Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde (MFA) düzenlenen “Işığa ve Havaya Dair: Winslow Homer’ın Suluboya Resimleri” sergisi, sanatçının 50 yıl sonra ilk kez bir arada görülebilecek olan yapıtlarına yer veriyor.

Sergi, Boston’lu sanatçının çocukluk dönemi çizimlerinden, sanat kariyerinin 30’lu yaşlarındaki suluboya resimlerine ve yaşamının son yılarındaki tamamlanmamış yağlıboya resmine kadar varsıl bir seçkiyi bir araya getiriyor.

19. yüzyılın en etkili Amerikalı ressamlarından biri olarak kabul edilen Winslow Homer (1836-1910), deniz resminin öncülerinden biri olarak nitelendirilmektedir. Gerçekleştirdiği denemeleriyle suluboya sanatını dönüştüren sanatçı, izleyicilerin düş gücünü, Amerika’daki Maine sahillerinden, Adirondack Dağları’na, İngiltere’nin deniz kıyılarından, güneşli Karayip adalarını çevreleyen sularına ve gözün görebildiğinin daha ötesine götürüyor.

Homer’ın, 37 yaşına gelen sanatçının, sanat kariyerinin ortasında sayılabilecek bir dönemde, kendisini suluboya resim yapmaya adadığını aktara, serginin eş küratörü Ethan Lasser, sanatçının oldukça zor ve hata kaldırmayan bir yöntem olan suluboyada denemelerini sürdürdüğünü ve bir süre sonra bu alanda önemli bir yetkinliğe ulaştığını belirtiyor.

Öte yandan Homer’a ilişkin olarak “her şeyi ışık ve hava katmanlarıyla sarmalanmış olarak algılayan” bir sanatçı nitelemesinde bulunan yazar Henry James, betimlediği konunun anlık durumunu dolayısıyla geçiciliğini yakalayabilmek için suluboyanın sunduğu özellikleri kullanan bir ressam için yerinde bir saptamada bulunuyor.

Homer’ın suluboya resimlerinin dünyadaki en büyük koleksiyonunu bünyesinde barındıran Müze, Homer’ın kariyerini destekleyen ilk sanat kuruluşlarından biri olmuştur. 1894 yılında, bir balıkçının tek başına tekinsiz bir denizde kürek çektiği “Fog Warning” adlı tabloyu satın alan müze, kısa süre sonra koleksiyonunu genişletme kararı alarak, 20. yüzyıl boyunca sanatçının on yağlı boya tablosunu ve yaklaşık 50 suluboya tablosunu da koleksiyonuna eklemiştir.

Fog Warning (1885)

mfa.org

Sergide öne çıkan yapıtlar arasında, sudan fırlayan iki balığı, ayrıntılı bir şekilde betimleyen “Leaping Trout adlı tablosu da yer alıyor. 1899 yılında MFA koleksiyonuna giren, yapıt aynı zamanda bir sanat müzesi tarafından satın alınan ilk Homer suluboya tablosu olma özelliğini taşıyor.

Lasser, Homer’in iki tür teknikle kullandığı yapıtlarına ilişkin olarak, “yağlı boya resimlerinde genellikle büyük anlatılar ve varoluşsal sorularla uğraşırken, suluboya resimlerinde çok daha doğrudan ve gözlemsel bir yaklaşım sergiliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Leaping Trout (1889)

mfa.org

Yaklaşık 50 yıl sonra “Işığa ve Havaya Dair” başlıklı sergide ilk kez bir arada görülebilecek olan yapıtlar, düşük ışıkta sergilenecek. Bunun nedeni ise; ressamın yapıtlarının ışığa gösterdiği duyarlılık sonucu, kullanılan renkleri solma tehlikesi bulunması. Bu durum yaratabileceği olumsuz sonuçları engelleyebilmek için resimler, nadiren izleyicilerin karşısına çıkarılıyor. Serginin eş küratörü Christina Michelon, “Suluboya resimlerin bir çoğu, onlarca yıldır, hatta bazıları bir asırdan fazla bir süredir MFA koleksiyonunda korunmakta oldukları için, Homer’ın onları çizdiği ilk günkü kadar canlı duruyorlar” ifadesinde bulunuyor.

“Işığa ve Havaya Dair”, Metropolitan Sanat Müzesi, Harvard Sanat Müzesi ve Cape Ann Müzesi’nde düzenlenen sergiler de içinde olmak üzere Homer’ın yapıtlarına yer veren son dönem sergiler dizisinde yer alıyor.

Sergi, 19 Ocak 2019 tarihine kadar Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde görülebilecek.

(Kaynaklar: artnewspaper, mfa.org)