Denizci Toplum

Yükleniyor...

Denizci Toplum

Denizci Toplum

T ü r k D e n i z c i l i k K ü l t ü r ü H a r e k e t i

Türkiye’nin İlk Su Altı Liman Kazısının Gerçekleştirildiği Liman Tepe’de, 5.300 Yıllık Yapı Kalıntıları Bulundu.

22080Türkiye’nin İlk Su Altı Liman Kazısının Gerçekleştirildiği Liman Tepe’de, 5.300 Yıllık Yapı Kalıntıları Bulundu.

Türkiye’de kara ve su altı kazılarının birlikte yürütüldüğü ilk arkeolojik merkezlerden biri olan İzmir-Urla’da bulunan Liman Tepe, Anadolu’nun denizcilik tarihi hakkında önemli bilgiler sağlıyor. Liman Tepe’de bu yıl sürdürülen su altı kazı çalışmalarında 5.300 yıl öncesine ait yapı kalıntılarına ulaşıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının “Geleceğe Miras” projesi kapsamında Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Araştırma Merkezi (ANKÜSAM) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar, Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu başkanlığında yürütülüyor.

Liman Tepe’deki kazılar, kara ve deniz olmak üzere iki farklı alanda gerçekleştiriliyor. Bu yönüyle Türkiye’de kara ile su altı kazılarının birlikte yürütüldüğü ilk arkeolojik merkezlerden biri olma özelliğini taşıyan Liman Tepe’deki kara kazılarının 1992, su altı kazılarının ise 2000 yılından bu yana kesintisiz sürdüğü çalışmalarda saptanan katmanlar, Anadolu’nun denizcilik tarihi hakkında önemli bilgiler sağlıyor.

Büyük bir bölümü su altında bulunan Liman Tepe’de 2025’te yapılan çalışmalar, Klazomenai Antik Kenti’nin M.Ö. 6. yüzyıldaki mendireği ile limanına çevresinde yoğunlaşıyor. Bugün üzerinde çalışılan alanın, tektonik hareketler ve deniz seviyesinin yükselmesiyle sular altına gömüldüğünün belirten Şahoğlu, “Karadaki yerleşim nasıl ki üst üste devam ediyor, limanın içinde de tabakalar bulunuyor. 6. yüzyıla tarihlenen tabana ulaştığımızda ‘Acaba burada daha eski kalıntılar da bulabilir miyiz?’ diyerek bir sondaj açtık. Yaklaşık 1,5-2 metre derinlikte günümüzden 5300 yıl öncesi kalıntılarla karşılaştık. Bu, değişen kıyı çizgisiyle bağlantılı olayları anlamamızı sağlıyor” dedi.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. İrfan Tuğcu, su altında 32 metrekarelik bir alanda gerçekleştirilen kazıların, yaklaşık yedi metre derinlikte yapıldığını, deniz tabanından beş metre aşağıya inildiğini belirterek, her gün 8 dalış gerçekleştirildiğini ve her dalışta iki ya da üç dalgıcın görev aldığını söyledi.

Kara kazılarında ise, uzun bir plan tipine sahip konutlar öne çıkıyor. Surlarla çevrili yerleşkede konumlanan, hem barınma hem de maden, seramik, tekstil üretim işliği olarak kullanıldığı saptanan yapılara ilişkin olarak Prof. Şahoğlu “Yan yana ortak duvar kullanılan 6 tane evden oluşan bloklar var. Sonra bir sokak onu ayırıyor ve yanında yeni bir yapı bloğu başlıyor. Evlerin içinde ocakları var, kapıları sokaklara açılıyor. Evlerin görselliği ve içindeki malzemeler itibarıyla da çok değerli bilgiler veren bir dönem bu” ifadesinde bulundu.

Prof. Şahoğlu ayrıca deniz altındaki kazıların, kara sürdürülmekte olan kazılarda elde edilen sonuçları tamamlayıcı bir pencere açabileceğinin altını çizdi.

(Kaynak: aa.com.tr)

-->