Antonio Cosentino’nun Zilberman sergievindeki üçüncü kişisel sergisi “Jpeg Takımadaları”, adlı ütopik bir adaya doğru yapılması planlanan bir deniz yolculuğunu ve bu yolculuğu çevreleyen yan anlamları, anıları, düşleri somutlaştırıyor.
Antonio Cosentino’nun çalışmalarında günlük yaşamın içinden, kişisel belleğinden ya da yaşadığı şehrin görsel kültüründen sızarak gelen sayısız imge yer almaktadır. Sanatçının, alt kültür öğelerinin egemen olduğu yapıtlarında pano, dükkan tabelası, paket kağıdı, fayans gibi yaşadığımız coğrafyanın görsel kültürüne ilişkin malzemeler kendine yer bulmaktadır. Sanatçı ürettiği imgelerinde, hem ayrık, parçalı hem de bütünsel ve yinelemeye dayalı bir anlatımı benimsemektedir.
Cosentino‘nun kurduğu hareketli ve oyunsu yapı, mega kentler ve bu kent mimarisinin kısa ömrü, insani ölçeğin ve yerelliğin terkedilişi, insanüstü hız ve hatta tüketim gibi kavramları çağrıştırırken moderniteye özgü unutkanlığı; belleği bir arşivci gibi çalışarak; yazılı ve görsel olan pek çok şeyi sürekli kaydeden sanatçının yapıtları aracılığıyla bir kez daha anımsamamızı sağlamaktadır.
Jpeg Takımadaları sergisine – Cosentino’nun daha önceki sergilerinde olduğu gibi kendi yazdığı – bir öykü eşlik etmektedir ve sanatçı, sergievi oylumunun bütününe yayılan yerleştirme ile bu öykünün mizansenini kurgulamaktadır.
“Jpeg Takımadaları” haritası (Kağıt üzerine mürekkep – 2020)
Ana kahraman, Jpeg Takımadaları adlı bir ütopyanın düşünü kurmakta ve oraya doğru bir yolculuk planlamaktadır.
Girişte karşılaştığımız harita, güneyi Aura ve kuzeyi Jpeg olarak bölünmüş bir adayı anlatır. Serginin merkezindeki objelerden teneke sürat motoru Aura, 2020, hikayenin kahramanının Jpeg Takımadaları’na gitmek için kullanacağı araçtır.
Aura (Teneke – 2020)
Ancak, gelişen bu düşünceler sırasında sanatçının ve kahramanının kafalarında canlandırdıkları yan öyküler, akıllarına gelen anılar ve geleceğe ilişkin olarak kurulan düşler, sergiyi oluşturan farklı öğelerde kendilerini göstermektedir.
Cankurtaran Kulesi 1 – Cankurtaran Kulesi 2
(Beton, Demir, Ahşap, Kumaş – 2016)
Ada (Tuval üzerine yağlıboya – 2020)
Sürat motoru, üzerine yerleştirilmiş bir fabrika ile anlam değiştirir. Walter Benjamin’in tanımıyla, bir sanat eserinin mekanik bir üretime uğramadan, sanatçının elinden çıkmış hali ile sahip olduğu Aura’ya, dijital yeniden üretimlerle, kopyalarla dolu Jpeg’li bir ülkede neler olacaktır?
Kaptan firar mı edecektir?
Serginin değindiği yan öykülerden birine ait Calypso, 2020 isimli beton apartman, Odysseus’u yolculuğundan alıkoyan tanrıça Calypso gibi serginin kahramanını da yolculuk gayesinden uzaklaştıracak mıdır?
“Jpeg Takımadaları”, Zilberman sergievinin ana sergi oylumunda, 28 Şubat – 02 Mayıs 2020 tarihleri arasında görülebilir.
Kısaca Antonio Cosentino
Sanatçı, 1994’te Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1996’da Hakan Gürsoytrak ve Mustafa Pancar ile Hafriyat Grubu‘nu kurdu. 2006-2009 yılları arasında bağımsız sanat inisiyatifi ve sergi mekânı Hafriyat Karaköy’ü kurdu ve işletti. Çok sayıda sergiye katılan ve pek çok serginin küratörlüğünü üstlenen Cosentino, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
(Kaynak: zilbermangallery.com)