Hüseyin Rıfat Çeteci‘nin imzalı yapıtlarının yer aldığı müzayedede Çağdaş Türk resim sanatının usta adlarından Nurullah Berk, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Avni Arbaş, Sabri Berkel, Eren Eyüboğlu, Ferruh Başağa, Neşet Günal, Abdurrahman Öztoprak, Neş’e Erdok, İlhan Koman, Mehmet Güleryüz, Alaettin Aksoy, Ömer Uluç, Nuri İyem, Nuri Abaç, Adnan Varınca ve Turan Erol yer alıyor.

Ayrıca güncel sanatın öne çıkan adlarından Alev Ebuzziya, Ramazan Bayrakoğlu, Kemal Önsoy, Azade Köker, Canan Tolon, Ahmet Oran, Mithat Şen, Kezban Arca Batıbeki, Kemal Seyhan, Murat Morova, Temür Köran ve Mehmet Uygun olmak üzere önemli sanatçıların yapıtları için de özel bir bölüm bulunuyor.

Fausto ZonaroFausto Zonaro

Germain Fabius BrestGermain Fabius Brest

“339. Değerli Tablolar” müzayedesi, internet üzerinden verilecek tekliflerle 28 Mart 2020 – Cumartesi günü saat 15:00’den itibaren gerçekleştirecek.

Müzayede kataloğuna buradan ulaşabilirsiniz.

İngiltere’deki Bağımsız Müzelerden Biri Olan “Mary Rose” Gemisi Müzesi, Korona Virüs Salgının Yaratmış Olduğu Ekonomik Krizden Büyük Oranda Etkilendi

Korona virüs salgınının yaratmış olduğu uluslararası ekonomik kriz, ziyaretçi biletleri dışında bir gelir kaynağı olmayan İngiltere’deki bağımsız müzeleri de etkilemiş durumda.

Bunlardan biri de Mary Rose gemisinin ve koleksiyonun sergilendiği Mary Rose Müzesi.

Fransız işgali sırasında batan, Kral 8. Henry‘nin bayrak gemisi olan Mary Rose, günümüzde İngiltere‘nin güney bölgesinde bulunan Portsmouth‘taki özel müzesinde sergileniyor.

Mary Rose müzesi

Mary Rose gemisinin koruması ve gözetimi İngiltere hükümeti’nden herhangi bir maddi destek sağlamadan tamamen kendi olanakları ile yürüten bir hayır cemiyeti tarafından gerçekleştiriliyor.

Müze giderlerinin %90 ‘ı ziyaretçilerden karşılanıyor. Bu gelirin büyük çoğunluğunun ise Nisan-Eylül arası dönemden sağlanıyor. Bu nedenle, diğer tüm bağımsız müzelerde olduğu gibi Mary Rose da ziyaretçi yoğunluğunun  azalmasına ya da kesilmesine karşı çok duyarlı bir yapıya sahip.

Mary Rose Yedieminliği’nin geliri bu yıl için artık alt sınır çizgisine ulaşmış durumda. Her ne kadar müzeyi bu salgın nedeniyle ziyaret kapatmak bazı giderlerden tasarruf etmek sağlıyor olsa da, gider kalemlerinin büyük çoğunluğu bu durumdan etkilenmiyor.  Tudor dönemine ait 19.000 parçadan oluşan koleksiyonun belirli ısı ve nemlilik değerleri içinde tutularak korunması gerekiyor. Bu, uzman çalışanlar, karmaşık çevresel denetim dizgeleri (sistemleri) ve donanımı, önemli bakım ve onarım giderleri ve elektrik tüketim faturaları gibi giderleri içeriyor.

Müzede korunmaya çalışılan koleksiyonun ölçeği, kırılgan yapısı ve sahip olduğu önemi, hükümet desteği olmayan bir müzeyi büyük bir maddi zorlukla karşı karşıya bırakıyor. Giderlerin ziyaretçilerden sağlanan kazançla karşılanması şuanda olanaksız bir durumda bu nedenle Mary Rose bu gider açığını kapatabilmek için hayırseverlerin yapacağı bağışlara bel bağlamış durumda.

Savaş gemisinin ve koleksiyonunun (437 yıl bekledikleri deniz yatağından 1982 yılında çıkarılan 1000’lerce sualtı arkeolojik buluntusu) korunması projesi, benzerleriyle karşılaştırıldığında bugüne kadar girişilen en büyük boyuttaki ve karmaşık bir içeriğe sahip olanı olduğu söylenebilir. Koleksiyon, hepsinin özel olarak analiz edilmesinin gerektiği ve koruma işlemi görmesi gereken; büyük bir çeşitlilikte organik (ağaç, deri) ve inorganik (demir, bronz, fil dişi, kemik ve taş) gereçleri barındırıyor.

Mary Rose 2

Saat, şimdilerde korana virüsünün yarattığı ekonomik kriz karşısında, yaşama tutunmak için büyük bir çaba içerisinde olan Mary Rose gibi bağımsız müzelerin aleyhine işliyor.

Bu nedenle, müze yetkilileri müzedeki maaşların ödenmesi ve koleksiyonun korunması için giderlerin karşılanabilmesi için İngiliz hükümetine hibe çağrısında bulunurken; aynı zamanda bağımsız müzelere gelecekte sağlanması istedikleri destek için kapsamlı inceleme isteminin değerlendirilmesini istiyorlar.

 

(Kaynak: theartnewspaper.com)

 

 

 

Denizlerdeki Kirlenmeye Gönderme Yapan “İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti” Adlı Yerleştirme, Monako Yat Kulübü’nün Önünde Konumlandırıldı

Bugünlerde Monako Yat Kulübü’nün hemen önünde, denizin içinde okyanuslardaki kirlenmeye gönderme yapan “İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti” adlı yerleştirme, dikkat çekiyor.

Gabriel ve Anna Braglia Vakfı tarafından sponsorluğu gerçekleştirilen yapıt, uluslararası yontu sanatçısı Helidon Xhixha ve İsveçli fotoğaf sanatçısı Giacomo ‘Jack’ Braglia‘nın iş birliğinin sonucu ortaya çıkan bir ürün.

Okyanuslardaki atık plastik şişelerin yarattığı kirlenmeyi anlatma arzusunun bir araya getirdiği iki sanatçı, yeteneklerini ve üretim biçimlerini – metale biçim verme ve 3 boyutlu fotoğraf tekniklerini – harmanlıyorlar. Sonuç olarak, birbiri ile çarpışmış iki şişenin deniz yüzeyinde yüzmekte olduğunu betimleyen büyük ölçekli bir çevresel sanat ürünü karşımıza çıkıyor.

Her ne kadar yerine özgü bir çevresel yerleştirme sanatı ürünü olarak, suyun içinde kalması için tasarlanmış olsa da; yapıt, Akdeniz’e açılan Monako Limanının sularında yerini almadan önce, küçük bir yolculuğa çıkmıştı. Yontu, Venedik’te 20 Temmuz 2010 yılındaki sanat izleyicisinin karşısına ilk defa çıkmasının ardından 16 Ekim – 15 Aralık 2019 tarihlerinde Milano Trienali’ne katılarak, Palazzo dell’Arte’nin bahçesinde sergilendi.

“İki Şişe: Şişenin İçindeki İleti”, deniz ekosistemin korunması ve mavi ekonominin sürdürülebilir gelişmesi adına düzenlenen Monako Okyanus Haftası etkinlikleri boyunca  bir tür uyarma işlevini yerine getirecek.

 

(Dipçe: Daha önce 22 – 27 Mart 2020 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan etkinlik, Corona virüsünün yol açtığı salgın nedeniyle bir yıl sonraya; 22 – 27 Mart 2021 tarihine ertelendi.)

 

(Kaynak: monacolife.net, monacooceanweek.org)

 

Doğal Yaşam, Korona Virüsü Nedeniyle Boş Kalan Venedik’in Kanallarına Ve Limanlarına Geri Dönüyor

Dünyayı kasıp kavuran Korona virüsüne yönelik alınan sokağa çıkma yasakları dünyanın doğa dizgesinde bir doğal geri dönüş yaratmaya başladı.

Özellikle virüsün sarsıcı etkisini çok ağır yaşayan İtalya’nın Venedik kentinde gözlemlenen doğanın geri dönüşü, sosyal medya aracılığıyla dünyanın gündemine de geliyor.

Korona virüs salgının patlak verdiği, içinde bulunduğumuz bu günlerde tüm ülkelerin hükümetleri kendi yurttaşlarını hastalığa yakalanmamaları için çevrelerindeki bireylerden belirli bir uzaklıkta durmaları konusunda uyarırken; yerküre de doğada bizden başka canlıların var olduğunu  bize anımsatıyor.

https://twitter.com/fiIterjm/status/1238611456347832321/photo/1

Venedik’in yoğun bir işlerliği olan kanallarından uzak duran vahşi yaşam, doğaya insan müdahalesinin azaldığı bu salgın süreci içinde, yeniden buraya geri dönüyor.

Salgına yönelik alınan ilk önlem arasında İtalyan başbakanı Giuseppe Conte‘nin imzalayarak yürürlüğe soktuğu, İtalyanların iş, sağlık ve acil nedenler dışında evlerinden çıkmamalarını buyuran “Evimde Kalıyorum” (İo Resto a Casa) kararnamesinin ardından, İtalyanın önemli turistik yerleri ve kıyı kentleri tamamen boş  kaldı.

Sardunya Adasının Cagliari Limanında son zamanlarda görülmeye başlanan yunusların yarattığı sevince ek olarak Venedik’teki kanal sularının berraklaştığı ve kuğuların kanallarda gövde gösterdikleri görülüyor. Şişe burunlu yunus balıkları Akdeniz’in belirli alanlarında görülürken, yük gemileri ve feribotlarla dolu olan kentin yoğun limanlarında uzak duruyorlardı.

İtalya’nın turistik yerlerinde hava kirliliğinin de aşağıdaki video da izlenebileceği üzere; azaldığı gözlemleniyor. Avrupa Uzay Ajansı‘nın yayımladığı uydu fotoğraflarında Ocak ayı başından bu yana nitrojen dioksitte açıkca bir azalma var. Bu durum yasaklamaların Mart ayında uygulanmaya başladığı İtalya’nın kuzeyinde özellikle görülüyor.

Ünlü İtalyan yönetmen Oliver Astrologo,  İtalya’nın salgın öncesi yoğun yerlerini konu alan bir kısa film hazırlıyor. İtalyan şehir devletlerinin birleşmesinin yıldönümü olan 17 Mart tarihinde yayımlanacak bu yapım, virüs nedeniyle yaşamımıza giren toplumsal uzaklık (sosyal mesafe) olgusunu yaşayan toplumları yüceltmek amacını taşıyor.

 

(Kaynak: designboom.com)

 

 

 

“Kuş ve Balina” Adlı Canlandırma Yapım Manchester Film Şenliği’nde Yer Aldı

Yönetmenliği Carol Freeman tarafından gerçekleştirilen “Kuş ve Balina” adlı canlandırma, Manchester Film Şenliği‘nde Kısa Canlandırma bölümü içinde yer aldı.

“Kuş ve Balina” adlı canlandırma, sesini bulmak için çaba gösteren genç bir balinanın öyküsünü konu alıyor. Bir batığı keşfedebilmek için evden kaçarak, çok uzaklaşan balina, burada batıktan kurtulan tek kazazede olan kafese kapatılmış bir kuş ile karşılaşır. Sonrasında arkadaş olan bu ikili kayboldukları denizde yaşamda kalma çabasına girişirler.

“Kuş ve Balina”, günümüzde artık neredeyse kaybolmak üzere olan bir canlandırma yöntemi olan cam üzerine yağlıboya ile gerçekleştirilmiş bir yapım.

Çoğunluğu kadınlardan oluşan İrlanda Dublin’deki “Paper Panther” tarafından gerçekleştirilen bu yapımın yönetmeni Carol Freeman, 2018 yılında Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Şenliği‘ndeGenç Yönetmenler” kategorisinde “Gümüş Ekran” ödülünü kazanmıştı.

Yapımın Künyesi:

Yönetmen: Carol Freeman

Canlandırma: Manuel Galiana, Santiago Lopez Jover, Kenneth Ladekjaer, Anne Lou Erambert, Alessandra Sorrentino, Ciara Nolan

Müzik: Chris McLoughlin

Yapımcı: Jonathan Clarke

Süre : 7 dk

2018

(Kaynaklar: thebirdandthewhale.com, maniff.com, görsel: anibar.org)

Portekiz Deniz Müzesi, “500 yıl sonra… Sagres Okul Gemisi’nin Güvertesinde” Adlı Edebiyat Yarışması Düzenliyor.

Portekiz Deniz Müzesi, ilk okul öğrencileri arasında 500 yıl sonra… Sagres Okul Gemisi’nin Güvertesinde adlı bir öykü yarışması düzenliyor.

Ferdinand Macellan‘ın dünyayı dolaşmasının 500. yıldönümü nedeniyle düzenlenen edebiyat yarışması 1. 2. ve 3. sınıflarda öğrenim gören Portekizli öğrenciler arasında düzenleniyor.

“500 yıl sonra… Sagres Okul Gemisi’nin Güvertesinde” adlı yarışmada katılımcı öğrencilerinden kendilerini bu geminin bir mürettebatı olarak düşlemelerini ve bunu kaleme dökmeleri isteniyor.

Son başvuru tarihinin 20 Nisan 2020 olduğu yarışmanın sonuçları, Portekiz Donanma Günü olan 20 Mayıs’ın ertesi günü 21 Mayıs 2020 tarihinde düzenlenen bir törenle duyurulacak.  Açıklanan sonuçların ardından; başarılı bulunan 15 yazı, Portekiz Deniz Müzesi‘nde halka açık olarak sergilenecek.

Portekiz donanmasına ait olan Sagres Okul Gemisi, 5 Ocak 2020 tarihinde Lizbon’dan demir alarak Macellan‘ın rotasının yinelemek üzere denize açılmıştı. Mürettabatı 144 kişiden oluşan geminin, belirlenen rotayı 371 günde tamamlaması planlanıyor. Ancak gemi kaptanı Antonio Maurício Camilo‘nun belirttiğine göre bu rota %70 oranında Macella’nın rotasına uygun düşecek,  çünkü gemi, 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatlarının düzenleneceği Temmuz ayı boyunca Macellanı’ın rotasında bulunmayan bu kentte demirleyecek.

 

(Kaynaklar: macaubusiness.com, ccm.marinha.pt, görsel: diariodorio.com)

 

Barselona Deniz Müzesi’ndeki “Akçalamanın Sanatı” Adlı Küçük Sergi, Denizcilik İşkolunda Kullanılan Tarihi Faturalara Yer Veriyor

Barselona Deniz Müzesi’nde düzenlenen “Akçalamanın Sanatı” (Art of Finance) adlı sergi, denizcilik iş kolunda kullanılan tarihi nitelik taşıyan faturaları gözler önüne seriyor.

Barselona Deniz Müzesi arşivi tarafından günümüze kadar korunan; güzelduyusal (estetik) ve benzersiz güzellikteki denizcilik işkolunda kullanılan tarihi faturalar, “Akçalamanın Sanatı” başlıklı bir sergi ile izleyicilerin ilgisine sunuluyor.

Drops From Archive

1.

Belirli aralıklarla güncellenecek olan bu sergi, özellikle denizcilik tarihine ilgi duyanlar açısından önemli bir kaynak niteliğine sahip.

Art Of Finance 1

Etkinlik, küçük ölçekli sergilere yer vermeyi amaçlayan “Arşivden Damlalar” adını taşıyan bir çerçeve programının parçası olarak düzenleniyor. Kamuoyu tarafından pek bilinmeyen parçalara yer veren sergi, Barselona Deniz Müzesi’nin arşivinden popüler gelenekle, yelken tarihiyle ya da olağandışı bir olay veya olayla bağlantılı bir değeri veya ilgisi olan belgeleri içeriyor.

“Akçalamanın Sanatı”, 25. 11. 2020 tarihine kadar Barselona Deniz Müzesi’nde…

 

(Kaynak: mmb.cat)